Dünya Müslümanları İslam'ı Anlamıyor!.

Sözlerin en güzeli Allahu Taala’nın kitabı olan Kur’an-ı Kerim, yolların en güzeli Hazreti Muhammed‘in yoludur…

Eğer Müslümanlar olarak, bayramları kutlarken kurban keserken, sakal bırakırken, suyu üç yudumda içerken, tabağın dibini sıyırırken sünneti hatırlıyor da siyasette, iş hayatında, kanunlarda, evlilikte, hukukta, aile hayatında, ekonomide, eğitimde Hz. Peygamber’in sünnetini aklımıza bile getirmiyorsak biz Hz. Peygamber’i (s.a.s) I tam olarak anlayamamışız ya da işimize gelmiyor demektir…

Eğer Peygamberimiz’i başkalarına anlatırken fakirlik edebiyatıyla, açlıktan karnına bağladığı taşla, üzerinde uyuduğu hasırın yüzüne çıkardığı izle anlatıyor ama hayatımızdaki serpme kahvaltılarda, kadife kumaştan cübbelerde, lüks villalarda, beş yıldızlı otellerde, ihale salonlarında, son model araçlarda hep başkalarına anlattığımız Peygamber’i ve sünnetini nasıl yaşadığını hiç aklımıza getirmiyorsak biz Hz. Peygamber’i anlayamamışız demektir…

Eğer Hz. Peygamber’in yemekte hangi elini kullandığına, suyu nasıl içtiğine, yatarken hangi tarafa yattığına dair emirlerine harfiyen uyuyor ama nasıl cihad ettiğine, cahili sistemleri nasıl yıktığına, putları İbrahim peygamberden beri nasıl kırdığına, şirk düzenlerini nasıl yerle bir ettiğine, Allah’ın hükümlerini nasıl hayata hâkim kıldığına dair tek bir sünnetini bile uygulamıyorsak veya uygulayamıyorsak biz Hz. Peygamber’i tam olarak anlayamamışız.

Eğer Hz. Peygamber’in boyunu, kilosunu, şemailini ve saçını nasıl taradığını merak ediyor ama faizi nasıl ayakları altına aldığını, sömürüyü nasıl durdurduğunu, ırkçılığı nasıl yasakladığını, israfı ve yolsuzluğu nasıl önlediğini hiç merak etmiyorsak biz veda hutbesi’ni ve Hz. Peygamber’i anlayamamışız demektir…

Hz. Peygamber’imizi
kız isteme törenlerinde, düğünlerde ve nikâhlarda hatırlayıp, ismini anıp, salavat getiriyor ama düğünden sonra o yeni kurduğumuz yuvanın yönetiminde, eşimize karşı davranışlarımızda, akraba ilişkilerimizde, izlediğimiz dizilerde, mutfağımıza giren gıdaların ve evimize giren kazancın helalliğinde o düğünde hatırladığımız Peygamber’in ne dediğine bakmıyorsak biz Hz. Peygamber’i tam olarak anlayamamışız demekki…

Hz. Peygamber’i ve sünnetini çocuklarımızın sünnet törenlerinde hatırlayıp, adına ilahiler okuyor ama sünnet töreninden sonra çocuğumuzun eğitimine, ahlakına, kılık kıyafetine, gelecek planlamasına, hayat tarzına, nasıl yetiştirileceğine sünnet düğününde hatırladığımız Peygamber’i çocuğumuzun eğitimine karıştırmıyorsak biz Hz. Peygamber’i hiç anlayamamışız demekki…

Hz. Peygamber’i sakal bırakırken hatırlayıp ama o bir karış sakalımızla yalanlar söylerken, iftira atarken, gıybet ederken, harama bakarken, kalp kırarken, merhametsizlik yaparken sakalını örnek aldığımız Peygamber’in tüm yaptığımız bu ahlaksızlıklara ne diyeceğini hiç hatırlamıyorsak biz varya Hz. Peygamber’i hiç anlayamamışız demekki…

Eğer Hz. Peygamber’in namazdaki sünnetlerini ihmal etmiyor ama namazdan sonra faiz, kul hakkı yerken, haksızlık ve adaletsizlik yaparken, rüşvet alırken, torpil yaparken, iltimas geçerken, kulis yaparken, ayak kaydırırken namazda sünnetine uyduğun bu işlerde hiç hatırlamıyorsak, Peygamber’i bizden ne istediğini anlayamamışız demektir…

Peygamber’in emirlerinden ve sünnetinden canımızın istediği ve hoşumuza giden emirleri alıp, Kur’an‘daki ayetlerle uyuştuğu halde işimize gelmeyen emirleri ve sünnetleri terk kafamıza göre terk ediyorsak biz dinimizi de tam olarak anlayamamışız demektir…

Biz elhamdülillah Müslümanız. Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.

Peygamberimiz’in selamını, selam veriş şeklini, sakalını, saçını, yemeği nasıl yedeğini, nasıl yürüdüğünü ve hangi tarafa uyuduğunu bile örnek alırız. Fakat ne hikmetse, tüm dünya Müslümanları ve hükümetleri için söylüyorum, Peygamber’in devleti nasıl yönettiği, siyaseti nasıl yaptığını, ekonomiye nasıl baktığını, bürokraside hangi ilkeleri tavsiye ettiğini, hukukta ve yasalarda hangi direktifleri verdiğini, ailede ve ahlakta, hukukta hangi talimatları verdiğini de yönetim biçimine hayatımıza uygulamak ve örnek almak zorundayız…

Bakın ey Dünya Müslümanları işin bu kısmını ihmal ediyoruz ve fert, aile, toplum olarak düzen olarak maalesef çöküntüden, çürümeden, zulümden, haksızlıktan, haksızlığa karşı dil uzatamammakta çaresizlikten kriz ve buhranlardan, din istismarından, cehaletten ve sefaletten de asla kurtulamıyoruz.

Hoşça sağlıcakla kalın ama en önemlisi, peygamberi İslamiyet’i dünyaya anlatan örnek bir devlet başkanı lider gibi anlayan, adam gibi adam kalın...
Okurlarımızın kurban Bayramı’nı tebrik ederim..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.