26 Ağustos 1071 tarihinde aziz milletimizin kazandığı zafer dünyanın en bereketli toprağı olan Anadolu'nun kapılarının sonuna kadar açılmasına vesile olması ile önem arz etmektedir. Türk Milleti'nin adaletli, merhemetli ve hoşgörülü yönetim anlayışıyla Anadolu yüzyıllardır farklı din, dil, köken, kültüre sahip insanların bir arada barış ve huzur içerisinde yaşadığı topraklar haline gelmiştir. Tarihin akışını değiştiren bu zafer Anadolu'da Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturmasının yanı sıra ecdadımızın bize bıraktığı en değerli mirastır. Yaklaşık on asırdır düşmanların saldırılarına maruz kalan milletimiz ecdadımızın bize miras bıraktığı ve yurt edindiğimiz bu toprakları kanının son damlasına kadar korumuştur, korumaya da devam etmektedir. Kanımızla kazandığımız bu toprakları hiçbir gücün alamayacağını ve Türk Milleti'nden başka hiçbir millete vatan olamayacağını tüm dünyaya defalarca ispatladık. Ecdadımızdan miras kalan ve bütün bereketiyle bize kucak açan bu topraklarda barış içerisinde, kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Bu aziz millet bereketli Anadolu topraklarında tüm dünya mazlumlarına kucak açmaya, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde mazlumlara umut olmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın en güzel toprağında, eşsiz vatanımızda birlik ve beraberliğimizin daim olması dileğiyle Malazgirt Zaferi'mizin 947. yıldönümünü kutluyor, bu büyük zaferde  ve vatan uğruna canlarını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum

Emperyalist güçler, ırkçılık kartını kullandılar ancak bin yıllık desende bir ve beraber olmuş milletimizi ayrıştıramadılar. Mezhep kartını devreye soktular ama bin 500 yıllık kadim kültür ve medeniyet içinde bir olmuş, iri olmuş, diri olmuş milletimizi parçalayamadılar. Terör kartını yürürlüğe koydular ancak 81 milyonun terörle mücadeledeki kararlı iradesine çarptılar. 10 yılda bir çantalarından çıkardıkları darbe senaryolarını tozlu raflardan indirdiler. 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde halktan öyle bir demokrasi tokadı yediler ki, tarihin en büyük demokrasi dersi oldu. Son olarak ekonomi ve ticaret savaşını devreye soktular. Ekonomi ve ticaret savaşının birinci raundundan Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başarıyla çıktık. Döviz spekülasyonlarını ve manipülasyonlarını hep birlikte püskürttük. Emperyalist güçlerin oyunları ülkemizi durduramayacak. Daha da büyüyecek ve güçleneceğiz. ‘Millet Bir, Hedef Bir’ dedik. 81 milyon olarak tek hedefe kilitlendik. Bu tek hedef 2023 hedeflerini yakalamak ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinin arasına girmektir. Türkiye olarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisinin arasına girdiğimizde milletçe büyük bir zafer kazanmış olacağız. Bugün nasıl birlik ve dirlik içinde milli ve dini bayramlarımızı kutluyor ve yaşıyorsak, o günde ekonomik zaferlerimizi milli bir duygu içinde kutlayacağız