"İlk bin gün en hassas dönem"

"İlk bin gün en hassas dönem"

İnsan yaşamında ilk bin günün önemine dikkati çekmek için 11 Nisan'da düzenlenecek "Geleceğin Ayak İzleri-İlk 1000 Gün Zirvesi, her yıl daha çok anne ve bebeğin hayatına dokunmayı ve geleceğin sağlıklı nesilleri için daha bilinçli bir toplum oluşturmayı a

İSTANBUL (AA) - ANDAÇ HONGUR - İnsan yaşamındaki ilk bin günün önemine dikkati çekmek amacıyla Hayaller Fabrikası tarafından düzenlenen "Geleceğin Ayak İzleri-İlk 1000 Gün Zirvesi"nin üçüncüsü, 11 Nisan'da gerçekleştirilecek.

Anne ve çocuk sağlığıyla ilgili "ilk bin gün"ün önemine odaklanan "İlk 1000 Gün Zirvesi"nin paylaşım içinde olduğu kesimler ebeveynler, meslekleri gereği anne ve bebeklerle ilgilenen profesyoneller ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinden oluşuyor. Zirvede, "Aşıların önemi", "İlk bin günde bebek beslenmesi", "Gazlı ve kolikli bebeğe yaklaşım", "Atopi nedir?", "Prebiyotikler", "İlgili Babalık" başlıklarında oturumlar düzenlenecek. "Bağışıklık Sistemi Akademisi" ile "Emzirme Paneli" yapılacak.

Geleceğin Ayak İzleri-İlk 1000 Gün Zirvesi Başkanı Şebnem Öğredik Çavuşoğlu, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, zirveyi, "annelere annelik serüveninde yalnız olmadıklarını hissettirmek ve daha bilinçli bir annelik dönemi yaşamalarına destek olmak", "alanında uzman kişilerden öğrenilmesi gereken bilgilerle bireylerin ilk bin günü daha güvenli yaşamalarına olanak sağlamak" ve "ilk bin gün dönemindeki anne ve bebek sağlığına dikkati çekmek" için düzenlediklerini dile getirdi.

İlk bin günlük dönemin annenin ve bebeğin akıl, ruh ve beden sağlığına ilişkin derin konular içerdiğine değinen Çavuşoğlu, zirvenin ilk yılında annelerin ilk bin günü bilip bilmediği konusunda araştırma yaptıklarını ve "Anneler doktor kararını nasıl alıyor", "Bebeklerine aşı yaptırıyor mu?", "Anne sütünü ne kadar süre veriyor?" gibi sorular sorduklarını anlattı.

Çavuşoğlu, toplanan geri bildirim doğrultusunda yol haritası oluşturduklarını ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:

"İlk yılki zirvede 286 anne ağırladık, 10 bin 221 kişiye canlı yayınla, 4 milyon 500 bin kişiye de sosyal medya erişimi ile ulaştık. İkinci yıl 397 ebeveyn ağırladık, 17 bin canlı yayına ulaştık ve 4 milyona yakın sosyal medya erişimi yakaladık. Araştırma sonuçlarında hangi konu başlıklarını ele almamız gerektiğine baktığımızda net sonuçları gördük. İlk yıl, annelerin yüzde 25'i ilk bin günü bildiğini söylerken, ikinci yılın sonunda oran yüzde 35'e çıktı. Bu yıl 300-350 kişi ağırlamayı, 25 bin canlı yayına, 7,5 milyon sosyal medya erişimine ulaşmayı hedefliyoruz."

Zirveye kayıtların "geleceginayakizleri.com" sitesi üzerinden devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Konuştuğumuz her konuya anne sütünden başlıyoruz. Emziren annelerin aynı zamanda çalışan anne olarak da hayatına devam etmesi için yapılabilecek ne gibi şeyler var, izin, emzirme odası gibi konuları ele alıyoruz. Aynı zamanda iyi örneklerin sahnede yer almasının da teşvik edici olacağına inanıyoruz. Bu yıl zirvede Prof. Dr. Üstün Dökmen annelerin psikolojisiyle ilgili bir konuşma yapacak." diye konuştu.

- "Annenin ilk günlerde desteklenmesi gerekiyor"

Çocuk Hastalıkları ve Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. İlknur Kılıç da insan hayatındaki ilk bin günlük dilimi "annenin hamile olduğu günden bebeğin 2 yaşını tamamlayıncaya kadar olan süre" şeklinde tanımlayarak, şu bilgileri paylaştı:

"Hamilelik döneminde annenin karşılaştığı sorunlar, doğduktan sonra bebeği de etkiliyor. Annenin hamilelik sırasında diyabeti varsa, ilerleyen zamanda bebek de diyabet olabiliyor. Beslenmesi, annenin geçirdiği enfeksiyonlar, hatta psikolojik durumu... Dolayısıyla gebelikten başlıyoruz sürece. Doğum sonrasında da ilk 2 yıl bebeğin asıl olarak beyninin geliştiği ve karakter, kişilik şekillenmesinin olduğu dönem. Bebeğin beslenme alışkanlıkları, hayata bakışı, mizacı da anne babadan etkileniyor. Çok hassas bir dönem. Bu dönemde anne-babayı rahatlatmak, doğru yaklaşımı öğretebilmek, 'Her şey yolunda' mesajı verebilmek gerekiyor. Biz de bu toplantılarda o mesajı vermeye çalışıyoruz."

Hamilelikte annenin en çok "bebeğin sağlıklı büyüyüp büyümediği", "bebeğin anomalisi olup olmadığı" endişeleri olduğuna değinen Kılıç, "Bebek doğduktan sonra anne fiziksel olarak sıkıntılı bir süreç geçirmiş durumda. Anne sütü konusundaki endişeleri artıkça, o stres anne sütünün azalmasına neden oluyor veya bebek doymuyor mu diye mama vermeye yönelebiliyor. Annenin ilk günlerde desteklenip 'Evet sen bu işi iyi yapıyorsun.' mesajının doktor tarafından verilmesi önemli. İlk günlerde anne sütü konusunda çok ciddi sıkıntı var. Zirve konularını seçerken, özellikle toplumda daha fazla duyarlılık veya çatışma olan konuları seçiyoruz özellikle. Bana soru soran, çatışma yaşayan annelerin soruları not alıyorum." diye konuştu.

Kılıç, annede daha sonraki dönemde bebeğin kilosu, sağlığı ve aşıyla ilgili soruların oluştuğunu dile getirerek, bu yıl zirvede aşılar, ateşli havale, uyku ve beslenme konularının ele alınacağını anlattı.

Ateşin her annenin karşılaşacağı bir durum olduğuna değinen Kılıç, "Bu yıl zirvede çocukta ateş olduğunda panik olmadan neler yapılabileceği, hangi durumların önemli olduğu, hangi durumlarda acile gidilmesi gerektiği veya hangi durumlarda daha sakin olunabileceğini konuşacağız. Ateşli havale daha çok genetik altyapıyla ve beynin ateşe verdiği cevapla ilgili." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler