Kadın erkeğin kölesi midir?

Kadın erkeğin kölesi midir?

Eski Savcı Gültekin Avcı, büyük tartışmalara yol açacak bir kitaba imza attı.

İzmir/Bayındır Savcılığı yaparken sisteme yönelik getirdiği eleştirilerden dolayı Kars'a hakim olarak atanan Eski Savcı Gültekin Avcı, büyük tartışmalara yol açacak bir kitaba imza attı. "Kıyamet Kadınları" ismini taşıyan kitabında Avcı, özellikle İslamcı kadınlara söylemediğini bırakmıyor. İslamcı kadınların feminizmin etkisiyle yozlaşıp, erkeksileştiği iddiasında bulunan Avcı'nın eleştiri oklarından herkes nasibini alıyor. Kitabında kadınları yerden yere vuran Gültekin Avcı sadece bir kişiyi övüyor.

 

Kitabın giriş yazısı bile pek çok kadını zıvanadan çıkarabilir. Giriş yazısında, "Kadınla erkek arasında şu hüküm geçerlidir" diyen Avcı, "Kadın hakim oldukça alçalan, ram oldukça yükselen bir varlıktır. Sahiplenme ve ram olma duygusu ile yaratılan bir varlığı hakimiyete sevketmek anarşiye sebebiyet verir." ifadelerine yer veriyor.

 

------------------------------

 

İzmir/Bayındır Savcılığı yaparken sisteme yönelik getirdiği eleştirilerden dolayı Kars'a hakim olarak atanan ve ardından istifa eden Eski Savcı Gültekin Avcı, büyük tartışmalara yol açacak bir kitaba imza attı. Metropol Yayınları tarafından “Kıyamet Kadınları: İslamcı ve Modern Kadının Yozlaşması” ismiyle yayınlanan kitabında Avcı, özellikle İslamcı kadınlara söylemediğini bırakmıyor. Kadınların feminizmin etkisiyle yozlaşıp, erkeksileştiği ve çoğunun çığırından çıktığı iddiasında bulunan Avcı'nın eleştiri oklarından herkes nasibini alıyor.

 

Kitabın giriş yazısı bile pek çok kadını zıvanadan çıkarabilir. Giriş yazısında, "Kadınla erkek arasında şu hüküm geçerlidir" diyen Avcı, "Kadın hakim oldukça alçalan, ram oldukça yükselen bir varlıktır. Sahiplenme ve ram olma duygusu ile yaratılan bir varlığı hakimiyete sevketmek anarşiye sebebiyet verir." ifadelerine yer veriyor.

 

 Kitabının 10 yıllık bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktığını belirten Gültekin Avcı, kitapta tarihsel örneklere dikkat çekiyor ve günümüz entelektüellerin görüşlerine de yer veriyor. Avcı'ya göre, “Artık hem İslamcı kadın ve hem de modern / seküler kadın öz kimliklerinden kopmakta ve kadınlık orjinini terk etmekte.” Kadınların özgürlük – eşitlik sloganları ile peşinde koştuğu bazı söylemlerin ideal kadının kadınlığını yozlaştırarak erkekleştirdiğini iddia eden Avcı, kitabında İslamcı kadınların ciddi bir çoğunluğunun da çığırından çıktığını yazıyor.

 

Özellikle İslamcı kadınların, son dönemde İslam dünyasında ortaya çıkan feminist akımlardan etkilendiğini öne süren Avcı, özüne yabancılaşarak erkekleştiğini, anne yerine babalaştığını, karı yerine kocalaştığını ve bunun da inancını inkar edercesine ilerlediğini söylüyor. İslam dünyasında son dönemde türeyen bazı İslamcı yazarların görüşlerine ağır eleştiriler getiren Avcı, İslamcı feminizmin savunucularının, ilham kaynağı olarak Fazlulrahman’ı kabul ettiklerini ileri sürüyor. Fazlulrahman’ın vahyin ilahi niteliğini sorgulamaya varan yaklaşımlarının İslamcı geçinen bayan yazarlara çok cazip geldiğinin altını çizen Avcı, kitabının büyük bölümünü Türkiye'de ve dünyada ön plana çıkan İslamcı kadınlara ayırıyor.

 

AVCI'NIN KİTABINDA KİMLER KİMLER VAR

 

Eski Savcı Gültekin Avcı kitabında Türkiye’de yaşayan feminist İslamcı kadınlar olarak nitelendirdiği çok sayıda isme yer veriyor. Bunlardan, “Ayşe Böhürler, Emine Şenlikoğlu, Nihal Bengisukaraca, Fatma Karabıyıkbarbarosoğlu, Merve Kavakçı, Mehtap Kayaoğlu, Cihan Aktaş, Canan Ceylan...” ilk dikkat çekenler.

 

Zaman Gazetesi Yazarı Nihal Bengisu Karaca'nın dinin içinden erkek veya kadına torpil geçmeyen bir yorumun çıkarılabileceği söylemini sert bir dille eleştiren Avcı, "Asırların İslam dini, sizlerin keyfi ve ihtirasları için 'ılımlı' veya 'kadınsı' bir havaya mı bürünmelidir." diye soruyor. Bengisu Karaca'nın bu yaklaşımını 'hezeyan' olarak değerlendiren Avcı, kadın ve erkeğin asla eşit olmadığı iddiasında. Allahın kadın ve erkeğe eşitlik vermediğini savunan Avcı kitabında şunları yazıyor: "Onun vermediği ve istemediği bir eşitliği ve özgürlüğü, bir başörtü ve üç beş kitap okumakla değiştirme temennisi, elbetteki islami sistemle bağdaşmaz. Kadın-erkek eşitliğini kabul eden hiçbir ülkede orduların yarısı kadın, yarısı erkek değildir. Neden spor müsabakalarında kadınlar ayrı, erkekler ayrı yarışır?"

 

İSMET ÖZEL ORİJİNAL BİR ADAM...

 

Avcı, Cihan Aktaş’ın “eskiden kadınlar bugünkü haklarını bilseler, bilimsel olarak Kur’an ve Sünnet’e başvurma gücüne sahip olsalardı, bugünkü İslami fıkıh, özellikle boşanma ve evlilik gibi konularda çok daha farklı olurdu” görüşünü, bir iftira ve cür’et bataklığı olarak değerlendiriyor. Emine Şenlikoğlu’nun “Kur’an ve Sünnet’e iman ediyoruz, yetmiyor. Mezheplere iman etmemiz isteniyor. Mezheplere inandığımızı, ama mezhepleri din ile aynı görmediğimizi, dinin hatasız olduğunu ama mezheplerin hata yapabileceğini, biz bu bilinçle mezheplerin İslam’a uygun olan yönlerini aldığımızı söylüyoruz, yetmiyor...” sözüyle de haddini bilmediğini göstermiştir diyor. Kanal 7’ de yayınlanan bir programda ismi verilmeyen bir İslamcı feminist bayanın Gazali hakkında “ biz Gazali’nin anlattığı kadınlar değiliz! Müslüman kadın artık evin dışına çıkmak istiyor” sözüne de ağır eleştiriler getiren Avcı, “Gazali gibi bir ummanın şimdi yaşasa bu başörtlülü ama başörtü dışında fazlaca bir İslami insiyak taşımayan feminist erkeksiler olarak nitelendirdiği İslamcı kadınları Müslüman saymazdı” diyerek eleştiriyor. Canan Ceylan, Nihal Bengisu Karaca, Hidayet Tuksal’da Avcı’nın eleştirilerinden nasibini alan diğer isimler.

 

Avcı Kitabın son bölümünde İsmet Özel’in kadınlar için söylediği sözleri destekliyor. İsmet Özel’i “orijinal bir adam” olarak tanımlayan Avcı, “kadınları köle olarak görmesi bile kendine has bir insiyak” olarak yorumluyor. Avcı İsmet Özel için "beyefendi" tanımlaması yaparak şu ifadelerde bulunuyor: “İsmet Özel bir beyefendidir ve ‘efendi’ vizyonunu bu şekilde arz ediyorsa, kimse unutmasın, her efendinin bir veya birden fazla kölesi bulunur”.

 8 sutun