53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı

53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı

Almanya Başbakanı Merkel: "Benim için önemli olan bir konu bu (teröre karşı mücadele) koalisyona İslami ve Müslüman ülkeleri dahil etmiş olmamız. Çünkü bence özellikle bu ülkeler, terörün kaynağının İslamiyet olmadığını, aksine yanlış yönlendirilmiş bir İ

MÜNİH (AA) - Almanya Başbakanı Angela Merkel, radikal terörizme karşı mücadeleye halkının çoğunluğu Müslüman ülkelerin de katılmalarının önemli olduğunu, bu ülkelerin İslam'ı daha iyi izah edebileceklerini söyledi.

Başbakan Merkel, bugün 53. Münih Güvenlik Konferansında yaptığı konuşmada, NATO'nun sadece Avrupa'nın ve Almanya'nın da çıkarına olmadığını, aynı zamanda ABD'nin de çıkarına olduğunu belirterek, radikal terörizme karşı mücadelenin DEAŞ'ın yanı sıra Boko Haram gibi örgütlerin de ortaya çıkmasıyla daha fazla önem kazanmaya başladığını ifade etti.

"Biraz önce Türkiye Başbakanı ile de görüştüm. Bir NATO ortağı olarak Türkiye'nin de DEAŞ'a ve PKK terörüne karşı nasıl bir sınav vermekte olduğunu biliyoruz." diyen Merkel, terörizme karşı mücadeleye sadece NATO ülkelerinin değil, bir çok diğer ülkenin de katıldığına işaret etti.

Radikal terörizmin AB ülkelerinin dış sınırlarına çok yakın bölgelerde gerçekleştiğini ve bunun da Avrupa'yı olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Merkel, "Burada şunu açıkça ifade etmek istiyorum. Biz Avrupalılar tek başımıza radikal terörizme karşı başa çıkamayız. ABD'nin askeri gücüne ihtiyacımız var." dedi.

İslam ülkelerinin teröre karşı mücadelesinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Merkel, "Benim için önemli olan bir konu bu koalisyona İslami ve Müslüman ülkeleri dahil etmiş olmamız. Çünkü bence özellikle bu ülkeler, terörün kaynağının İslamiyet olmadığını, aksine yanlış yönlendirilmiş bir İslamiyet olduğunu anlatabilirler. Müslüman otoriteler barışçı İslamiyet ile İslamiyet adına gerçekleştirilen terör olaylarını bizim gibi Müslüman olmayan kişilerden daha iyi anlatabilirler." şeklinde konuştu.

Terörün insanların ülkelerinden kaçmak zorunda kalmasına da neden olduğuna dikkati çeken Merkel, "Türkiye neredeyse 3 milyon sığınmacı kabul etti. Ürdün ve Lübnan imkanlarının sınırına vardı. Bu nedenle burada ortak bir sorumluluğumuz var ve şunu özellikle vurgulamak isterim ki, AB'nin de sorumluluğu var. Sığınmacıları kabul etme konusunda. Kaçış sebeplerinin ortadan kaldırılması konusunda. Ve ülkelerinden kaçan insanların durumunun iyi olması konusunda." dedi.

Almanya'nın bu konuda bazı AB ülkeleri ile birlikte çaba harcadığını, ancak bu konuda Avrupa'da ortak bir tutumun olmadığını kaydeden Merkel, Kıbrıs ile AB'nin dış sınırlarının Suriye'ye ne kadar yakın olduğunun göz önünde bulundurulması durumunda AB'nin bu konuyla ilgilenmesi gereğinin görülebileceğini söyledi.

Konuşmasında Rusya ile ilişkilere de değinen Merkel, "Kendi açımdan baktığımda söylüyorum. Maalesef son 25 yılda Rusya ile istikrarlı ve sürekli bir ilişki kuramadık. Ancak Rusya da AB'nin komşusu. Bu nedenle hiç bir zaman Rusya ile iyi ilişkilere kavuşma isteğimden de vazgeçmeyeceğim. Bir çok konudaki görüş ayrılıklarımıza rağmen." şeklinde konuştu.

NATO-Rusya görüşmelerinin ve radikal dinci teröre karşı ortak mücadelenin de sürdürülmesi gerektiğini belirten Merkel, "Bu konuda ortak çıkarlarımız var ve birlikte hareket edebiliriz." dedi.

"Rusya ile olan ilişkilerimiz olması gereken düzeyde değil." diyen Merkel, bunun da uluslararası çabaların artırılması anlamına geldiğini, bu bağlamda AB'nin, NATO'ya karşı bir alternatif olarak görülmemesi ve çabaların birbirine dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.

NATO'nun, Kırım'ın işgalinden sonra daha da büyük bir önem kazandığını ve 2. Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana toprak bütünlüklerinin korunması ilkesinin kendileri için vazgeçilemez bir unsur olduğunu belirten Merkel, bu yöndeki çabalarını da NATO'yu üye ülkeler arasında dayanışmayı öngören 5. Madde ruhuyla yaptıklarını söyledi.

Konuşmasından sonra bazı soruları da yanıtlayan Merkel, ABD ile olan ilişkilerin öneminin sorulmasına karşılık, "AB ülkeleri arasında ortak bir savunma politikası izleyebilsek bile ABD olmadan İslamcı teröre karşı bir mücadele sürdürülemez. Bu nedenle birlikte daha fazla şey yapmamız gerekir ve Almanya bu konudaki sorumluluğunun bilincinde." dedi.

Almanya'nın savunma bütçesini geçen yıldan bu yana yüzde 8 oranında artırmış olmasına rağmen, sadece bunun yeterli olmadığını da ifade eden Merkel, olaya geniş bir çerçeveden bakılması ve kalkınma yardımlarının da artırılması gerektiğini kaydetti.

Bir gazetecinin Minsk Anlaşmasının öldüğünü söylemesi üzerine de Merkel, bu anlaşmanın ellerinde olan tek şey olduğunu belirterek buna göre hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Ateşkes sağlanamamasına rağmen görüşmelerin sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Merkel Rusya ile de bu konuda anlaşmaya varmak istediklerini sözlerine ekledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler