Lig arası bazı takımlara kâbus gibi gelirken, bazı takımlara ise ilaç gibi geliyor. Uzun aralarda verilen tatillerin uzaması bu problemleri de beraberinde

getiriyor. Hafta sonu oynanan tüm müsabakalarda da görüldüğü gibi takımlar vasatı aşamadılar.

          Konyaspor-Bursaspor müsabakasına bakacak olursak,  bu maçı vasatı aşmayan kalitede cereyan eden bir doksan dakika sonrasında elde edilen üç puan olarak görmek lazım. Bu söylediklerimizi de zaten Nurullah Sağlam hocamız teyit etti. Gerçekten seyir zevkini körelten müsabakalar izliyoruz. Gerek canlı olarak gerekse ekran başında izlediğimiz maçlar heyecanı olmayan, zevk vermeyen bir görüntüde. Konyasporumuzun hafta sonundaki müsabakası da izleyeni rahatsız ettiğini sanıyorum. Aç karnımıza biraz da üşüyerek izlemek zorunda kaldığımız yavan bir maç oldu. Güzel olan sadece üç puan dedik ya hepsi o kadar. Ama bir o kadarda önemli üç puan. Ben sıralamada nerede olduğumuza değil ne kadar puan topladığımıza bakarım. Şu an için puan olarak çok da iyi bir yerdeyiz.

           Uzun bir aradan sonra Konyalı sporseverler Ramazan ayında gündüz saat üçte futbol seyretmek için tribünleri yeterince de doldurarak takımlarına destek verdiler. Hafta sonu bir cumartesi günü, saat üçte bu kadar seyircinin gelmesi Konya ve Konyaspor adına sevindirici. Demek ki söylenildiği gibi değil Konyalı takımına sahip çıkıyor. Onlar da istediler ki zevkli bir karşılaşmadan keyif alalım. Ama beklentiler olmadı. Verilen ara öncesi Fenerbahçe’yi yenen Bursaspor’un da vasat takımlar arasında olduğu beklenilmiyordu. Kadro olarak da iyi olan Bursaspor bende de hayal kırıklığı yarattı. Demek ki bu yıl takımlar üç aşağı beş yukarı böyle. Düşecek ve şampiyon olacak takımların son haftalara kadar belli olmayacağı bir lig yaşayacağız. Değerli okuyucular en önemlisi nedir biliyor musunuz? Ligin en kötü üç takımını sayın deseler, büyük bir çoğunluk Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray derse şaşırmayalım. Gerçekten de öyle. Yurdumun paraları nerelere nasıl çar çur edilmiş diye düşünüyorum. Bunların arasında Anadolu takımları adam gibi takım olmuşlar. Yokluğun ve borcun içinde hala var olma mücadelesi gösteriliyor. Üstelik ikinci ile arasında altı puan farkla lider Manisa’nın dayanılmaz mukavemeti hepimizi onurlandırıyor.

          Takımımızın aldığı üç puanı küçümsemeden birkaç noktaya eğileceğim. Yağmurun verdiği güçlükler bir yana direncini kırmayan, mücadeleci gücü yüksek bir takımız. Yeni bir takımız. Artık dokuz hafta geçtiğine göre bu takımla ligi götüreceğiz. Eğrisiyle doğrusuyla. İyisiyle kötüsüyle. Herkes yorumunu da, söyleyeceklerini de şimdiden söylesin. Kadromuz bundan ibaret. Birçok takımda olmayan veya bu da bizde olsun dediği en az beş adam sayabilirim. Fakat kadromuzu da haddimizi de bilmeliyiz. Alınan üç puanda Nurullah hocanın da katkısı büyük, inkar etmemek lazım. Adam Yağmur adam gibi hiçbir damlasını boşa götürmedi. Bundan önceki maçta da aynısı oldu.  Hocam ıslanmayı seviyor. Hem de çorabına kadar. Bizim ekabir yanımız vardır ya. Ne oturanı severiz, nede ayakta duranı. Islanan hocayla yeni tanıştığımız için bunun acemisiyiz. İyi mi olur kötümü ilerideki günlerde onu da anlayacağız.

          Bu takım bu yıl bu ligde ilk onda olmasa da on ikinin içinde olur. Ben bu ışığı aldım. Çünkü takımlar hala kendilerinde değil. Bu gidişle devre arasındaki devşirmeleri şimdiden görebiliyorum. Sağlıcakla kalın.