Psikolojik Danışman Ali Şeker

Psikolojik Danışman Ali Şeker

Bir Çocuk Sorumluluklarının Farkına Nasıl Varır? Kendini Nasıl Motive Eder?

Evde, Okulda ve Hayatta Başarıya Giden İçsel Yolculuk

Bir sabah...

Hamza Yaşar, 10 yaşında. Sabah alarm çalıyor ama kalkmak istemiyor. Ödevini yine unuttu, çantasını annesi hazırladı, okulda da pek keyfi yok. Ama dışarıdan bakıldığında “akıllı ve potansiyelli bir çocuk.” Soru şu: Bu potansiyelin farkında mı? Daha da önemlisi, bu potansiyeli harekete geçirecek içsel güce sahip mi?

Çocuklarımızın başarılı olmalarını istiyoruz. Ancak asıl mesele şu: Bir çocuk, kendi içinden gelen güçle –kimse onu zorlamadan, tehdit etmeden ya da ödül vaat etmeden– nasıl harekete geçer?

Sorumluluk Bilinci, İçsel Motivasyonla Doğar

Sorumluluk; yalnızca verilen görevi yerine getirmek değil, yaptığı işin sonucunu sahiplenmektir. Bu bilinci geliştirmenin ilk adımı ise çocuğun neden o işi yapması gerektiğini anlamasıdır.

İşte burada devreye giren şey: içsel motivasyon.

Bir çocuk, ödevini sadece not alacağı için değil; öğrenmekten keyif aldığı için yapabiliyorsa, orada gerçek bir başarı hikâyesi başlar. İçsel motivasyon, çocuğun kendi kendine “Ben bunu yapmalıyım çünkü bu bana iyi gelecek,” diyebilmesidir.

Motivasyon, Evde Başlar ama Okulda Şekillenir

Evde sürekli uyarılan, her sorumluluğu hatırlatılan bir çocuk, zamanla “Ben yapmasam da annem babam hatırlatır” düşüncesine alışır. Bu, çocuğun inisiyatif alma yeteneğini köreltir.

Ancak ona güven duyulan, kendi çabasının sonuçlarını görmesine izin verilen bir çocuk, başarının sorumluluğunu da, mutluluğunu da sahiplenir.

Tıpkı 8 yaşındaki Ahmet Eren gibi…
Annesi ona her sabah defterini koymasını söylemeyi bıraktı. İlk hafta birkaç defa unuttu, öğretmeninden uyarı aldı. Ama üçüncü hafta artık unutmuyordu. Çünkü yaptığı şeyin sonucunu bizzat yaşadı ve öğrendi. Öğrenmenin en güçlü şekli budur: Tecrübe.

“Ben Yapabilirim” Duygusunu Aşılamak

Bir çocuğun kendisini motive edebilmesi için ilk adım, kendine güvenmeyi öğrenmesidir.
Bunun için ona sürekli “sen yaparsın” demek yetmez. Ona küçük hedefler koymak, o hedeflere ulaştığında birlikte kutlamak gerekir.

“Bu hafta üç gün yatağını kendin toplayabilir misin?”
Başardığında: “Harika bir iş çıkardın, artık bu konuda senden destek alabilirim,” demek… Bu basit cümle, onun yüreğine şunu kazır:
“Ben başarabiliyorum.”

Hata Yapmak, Yolun Parçasıdır

Başarıya giden yol dümdüz bir otoban değil. Tümsekli, virajlı, zaman zaman duraklı bir yolculuk. Çocuklara, hata yapmanın doğal ve öğrenmenin bir parçası olduğunu öğretmek gerekiyor.

Aksi halde her başarısızlıkta motivasyonu düşer.
Oysa şöyle bir bakış açısı kazandırmalıyız:

“Bu sınavdan düşük not mu aldın? Harika! Şimdi nerede eksik olduğunu görme şansın var.”

Bunu duyduğunda çocuk, başarısızlığı bir yenilgi olarak değil, bir gelişim fırsatı olarak görür.

Örnek Olmak, Anlatmaktan Daha Etkilidir

Evde sürekli “Ders çalış!” demek, çocuğun iç motivasyonunu artırmaz. Ama kitap okuyan bir anne-baba görmek, masanın başında notlar alan bir abla-ağabey izlemek… İşte bunlar çocuğun içindeki öğrenme arzusunu tetikler.

Unutma:
Çocuklar söyleneni değil, görüleni taklit eder.

Motivasyonu Güçlendirecek Küçük Öneriler

  • Küçük ama net hedefler koyun. (Günde 10 sayfa kitap, 15 dakika sessiz ders zamanı vs.)
  • Kendi ajandasını hazırlamasına izin verin.
  • Gelişim panosu yapın: Hedefler – başarılar – öğrenilen dersler.
  • Duygularını ifade etmesine fırsat tanıyın.
  • Kıyaslamayın. Kendi gelişimiyle yarışması yeterlidir.

Son Söz: Çocukları Yetiştirmiyoruz, Onlara Rehberlik Ediyoruz

Her çocuk, içinde bir yol haritası taşır. Bizim görevimiz, bu haritayı onlara göstermek değil, kendi yollarını bulmaları için ışık tutmak.

Bir çocuk, kendi potansiyelini fark ettiğinde, hiçbir ödül ya da ceza onu yönlendirmek zorunda kalmaz. O çocuk artık sorumluluğunun ve gücünün farkında bir birey olur.

Ve bu farkındalıkla atılan her adım, sadece okulda değil; hayatta da başarıya çıkan bir yola dönüşür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.