Son yaptırdığı kamuoyu yoklamasına göre 'AK Parti'nin oylarındaki yükselmenin hedeflenen yüzdeler olmadığını' hatırlatan Acar, 1 Kasım seçimleri öncesi AK Parti'nin yapması gerekenleri de sıraladı. "Vatandaşın asıl derdi seçim değil geçim" diyen Prof. Dr. Ali Acar, vatandaşın ekonomisi oy renginde etkilidir" ifadesini kullandı.

-Sayın hocam zaman zaman anket çalışmaları yapıyorsunuz. 7 Haziran sonrasında yaptığınız çalışma var mı?

7 Haziran sonrasında yaptığımız çalışmalar tabi ki var. Yalnız, kapsamlı olarak öğrencilerimin hazırladığı bir tez çalışması var. İstanbul, İzmir, Ankara ve Konya gibi büyük illerde yaptırdım. "Halkın beklentileri ve seçmenin oy tercihi" başlıklı çalışmaydı bu. Çünkü ekonomi seçmenin önceliklerini değiştirebilir.

-Bu çalışmada hangi başlıklar öne çıktı?

En çok öne çıkan başlık 'kutuplaşma' idi. Parti genel başkanları başta olmak üzere bazı kurumlar da karşı karşıya geldi. Bu kutuplaşma seçmene de yansıdı. Seçmen, "kimin söylediği doğru?" sorusunun cevabını vermekte zorlandı. Neyin kirli olduğunu, neyin doğru olduğunu halk tam olarak algılayamadı. Bu çatışma içerisinde birileri algı oluşturmaya da çalıştı. "Padişahlık sistemi geri gelecek ve Tayyip Erdoğan padişah olacak" algısı yerleştirilmeye çalışıldı. Yani AK Parti her ne kadar 'Başkanlık Sistemi'ni anlatmaya çalışsa da lansman noktasında yeterli olmadığı için algı kirliliğinin de önüne geçemedi.

-Tez çalışmasında oy oranları ile ilgili sorular da yer aldı mı?

Tabi ki, "AK Parti'nin oy oranlarında değişme oldu mu?" sorusu da sorulmuş burada. Buradan çıkan sonuca göre AK Parti'nin oylarında büyük oranda olmasa bile bir artış var diyebiliriz. Onun için AK Parti'nin ve Sayın Davutoğlu'nun farklı kararlar alması lazım diye düşünüyorum.

-AK Parti'nin hangi yönde kararlar alması lazım?

En başından liderlerin kutuplaşması vatandaşı da kutuplaşmaya itiyor demiştik. Kutuplaşmayı doğuracak açıklamalardan kaçınılması lazım. Şunu belirteyim ki, halkın esas alanı seçim değil geçimdir. Yani ekonomi çok önemlidir. Özellikle son aylarda gıda fiyatlarında yüzde 20-30 civarında bir artış yaşandı. Örneğin çayın fiyatı 6-7 lirayken şimdi 15-17 liraya yükseldi. Dolayısıyla ana tüketim maddelerindeki artışın acilen önüne geçilmesi ve vatandaşa da bunun hissettirilmesi gerekiyor. Güven önemli... AK Parti hükümetinin en başından beri aralıksız iktidar olmasının en büyük sebebi Tayyip Erdoğan'ın bu güveni çok iyi sağlayabilmesiydi. Sair etkenlerin bertaraf edilerek bu güveni yeniden oluşturmak gerekiyor.

Yine öğrencilerin hazırladıkları tez çalışmasına göre "ekonomi, seçmenin oy renginde etkili"...  Misal,  Konya'da bundan 20 yıl öncesinde boşta olan arsalar imara açılıp vatandaşa dağıtılırdı. Özellikle Refah Partili Belediyelerde yapılan bu tür çalışmaların partilere olumlu yansıdığını da çıkan sonuçtan anlayabiliyoruz. Yani vatandaşın devletten bu tür talepleri var.

-AK Parti'nin 5. Olağan Kongresi'nde alınan kararlar ve Sayın Başbakan'ın konuşmasına bakılarak 7 Haziran'daki tablodan halkın mesajı alındı" diyebilir miyiz?

Görebildiğimiz kadarıyla AK Parti mesajı almış. Sayın Davutoğlu 5. Olağan Kongre'de yeni çalışmalar için adımların atılacağı ve bazı reformların yapılacağı sözünü verdi. Memur ve emeklilere verilen müjdeler de bu çalışmaların ilk ciddi adımı olarak karşımıza çıkıyor. Burada mühim olan nokta birlik beraberliğin sağlanmasıdır diyebiliriz. Bütün bu çalışmalar AK Parti'deki küskünler ve partiye yabancılaştı diyebileceğimiz isimlerin geri dönüşümünü de sağlayabilir. Bu reformlar AK Parti'de yüzde 3-4 civarında bir oy artışı sağlayabilir. Kongre ile ilgili bir cümle daha söylemek gerekirse, MKYK listesine bakarak AK Parti'de bir öze dönüşün de başladığını görüyoruz. Bir hatırlatma olarak şunu da eklemeliyim; AK Parti'nin tercihi ama heyecan yaratacak yeni isimler de MKYK'da olmalıydı.

-AK Parti'nin şu anda görünen oyu nedir?

Şu anda AK Parti'nin oylarında yüzde 1-2 arasında bir artış görünüyor. Yani 270-280 vekil sayısı aralığında görünüyor. Seçime iki aylık süre var ve bu süreci iyi yönetebilirse yüzde 4-5 civarında bir artış olabilir diyorum. Bir de ittifaklar gündemde. AK Parti Saadet Partisi ile ittifak kurar mı bilemem ama küçük de olsa bu ittifakın bir dönüşümü olur.

-PKK ve terör olaylarına halkın yaklaşımı nasıl?

Halkın yüzde 70'i şiddeti onaylamıyor. Yüzde 20'si çekimser yani cevap vermek istemiyor. Ama yüzde 10'luk bir kesim şiddete evet diyor. Bu çalışma Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük illerde yapıldığı için bu yüzde 10'luk kesim de HDP'nin oyunu ortaya koyuyor.

Röportaj- M. Ali Elmacı