“Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, denizlerde mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez.” (Lokman-27)

Kuran-ı Kerim’de geçen bu ayeti ilk okuduğumda bir hayli şaşırmıştım. Zihnimde ilk beliriveren şey; insanoğlunun kullandığı kelimelerin tükenmesinin mümkün olup olmadığı idi. Gerçi ayet “Allah’ın sözleri” diyor ama ben Yaratıcının insanoğluna bahşettiği diller ve kelimeler kastedildiği şeklinde anladım. O zaman ki dar bakış açım, bilgi ve düşüncelerimin yetersizliği dolayısıyla bu ayeti anlamakta zorluk çekiyordum. Sözler nasıl tükenmezdi? Kullandığımız kelimelerin bir dökümü yapar, bütün kelimeleri ortaya çıkararak sonuna ulaşabilirdik. Zaten bütün ülkelerin dil kurumlarında o ülke vatandaşlarının kullanıldığı kelimeler, genel olarak tespit edilmiş durumdadır. Böylece “İşte bütün kelimeler bu dokümanda kayıt altına alındı” diyebilir, sözlerin tükenebileceği ve sonsuz olmadığı değerlendirmesini yapabilirdik.

Dar, yüzeysel ve gerekli bilgi birikiminden yoksun bir bakış açısının insanı ulaştırdığı yanlış nokta. Gerçeği hakkıyla takdir edememekten ortaya çıkan hezeyan. Binlerce yıldır insanoğlu yazının dilini kullanıyor. Birbirinden etkilenmeyen ve başka birini taklit etmeyen metinler diğer hiçbir yazıya benzemiyor. Kâğıda dökülen kelimeler aynı harflerden oluşsa da tamamen farklı bir anlatımı ortaya koyuyor. 

Ülkemizden örnek verecek olursak; yirmi dokuz harften oluşan bir alfabemiz var. Son bir yıl içerisinde, gazete, dergi, kişisel ve kurumsal yazışmalar, mektuplar ve benzerleri göz önünde bulundurulduğunda milyonlarca yazı neşredilmiştir. Bu yazıların hepsinde yirmi dokuz harften oluşan kelimeler değişik şekillerde sıralanmıştır ve hiçbir yazı diğeriyle aynı değildir. Benim bu kitabın başında ve sonunda yazdığım bölümlerin, aynı harf ve sözcüklerle oluşmasına rağmen farklı şeyler anlattığı gibi. Bütün bunlara dünya üzerinde konuşulan diller ve yazıya dökülen metinleri ekleyelim. Ardından insanoğlunun yazmaya başladığı tarihten günümüze kadar geçen süreyi düşünelim. Ortaya çıkan tablo devasa boyutlardadır ve bu tablo her geçen gün büyümektedir.

Değerlendirmemi bu şekilde yaptıktan sonra ayetin izah etmek istediği düşünceyi idrak edebildim. Evet, Allah’ın sözleri yazmakla tükenmez. Yazının esrarengiz dili akıl almaz ölçüde çeşitlilik üretiyor. Her yazı kendine özgü, diğerlerinden farklı bir karakter olarak ortaya çıkıyor. Tanrı, sözlerini bize öylesine değerli bir nimet olarak vermiş ki; kullandıkça çoğalıyor, genişliyor. İnsanoğluna kendisini ifade etme rahatlığını, bilgi ve kültürü nesillerden nesillere taşıma imkânını sağlıyor…