Üç Ali Hukuku 

Kurumsal bağlamda bireye yansıması gereken adalet'in, 644 senesinde Ebu Lü'lü'e eliyle öldürüldüğüne inananlardanım. O sebepledir ki, bugün kendince sayısız fanteziler içinde boğulup, adalet arayan sözde kahramanlara sadece gülüyorum. Gülüyorum, çünkü neredeyse hepimizin bir tarafı Ebu Lü'lü'e olmuş ve fakat buna rağmen, hançerin altında olduğumuz iddiasında olmanın keyfini yaşamaya çalışıyoruz. Sanki bugün bağıranlar, dün zulmedenler değildi. Sanki bugün bağıranlar, dün hukuku da adaleti de katledenler değildi. Sanki bugün bağıranlar, fezleke ve polis notlarıyla yıllar sürecek davaların kararlarını mahkeme başkanlarının önüne koyanlar değildi. Bu cümleler, geçmiş üzerinden gelecekte yapılması muhtemel zulümlere meşruiyet oluşturmak için kurulmadı. Ama herkes kendi kavgasına hizmet eden hukukun adil olduğuna inanıyor. 

Bugün isimleri çokça zikredilen şahıslar olarak, Kavala, Demirtaş, Altan kardeşler, Baransu ve diğerleri de aynı kumaşın desenleridir. Öte yandan Türkiye'de hukuku, hedeflerinin enstrümanı haline getirme konusunda üç Ali'leri bile kıskandıran FETÖ'nün adalet arayışı çabası, elinde hançer, sırtında Ebu Lü'lü'e abasıyla Hz. Ömer rolü oynamaktan öteye gitmez. FETÖ, gökyüzündeki tüm kuşları vurup, vurduklarından da kendi bahçesine düşmeyenleri, kimseye yar olmasınlar diye talimli köpeklere yem eden bir örgüt. PKK'yı konuşmaya bile gerek yok. Anlamak için, iki arkadaşıyla birlikte 3. kattan aşağı canlı canlı atılıp, onlarca kişi marifetiyle tekme ve sopalarla linç edilen Yasin Börü'nün katlediliş videosuna bakmamız yeterli. Peki, tüm bunlar yaşanırken ne FETÖ'nün ne de PKK'nın ağababalarından adalete dönük tek cümle duyduk mu? Sadece hayır. Ellerindeki TV'ler ve medya kanalıyla, yaşanan tüm hukuksuzlukları, yapılan katliamları, ücretle tutulmuş kılıfçı abileri vasıtasıyla manipüle ettiler. Bugün FETÖ'zede olduğunu iddia edenlerin acılığından şikâyetçi oldukları hasadı yapılan harman, Ak Parti eliyle yıllarca iktidarda tutuldukları ve kendilerinin de keyifle semirdikleri FETÖ tarlasının mahsülüdür.

Evet, kabul edelim Türkiye'de adalet üreten bir hukuk yok. Sistem kadar, sistemin paydaşlarınca da adalet üreten bir hukuk oluşmasın diye çabalanmış ve bu başarılmıştır. Bugün şikâyetçi olunan hukukun temelleri, masada altı ok, sahada üç Ali'lerce atılmıştır. Rauntçu yapısı bugüne kadar bozulmadan gelebilmiş, muhtemelen de bozulmadan devam edecektir. Bugünlerde konuşanların büyük kısmı, raunt alınma ihtimali üzerinden hukuku konuşup, adaleti talep etmektedir. TV'lerde seyrettiğimiz eski siyasiler ve gazeteci kılıklı adamlar, bu korkunun kalplerini esir aldığı insanlardır. Dertleri adaleti temin ve tesis eden bir hukuk değildir. Olmamıştır da. Ben kendi adıma bugünlerde adalet konusunda konuşanların, konuşulanlardan daha kirli olduğuna inanıyorum. Ne CHP ne FETÖ ne de PKK ve bu yapıların ücretli silahşorları ile öykünmecileri, bu konuda konuşamazlar. Konuştukları cümleler ağızlarına yapışır, pislikleri arkalarından asılır. Yıkılmasını asla istemedikleri tabularının ürettiği hukukun adaleti bu kadar olur. 

Şikâyetçi olması gereken sizler de onlar değildir. Bu ülkede gerçekten mağdur olanlar, ne Kavala ne Demirtaş ne de Altan kardeşlerle, kendisine onlarca yıl omuz vermiş milleti, gözünü kırpmadan kurşunlayan FETÖ'dür. Hele PKK ve onun ücretli/ücretsiz güçleri hiç ama hiç değildir. Bu mazlum halk, üç Ali hukukundan tam 100 yıldır mustariptir. Değiştirilmediği sürece de bu durum devam edecektir. Hukukun kılıktan kılığa girmesi, bu günün suçu olmadığı gibi, sesi en çok çıkanlar da, ya bu hukuku rahimlerinde taşıyanlar ya da kılık değiştirmesine katkı sağlayanlardır. 

Kürtçülüğü, İslamcılığına galip gelmiş kimilerinin, HDP/PKK üzerinden adalet arayışı sırıttığı gibi, meşrepçiliği, insanlığını alt etmiş kimilerinin de FETÖ üzerinden mağduriyet türküleri söylemesi sırıtıyor. Neticede bu yapıların ve aktörlerin tamamı, zulüm yapmak için çağın şartlarına göre kılık değiştirebilir özelliklere sahip üç Ali hukukunun adalet üretmeyeceğini en iyi bilenlerdir. Sessizlikleri, bu hukuk kendi kavgaları için adalet! Ürettiğindendi, sesleri de artık bu hukuk kavgalarına istedikleri adaleti üretmediği içindir. O sebeple, azıcık adamlıkları varsa adalet üretmeyecek hukuk üzerinden maval okumasınlar da, rahimlerinde büyüttükleri üç Ali hukukunu değiştirmek için çaba harcasınlar. Bak o zaman eline geçenin, önüne aldığını ezdiği bu rauntçu sistem, yok oluyor mu, olmuyor mu? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.