Minikler doğal yaşamı "Orman Okulu"nda öğreniyor

Minikler doğal yaşamı "Orman Okulu"nda öğreniyor

Şile'nin Kabakoz köyü muhtarı Murat Tonbul ve eşi Esin Tonbul'un kurduğu Orman Okulunda, 2,5-10 yaş arasındaki çocuklara doğal yaşamı öğrenme imkanı sunuluyor- Çocuklar, Orman Okulunda çadır kurma, kaya tırmanışı, ekmek yapma, tohum ekme, yumurta toplama

İSTANBUL (AA) - MURAT EĞİLMEZ - Şile'nin Kabakoz köyünde açılan Orman Okulunda, 2,5-10 yaş arasındaki çocuklara, doğal yaşamı öğrenme imkanı sunuluyor.

Köy muhtarı Murat Tonbul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Esin Tonbul ile İstanbul'da anaokulu işlettiğini, Avrupa'da yaygın olduğunu öğrendiği, çocukların doğal ortamda çeşitli faaliyetler yapabildikleri Orman Okulu (forest school) konseptini uyarlamak için yıllar önce çalışmalara başladığını söyledi.

Bunun için Kabakoz köyünü saha olarak uygun gördüğünü belirten Tonbul, ormanın hemen kenarında kurdukları okul binasından ziyade, köyde yaşayanların da sürece dahil olduğu bir projeye gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Tonbul, Kabakoz'un dedelerinin köyü olduğunu aktararak, "Üniversiteyi bitirdikten sonra köyümüze gelip farklı bir şeyler yapmak istiyorduk. Eşimle zaten eğitim sektörünün içindeydik. İlk önce köyümüzde farklı aktiviteler gerçekleştirdik. Sonra tüm köyü bu işin içine nasıl dahil edebiliriz diye düşünürken yurt dışı eğitim projelerini inceliyorduk, bu forest school'lar gözümüze çarptı. Doğanın çocuklar üzerinde etkili olduğuna inan velileriz sonuçta. Hem kendimiz, hem İstanbul'daki çocuklar için, hem de bölge insanına farklı bir ekonomik gelir kaynağı oluşturmak adına böyle bir projeyi başlattık." diye konuştu.

Bir çeşit izci okulu da denilebilecek proje üzerinde 7-8 yıldır çalıştığını, işe köylüleri ikna ederek başladığını anlatan Tonbul, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Köylüleri bu işin içine dahil ettiğimiz iş köy pazarı projesiydi. Köylülere dedik ki 'Sizi İstanbul'da bir okulda köy pazarına götürüyoruz. Mücella teyze sen 200 ekmek yap, Hüseyin ağabey sen 300 yumurta biriktir, ona reçel yap, buna tarhana yap' derken malzemeleri bizim minibüse yükledik. Köylüleri de bindirdik. Köyün başına geldiğimizde ilk soruları, 'Ya biz bunları satamazsak ne olacak?' oldu. Ben de 'Bunlar satılmıştır, satamazsanız benim' dedim. 'Bu, bir sosyal proje. Biz bunu oturtalım, siz gelir elde edin, köylü kalkınsın, çocuklar doğal ürün kavramını öğrensinler' dedik. 'Tamam' dediler. Köylü böyle yaşaya yaşaya gördü ki muhtar iyi işler yapma peşinde... Şu anda bir telefonla bin emek yaptırabiliriz. Çünkü insanlar gördü, 300 ekmek üretiyorlar. Yarım saatte her şey satılıyor."

Tonbul, okulda velilere de çocuklarına köy pazarından alışveriş yapmaları için 5 lira harçlık vermelerini istediklerini söyleyerek, "6 lira olmaz dedik, 5 lira istedik. Herkes bir yumurta alabilir, iki alamaz çünkü fazla yok. Sonra okuldaki o öğrenciyi Kabakoz'a getiriyoruz, hamur yoğuruyorlar ve köy fırınında piştikten sonra ekmeği yiyorlar. Sonra kümese götürüyoruz, diyoruz ki 'Köy pazarında yumurta yemiştin ya, o yumurta bak işte bu tavuklardan çıkıyor'. Kümeste oryantiring yaptırıyoruz. Faaliyetlere başlamadan önce çocuklara yıkanabilir tulumlar, çizmeler giydiriyoruz, dersler bittiğinde de hortumla yıkayıp çıkarıyoruz. Bu da ayrı bir eğlence oluyor onlar için." ifadelerini kullandı.

Bu konseptte Almanya'da 450 Orman Okulu olduğunu, İngiltere'de ve Finlandiya'da benzer projelerin yaygın olduğunu öğrendiğini belirten Tonbul, "Anaokulu seviyesinde bu okullar. Yani 3 yaşında çocuk, eksi 10 derecede ekmek yapıp yiyor. Biz de bunu Türkiye'ye getirip çocukların kişisel gelişiminde bir farkındalık oluşturalım istedik. Cesaretli, özgüvenli ve farkındalık sahibi bireyler yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuklara bu eğitimi verebilirsek yardımlaşmayı, doğa sevgisini, vatan sevgisini, sabretmeyi öğrenecekler." diye konuştu.

- "Çocukların algıları açılıyor""

Projenin 3 ayağı olduğunu dile getiren Tonbul, şu bilgileri verdi:

"Bunlar tarımsal, sanatsal ve outdoor faaliyetler. Çocuk her geldiğinde farklı atölyede. Bir geldiğinde çadır kuruyor, diğer hafta geldiğinde oryantiring yapıyor, öbür hafta kaya tırmanışı gerçekleştiriyor. Bir hafta ekmek yapıyor, öbür hafta seraya girip çapalıyor, tohum ekiyor, yumurta topluyor. Çocuklar bu faaliyetleri sürekli gerçekleştiriyor ve algılarında bir açılma oluyor. Okul hayatında, iş yaşamında, aile kurduklarında da önemli bu öğrendikleri. Çocuklar un, su ve mayanın karışımından ekmek olduğunu öğreniyor. Mayanın içindeki canlıların o ekmeği kabarttığını anlatıyor ekoloji öğretmenimiz. Aslında burada fen dersi vermiş oluyoruz bir anlamda."

- "Amacımız ayakları yere basan çocuklar yetiştirmek"

Esin Tonbul ise anaokulu sürecinde özellikle İstanbul'da çocukların, doğadan uzak büyüdüklerini fark ettiklerinde proje için çalışmalara başladıklarını anlattı.

Eğitimde eksiklikler olduğunu gördüklerini belirten Tonbul, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Orman Okulu böyle çıktı ortaya. Çocuklar çok iyi kolejlerden çıkıyor ama hasbelkader büyüyor. Amacımız ayakları yere basan, kendi yaşam becerilerini kazanmış çocuklar yetiştirmek. Kendi branşından mezun arkadaşlarımız doğa ve outdoor dersleri verecek, İngilizce ayrıca ders verilecek. Bunlar işin teorisi. Pratikte ise ekmeği köydeki teyzelerimizle yapacağız. Kümesimiz köydeki bir ağabeyimizin kümesi. Bizim binaya ihtiyacımız yok. Bu köy bizim okulumuz. Bir ağacın kovuğunda fizik işleyecekler. Böcek otelimiz var mesela. Ders konusu bu. Farklı farklı konularla oyun oynayacaklar, ekmek yapmayı öğrenecekler. Herkes kendi işini yaparak buna katkı verecek ve karşılığını alacak."

İstanbul'un çeşitli bölgelerinden servislerle çocukların getirileceğini belirten Tonbul, 180 çocuk kapasiteleri olduğunu söyledi.

- "Bulutları görebilmek için köye yerleştim"

Köyde yaşayan 60 yaşındaki Hüseyin Ören ise Orman Okulu projesinin çocuklara toprağın ne olduğunu, doğanın insana nasıl bir yaşam sunduğunu gösterme anlamında büyük katkı sunacağını düşündüğünü dile getirdi.

Bulutları görebilmek için köye yerleştiğini anlatan Ören, "İstanbulluyum ama bizim çocukluğumuzdaki kent çok farklıydı. Biz mahalle kültürüyle büyüdük. İstanbul'da hala evim var ama her taraf beton yığını artık. Burası İstanbul'a 1 saat mesafede olmasına rağmen farklı bir yaşam sunuyor bize. Orman Okulu projesini tüm köy olarak önemsiyoruz. Kümesime gelen çocuklar, yumurtanın tavuktan çıktığını öğreniyor. Bir tavuğun günde kaç yumurta yumurtladığını sorguluyor, folluktan yumurta topluyorlar. Ahşap atölyemde onlara oyuncaklar yapıyorum, alet tamiri gösteriyorum. Yaşayarak öğreniyorlar." ifadelerini kullandı.

Ören'in kümesine girerek, tavukları kucaklayan ve folluktan yumurta alan 5 yaşındaki Aylin Ayrı, bunun çok keyifli olduğunu söyledi.

Ayrı, henüz okula başlamadığını dile getirerek, "Orman Okulumuz var. Başka yerlerden gelecek arkadaşlarımla yapacağımız faaliyetleri düşündükçe çok heyecanlanıyorum." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler