Bakan Özlü, AA Editör Masası'na konuk oldu: (4)

Bakan Özlü, AA Editör Masası'na konuk oldu: (4)

"TÜBİTAK reformunu 15 Mart'tan önce yasalaştırmayı hedefliyoruz"- "Dağınık bir bütçe sistemi yerine toplu bir özel hesapta toplanan bütçe sistemi getiriyoruz. Her alanda destek vermeyeceğiz. Stratejik gördüğümüz, Türkiye'nin siyasi stratejik hedeflerine

ANKARA (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜBİTAK reformunu 15 Mart'tan önce yasalaştırmayı hedeflediklerini belirterek, "Dağınık bir bütçe sistemi yerine toplu bir özel hesapta toplanan bütçe sistemi getiriyoruz. Her alanda destek vermeyeceğiz. Stratejik gördüğümüz, Türkiye'nin siyasi stratejik hedeflerine uygun alanlarda destekler vereceğiz." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Özlü, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Teknoloji üreten bir Türkiye'yi arzu ettiklerini ifade eden Özlü, son 14 yılda Ar-Ge harcamalarının, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 1'ini aşarak yüzde 1,06 olduğunu, söz konusu dönemde patent başvuruları ve araştırmacı personel sayısının arttığını dile getirdi. TÜBİTAK reformu hakkında bilgi veren Özlü, şunları kaydetti:

"Mevcut sistemin girdileri var. Hükümet destekliyor, girdi veriyor fakat sistemin çıktıları, verilen girdilerle mütenasip değil. Dolayısıyla sistemde bir düzenleme yapmak gerekiyordu. Son 6 aydır bunu çalışıyoruz. Üzerinde çok dikkatli çalıştık. Merkezinde belki TÜBİTAK gözüküyor ama bu aslında bütün ekosistemi yeni baştan kurgulayan, teknoloji yönetiminde yapısal bir dönüşümü sağlayan bir düzenleme. Karar mekanizmalarını hızlandıran, süreçleri kısaltan bir model getiriyoruz. Bu çerçevede Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun (BTYK) 21 üyesi var. Davetlilerle birlikte yaklaşık 100'den fazla bir katılım oluyor. Bu kurulu kaldırıyoruz. Bunun yerine Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulunu kuruyoruz."

Yaptıkları bütün faaliyetlerin sanayi için olduğunun altını çizen Özlü, bilimin teknoloji, teknolojinin de sanayi için çalışacağını ifade etti. Özlü, bu unsurlardan birinin çıktısının, diğerinin girdisinin olması gerektiğini belirtti.

Ekonomiye fayda sağlayacak bir mekanizma kurmaya çalıştıklarını dile getiren Özlü, "Bilim, sanayi ve teknoloji politikalarının müştereken belirlendiği, aynı hedefe yönlendirildiği bir sistem kurguluyoruz." dedi.

- "Reformu 15 Mart'tan önce yasalaştıracağız"

Türkiye'de çok sayıda kurumun Ar-Ge ve teknoloji destekleri verdiğinin altını çizen Özlü, her bakanlığın bu anlamda bir Ar-Ge fonu bulunduğunu kaydetti. Bu fonları tek bir çatı altında birleştireceklerini ifade eden Özlü, şöyle devam etti:

"Devletin tek bir Ar-Ge bütçesi olsun. Bu, özel bir hesapta toplansın. Bunun da harcama yetkisi Başbakan'ımızın başkanlığındaki Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulunda olsun. Bu, karar süreçlerini kısaltacak. 21 üye yerine gündemindeki konulara göre 3-4 üyenin karar alabileceği pratik bir mekanizma getiriyoruz. Her alanda destek vermeyeceğiz. Stratejik gördüğümüz, Türkiye'nin siyasi stratejik hedeflerine uygun alanlarda destekler vereceğiz. Yıllık ortalama 352 milyon lira hibe desteğimiz var. Bunu aşağı yukarı 3 bin 500 firmaya vermişiz. Bundan bir şey çıkmıyor, etki analizini yapamıyoruz. Desteklerin sanayimizde meydana getirdiği etkiyi ölçemiyoruz. Yeni sistemde bu, ölçülebilir olacak. Çıktı bazlı performans değerlendirmesi yapacağız. Ne kadar harcadığımızdan ziyade o harcamalar sonucu ne elde ettiğimize bakacağız. Gerekiyorsa yeni baştan politikaları gözden geçireceğiz."

Özlü, TÜBİTAK reformunu 15 Mart'tan önce yasalaştırmayı hedeflediklerini belirterek, "Başbakanlıkla ve Maliye Bakanlığı ile metnin son şekli üzerinde teknik olarak çalıştık. İnşallah gelecek hafta başında komisyonda görüşeceğiz ve Meclis Genel Kurulunda TÜBİTAK reformunu geçireceğiz. Bunu muhalefetle uzlaşarak geçirmek istiyoruz. Çünkü Suriye'ye asker göndermiyoruz, görüş ayrılığı olacak bir şey yok, bu milli bir hadise." diye konuştu.

- "Dünya için otomobil üreteceğiz"

Yerli otomobile ilişkin de konuşan Özlü, yerli otomobil konusunda iş modelinde değişiklik yaptıklarını söyledi. Bu anlamda özel sektörün önde olduğu, devletin desteklediği bir modelle yola devam edeceklerini dile getiren Özlü, "Küresel bir başarı hedefliyoruz. Sadece Türkiye için değil, bütün dünya için otomobil üreteceğiz. Nasıl ki yabancı markalar Türkiye'de fabrikalar kurup, otomobil üretiyorlarsa biz de benzer şekilde bir başarıyı hedefliyoruz." dedi.

Otomobil üretmenin teknik açıdan Türkiye için problem olmadığını vurgulayan Özlü, Türkiye'nin sahip olduğu mühendisler ile yan ve ana sanayinin her segmentteki otomobili üretebileceğini belirtti. Meselenin ise ticari olduğunu anlatan Özlü, "Teknolojik ağırlığı daha az, ticari ağırlığı daha fazla olan bir faaliyet. Bayi ve pazarlama sisteminiz ile servis... Diyelim ki devlet bir otomobil yaptı, piyasaya sürdük. Bir vatandaşımız satın aldı, Erzurum'a gitti ve bozuldu. Buna kim bakacak? Servisi olması lazım. Dolayısıyla bu, ticari ağırlığı fazla olan bir konu. Bu yüzden biz burada sanayicilerimizin önde olduğu bir model arayışı içindeyiz." ifadelerini kullandı.

- "Konsorsiyum arzu ediyoruz"

Üretimi tek kişinin yapması kadar çok ortaklı olmasının de riskler taşıdığına dikkati çeken Özlü, "Birbirleriyle anlaşan, istekli bir konsorsiyum arzu ediyoruz. Bu çerçevede çalışmaları yürütüyoruz. Çalışmalar iyi gidiyor. İnşallah önümüzdeki günlerde kimlerin olduğunu açıklayacağız." dedi.

AB'de 2025-2030 yıllarında şehir içlerine karbon emisyonu yayan araçların girmelerinin yasaklanacağını anlatan Özlü, bu anlamda elektrikli otomobile yönelik bir eğilim olduğunu söyledi. Bu açıdan bakıldığında şehir içi taksi ve elektrikli otomobile öncelik verdiklerini belirten Özlü, bu hedefe 2019 yılında ulaşmayı amaçladıklarını kaydetti.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler