"Koruyucu ailelik bireysel ve toplumsal bir sorumluluk"

"Koruyucu ailelik bireysel ve toplumsal bir sorumluluk"

Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği Başkanı Aydeniz:- "Bir çocuk bu dünyaya gelmişse hepimizin görevi, bireysel ve sosyal anlamda onun uluslararası düzeyde belirlenmiş haklarına saygı göstermek ve bunu sağlamakla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak yönünd

ANKARA (AA) - MERVE YILDIZALP - Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği Başkanı Ülkü Aydeniz, koruyucu aileliğin bireysel ve toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirterek, "Bir çocuğun ailede sevgi ve ilgiyle büyümesi her şeye değer. Sevginin çözemeyeceği hiçbir şey yok. Bu çocuklar bizimle toplumun içinde yaşayacaklar. Ne kadar sağlıklı bireyler olurlarsa toplum da o kadar sağlıklı olacak." dedi.

Aydeniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devlet koruması altında 0-18 yaş aralığında yaklaşık 17 bin çocuk olduğunu söyledi.

Koruyucu aile sisteminin çocukların birebir ilgiyle ailede büyümesi için geliştirilen bir hizmet olduğunu vurgulayan Aydeniz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 25-65 yaş aralığında, evli, bekar, çocuklu ya da çocuksuz herkesin koruyucu aile olabildiğini dile getirdi.

"Koruyucu aileliğin evlat edinmeden farkı, çocuğun velayetinizin altında olmaması. Dolayısıyla mirasçınız olmaması." diyen Aydeniz, şunları kaydetti:

"Çocuğun bir adı ve soyadı var. Soyadını değiştiremiyorsunuz. Biyolojik ebeveynleri var. Çocuklar yoksulluk değil daha çok travmatik olaylar sebebiyle koruma altına alınıyor. Bu ailelerde uyuşturucu, alkol kullanımı, şiddet gibi, çocuğun o ailede kalmasının doğru olmadığı bir yaşam tarzı var. Ya bu aileler bakamadıkları için çocuklarını devlet korumasına kendileri teslim ediyor ya da devlet bir şekilde ihbar ve tespitlerle çocukları koruma altına alıyor."

Araştırmaların ailesizliğin şiddetle eş değer olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Aydeniz, aile yanında büyümeyen, "Ben kimin aklındayım" sorusuna cevap bulamayan ve güvenle bağlandığı bir kişi olmayan çocukların gelecekteki yaşamlarında önemli sorunlar yaşadığını anlattı.

Bir çocuğun sağlıklı büyüyebilmesi için sevgi ve güvenle bağlanabileceği bir aile ortamı olması gerektiğini belirten Aydeniz, toplu bakım modellerinde fiziki şartlar iyi olsa da çocukların yeterli fiziksel ve psikolojik gelişim imkanı bulamadığını, bu nedenle sosyalleşme süreçlerinde önemli problemler yaşadığını kaydetti.

Aydeniz, "Bir çocuk bu dünyaya gelmişse hepimizin görevi, bireysel ve sosyal anlamda onun uluslararası düzeyde belirlenmiş haklarına saygı göstermek ve bunu sağlamakla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak yönünde olmalı. Koruyucu ailelik de bunun için geliştirilmiş bir model." diye konuştu.

- "Çocuk bizimle yaşıyor, sorumluluğunu devletle paylaşıyoruz"

Koruyucu aile olmak için aile ve sosyal politikalar il müdürlüklerine başvurmak gerektiğini belirten Aydeniz, bu kapsamda, istenen evrak teslim edildikten sonra incelemelerin başladığını söyledi.

Uzmanların evlere ziyarete gittiğini, koruyucu aile için uygun olunduğuna karar verildikten sonra sürecin başladığını bildiren Aydeniz, şunları kaydetti:

"Bundan sonrasında size hangi nitelikte bir çocukla buluşturulmak istediğiniz yönünde bir soru yöneltiyorlar. Seçim yapabiliyorsunuz tabii ki. Ne nitelikte bir çocuğa faydalı olabileceğinizi söylerseniz öyle bir çocukla buluşturulabiliyorsunuz. Bu her zaman mümkün de olamıyor. Uzmanların sizin hakkınızdaki görüşleri, o anki çocuk sayısı, yaşı, nitelikleri de önemli olabiliyor. Uzmanlar sizin isteğiniz ve kurumdaki çocukların niteliğini karşılaştırılıyor ve bir çocukla buluşturuluyorsunuz. Ondan sonraki süreçte en çok sorulan soru, 'Çocuk sizinle birlikte mi yaşıyor?' oluyor. Evet, çocuk bizimle yaşıyor, sorumluluğunu devletle paylaşıyoruz. Kendi biyolojik çocuğumuzdan hiçbir farkı yok. Her türlü yeme, içme, barınma, okul gibi ihtiyaçları ve sorumluluklar bizimle beraber. 18 yaşına geldiği zaman çocuğun da rızası olursa evlat edindirilebiliyor. Bazen koruyucu aile yanındaki çocukların biyolojik ailesinin şartları değişince evlat edinme statüsüne geçme olasılıkları oluyor. Ama bu çok düşük bir olasılık. Bu durumda öncelik koruyucu ailelerde, evlat edinebiliyorlar."

Durumu müsait olanlara koruyucu ailelik yaparak bir çocuğun hayatını değiştirme çağrısında bulunan Aydeniz, "Bir çocuğun ailede sevgi ve ilgiyle büyümesi her şeye değer. Koruyucu aile olarak hem bir çocuğun hayatına dokunmuş olacaklar hem kendi hayatlarına bir çocuk dokunacak. Sevginin çözemeyeceği hiçbir şey yok. Bu çocuklar bizimle toplumun içinde yaşayacak. Ne kadar sağlıklı bireyler olurlarsa toplum da o kadar sağlıklı olacak. Bu aynı zamanda bireysel olduğu kadar toplumsal bir sorumluluk." ifadelerini kullandı.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler