ASO ekim ayı meclis toplantısı

ASO ekim ayı meclis toplantısı

ASO Başkanı Özdebir:- "Gençliğin istihdama katılımı yalnızca ekonomik açıdan değil, sosyal yönden de ülkemizin geleceğine katkı sağlayacaktır. Sanayide genç istihdamın desteklenmesine yönelik geliştirilecek özel bir model, 2018 sonrası için sanayiciye ümi

ANKARA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, gençliğin istihdama katılımının sadece ekonomik açıdan değil, sosyal yönden de Türkiye'nin geleceğine katkı sağlayacağını belirterek, "Sanayide genç istihdamın desteklenmesine yönelik geliştirilecek özel bir model, 2018 sonrası için sanayiciye ümit verecektir." dedi.

Özdebir, ASO'nun Oda binasında gerçekleştirilen ekim ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Orta Vadeli Program'ın (OVP) yatırımcılar ve piyasa aktörleri için yol gösterici olduğunu söyledi.

Nurettin Özdebir, "Kötümser beklentiler doğrultusunda hazırlanan bir OVP yerine, iyimser bir bakış açısı ve ekonomi yönetiminin beklentileri yönetme noktasında attığı bir adım olarak konu değerlendirilmelidir. Bu noktada karşımıza çıkan en temel sorun, 2018'den itibaren küresel finansal koşulların bu sene gibi elverişli olup olmayacağıdır." ifadesini kullandı.

2018'den itibaren Fed'in faiz artırımı, aynı zamanda bilanço küçültmesiyle ortaya çıkacak finansal küçülmenin boyutunun bilinemediğine işaret eden Özdebir, "Avrupa Merkez Bankasının genişlemeci politikalarının son bulması sonrasında yaşanacak gelişmelerin tamamı 2018 ve sonrasında faizlerin yukarı yönlü hareket edeceğinin ve buna bağlı olarak da gelişmekte olan ülkelere para akımının azalacağı ya da önemli ölçüde dalgalanacağı beklenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir, politik belirsizliklerin ve olası finansal türbülansların kırılganlık düzeyini yükselttiğini vurgulayarak, bu koşulların üzerine bir de Türkiye'nin jeopolitik risklerinin binmesi durumunda 2018 ve sonrasını kestirmenin güçleşeceğini ifade etti.

OVP'de 2017 sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 9,5 olarak öngörüldüğünü hatırlatan Özdebir, "Eylül sonu itibarıyla yüzde 11,2 olarak gerçekleşen enflasyonun bu hedefi yakalaması halen mümkün görünmektedir." dedi.

Özdebir, döviz kurundaki artışın Türk özel sektörüne zarar verdiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Şirketlerin döviz yükümlülükleriyle döviz varlıkları arasındaki açığın 211 milyar dolara ulaşması kur riskini de beraberinde getirmektedir. Üretimin dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik yapısal tedbirler oldukça uzun dönemli planlama ve zaman gerektirmektedir. Bu noktada belki de en önemli desteklerden bir tanesi, hali hazırda 60 doların altında kalması beklenen petrol fiyatları olacaktır."

Türkiye ekonomisinin güzel bir dönem geçirdiğini anlatan Özdebir, "Yaptığı açıklamalarla her fırsatta Türkiye ekonomisinin olumsuz yönlerini vurgulayan Fitch dahi hükümetimizin uyguladığı teşviklerin etkisiyle ilk iki çeyrekte yüzde 5'in üzerinde büyüyen Türk ekonomisinin 3. çeyrekte yüzde 7'yi aşan bir büyüme göstereceğini öngörmek zorunda kalmıştır." dedi.

- Genç istihdamının desteklenmesi

Özdebir, işsizlik noktasında atılan adımların da meyvesini verdiğini belirterek, istihdam ve iş gücüne katılma oranlarındaki 1'er puanlık artışın dikkat çekici olduğunu bildirdi.

Türkiye ekonomisinin gelişmesiyle vatandaşların ekonomiye dahil olduğunu ve iş gücüne katıldığını dile getiren Özdebir, "Bu oldukça sevindirici bir gelişmedir. Diğer taraftan işsizlik noktasında Türkiye'nin en önemli sorunu genç işsizliktir. Hükümetimizin atacağı her adım çok önemlidir. Gençliğin istihdama katılımı yalnızca ekonomik açıdan değil, sosyal yönden de ülkemizin geleceğine katkı sağlayacaktır. Sanayide genç istihdamın desteklenmesine yönelik geliştirilecek özel bir model, 2018 sonrası için sanayiciye ümit verecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir, kıdem tazminatı konusunda Avusturya modelini gündeme getirdiklerini ancak tarafların bu konuya sıcak bakmadığını aktardı.

İstihdamın ve verimliliğin artması için işe giriş çıkışların düzenlenmesine ihtiyaç olduğunu belirten Özdebir, "İşe adam alırken Katolik nikahı gibi katı bir iş piyasamız olduğu için zorlanıyoruz. Çok mecbur kalmadan işe adam alamıyoruz. Dolayısıyla fazla mesailerle işlerimize devam etmek zorunda kalıyoruz. Bu da verimsizliğe ve iş kazalarına sebep oluyor." diye konuştu.

Özdebir, sanayicilere düşen görevler de olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Ülkemizin cari açık ve işsizlik gibi sorunlarının temelinde teknoloji yetersizliğinin ve verimsizliğin yattığını düşünüyorum. Verimlilikle ilgili Türkiye olarak sorunumuz KOBİ'lerde kendini göstermektedir. Örneğin Avrupa Birliği'nde büyük ölçekli imalatçı firmalar, küçük ve orta boy imalatçı firmalara göre 1,8 kat daha verimli iken Türkiye'de bu oran 5,1'dir. Bu oran bize çok net şekilde KOBİ'lerde verimliliğe odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler