Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Bedir ve Çanakkale

Çanakkale muharebelerinin arka planında Batı’nın “şark meselesi” yatmaktadır. Bunun başlıca sebebi, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin yeni sömürgeler oluşturmak için önlerinde Osmanlı’yı engel görmeleridir. Bu sebeple onlar, Osmanlı’yı tasviye etmek amacıyla gelmişlerdi Gelibolu önlerine.

 Mehmet Akif, Çanakkale’de savaşan mücahitleri Bedrin Aslanları’na benzetir:

"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,

Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Bir nevi Çanakkale Bedir, orada savaşan İslam askerleri, Allah’ın kendilerinden razı olduğu sahabeler gibidir. Elbette burada bir teşbih yapılmaktadır. Düşünelim, Hz. Peygamber ve 300 kişilik İslam’ın ilk bağlıları ilk defa Bedir’de, 1000 kişilik müşrik ordusuyla karşı karşıya gelmişlerdir. Başkomutan Hz. Peygamber savaşı yöneteceği karargâh konumunda olan çadırına çekilmiş, gözyaşları içerisinde sabaha kadar Rabbine ellerini açarak: “Ey Allah’ım! Bu sana inanmış sayıca küçük topluluk burada yok olursa sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmayacak, bize yardım et, İslam yeryüzünden silinmesin!” diye gözyaşları içerisinde dua etmişti.

 Evet Bedir geçilirse, sonuçları korkunç olacak, ama Bedir’de zafer olursa sonuçları bütün dünyayı İslam’ın lehine değiştirecek, etkileyecektir. İşte Bedrin Aslanları bu ruhla cihat etti ve müşrikler büyük mağlubiyet acısı tattılar, İslam bu dönüm noktasında dünyaya yeniden açıldı. Bu bağlamda Bedir, Mekke’nin fethinin bir provasıydı.

Öte yandan Çanakkale muharebeleri de milli mücadelenin bir provasıydı. Eğer Allah göstermesin Çanakkale, müstevliler tarafından geçilseydi Türkiye’nin ve İslam âleminin durumu bugünden çok farklı olacaktı. Ama ehl-i imanın olağanüstü direniş göstermesi sayesinde ehl-i sâlip yenildi ve Çanakkale geçilemedi. Elbette M. Akif ‘sahabe’nin kim olduğunu çok iyi biliyordu. Çanakkale’de savaşan mücahitleri ‘Bedrin Aslanları’na benzetmesi, inanç bakımından olmuştur.

Nedir sahabe inancı?

Allah ve resulünden duydukları buyruklar hakkında niçin böyle, neden böyle demeden “başım, gözüm üzerine Ya Resulallah” diyerek yaşama, pratiğe geçirme davasının adıdır.

 Nedir Çanakkale rûhu?

Beş dakika sonra şehit düşeceğini bile bile ellerinde Kur’an, dillerinde şahadetle  siperde bekleyen Mehmetçiğin sömürgeci İngiltere ve Fransa’yı dize getirmelerini sağlayan ruhtur.

O halde gelin millet olarak bu rûhu yeniden keşfedelim. Bu ruh benimsenmeden, bu ruh kavranmadan, bu ruh anlatılmadan, bu ruh yaşanmadan ne Çanakkale ve ne de Kurtuluş savaşımız anlaşılabilir ve anlatılabilir. Acaba bugün millet olarak Çanakkale ruhunun neresindeyiz? İşte Çanakkale savaşlarının 93. yıldönümünde bu soruyu herkes kendisine sormalı ve cevabını aramalıdır. Bu vesileyle bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum