Durali Göğüş

Durali Göğüş

Her Yer Gazze, Hepimiz Gazzeliyiz

Günün iş yoğunluğu hepimizin zihnini, düşüncesini ve enerjisini kendisine bağladığı için başka düşünce ve dertten bizi alıkoyuyor çoğunlukla. Rızık kapısından günün sonunda hanemizin eşiğinden ilk adımı attığımızda aile yaşamının zamanı başlar artık. Eşimiz ve çocuklarımızla günün ufak bir kritiğini yaparız. Sonrasında akşam öğününün hazır olması beklenir tv karşısında. Millet olarak biz her ne kadar mesleki işimize kendimizi vermeye çalışsak ta ülke ve dünya gündemine kafa yorarız. Gözümüz haberlerde dünyayı takip ederiz. Bu aslında çok da yadırganacak bir durum değil. Genetiğimizde var olan güzel bir haslettir. Dünyayı ve olayları değerlendirme işi. Batılı insanda pek rastlanılan bir durum değil. Onlar seküler düşünce odaklı robotik bir yaşam sosyalitesinde konumlandırırlar kendilerini. Ceza sistemini, çalışma hayatı ve günlük yaşam sarmalında sert uygulamalarla monoton bir yaşamda konumlandırmışlar. Medeniyet ilkeleri kendinden olanlaradır sadece. Yoksa sevgi, vicdan, merhamet hak ve adalet, ahlak damarları tıkalı ya da yok olmuş milletlerdir.

Bize dönersek tekrar; dedik ya akşam öğününü beklerken yine haber kanalları açık her zamanki gibi. Ülke ve dünya gündeminde ne var merakı. Ülke gündemimiz malum; çalışanlarla, çalışmayan hatta iddia çalanları aklama düellosu. Onu yargıya bırakalım. Biz Müslümanlara, insanlığa goyim gözüyle bakan siyon sapkınların 600 gündür Gazzeli kardeşlerimize yaptıklarına odaklanalım. 7 Ekim 2023’ten bugüne ekranlarda her gün karşılaştığımız insanlık onur direnişi, Gazze ‘yi zihinlerimize kazımıştır. Lanetli terör devletinin vahşet soykırım sahnelerini gören gözler, duyan kulaklar zamanın durdurduğuna şahitlik etmektedir. Lakin Siyonist teröristler durmuyor, insanlığa meydan okuyor.

Dertli, duyarlı, vicdanlı, yürekli kalplere hançer gibi saplıyor vahşet mızrağını. Çocuk ve kadın şehitlerimizin parçalanmış cesetleri yüreklerimizi kanatıyor, kanımızı donduruyor. O sırada sesleniyor evin hanımı ‘’Hadi bey sofra hazır haydi çocuklar çorbalar soğumasın.’' Gel gör ki iş ve günün yorgunluğunu unutturuyor Gazze haberleri bizlere. Yürekler kan ağlarken sofra başına oturuyoruz oturmasına da! Nasıl geçecek o nimetler boğazımızdan? Gazze’deki açlıktan kıyamet sahnelerini gördükten sonra iştahla yiyebiliyorsak kendimizi sorgulamalıyız. Müslümanca ve insanca. Gazze’de insanlar açlık kıyametini yanşıyorken, inanın lokmalar yutaktan geçmemek için direnmiyorsa, mide kabulleniyorsa bizim kardeşlik hukukumuzda sıkıntı var demektir. Hani Müslümanlar vücut gibi bir bütündü. Bir organ arızalanırsa, hastalanırsa hepsi hastalanır görev yapamazdı. İnsanlık özellikle Müslümanlar şuna inanmalı: Yaşadığımız iş yeri, hanelerimiz, şehrimiz, ilçemiz ve köylerimiz Gazze toprağı kendimizi de Gazzeli görerek yaşamalı. Ticaretimiz, alış verişimiz, dostluğumuz ve kardeşliğimizde Gazze, Doğu Türkistan ve mazlum coğrafyalardaki zulme karşı duruşumuzu göstermeliyiz. Zaman Gazze için birlikte olma zamanı ve çağıdır. Lanetli kavmin insanlığın suskunluğundan azgınlaşması hiçbir şey yokmuş gibi yaşamanın vebali çok ağırdır. Yarın vahşet ateşinin bizlere de ulaşmayacağı garanti değil. Çünkü Dünya’da ülkeler içindeki Sayanim Terörü ile karşı karşıyalar. Çağımızın katil sürüsünün genetiğinde var olan Kan Ritüeleri. Bugün Gazzeli çocukların diri diri yakılması minik bedenlerinin küle dönmesi vahşetine hiç birimiz sessiz kalamayız. Kurban Bayramı arefesinde Filistinli çocukları Siyonist katillerin elinden kurtarmak için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.

Yeşaya Kehanetlerini göstereceğiz açıklamalarını göz ardı etmemeli insanlık. Şu anda Gazze’de CHABAD Hamas Hunting Clup.Yani Hamas Avlama Kulübü katliamlarını sürdürmede. Bu yazı her ailenin her bir üyesinin sorumluluk duygusunu tekrar gözden geçirmesi için kaleme alınmış bir yazıdır. Henüz hiçbir şey için geç kalınmış değil. Şu kesin yarın o haberlerdeki sahneleri gören gözler, işiten kulaklar mahşerde şikâyetçi olacak Müslümandan. Sessizliğimize ve suskunluğumuza bahaneler bulsak ta gözler ve kulaklar yalanlayacak insanoğlunu. Unutma! Dokuz milyon korkaklar sürüsü Lanetli kavimin 2 Milyar İslâm âlemiyle ve insanlıkla alay edercesine katliamlarını artırarak devam ederken uyumak. Vah Müslüman vah!.. Her Müslüman ve İnsan bu soykırımın vebaline ortaktır günümüzde. Ben ne yapabilirim ki! Kaçış yok bilesiniz... Sorumluluğu, vebali, sağa sola, birilerine yükleyip sıyrılmak insani vicdani bir durum değildir. Yaratan mutlak hakikat sahibidir. Her şeyi ve kalplerimizi de bilendir. Demiştik ya boğazımız kitleniyor kanımız donuyor. İsrail vahşeti karşısında.O zaman aklımızla, kalbimizle, vicdanımızla, feraset ve cesaretimizle her anımız, her işimiz, her mekânımız Gazze direnişinin bir parçası olmalı ki insanlık huzura ersin.

Her mekân, her aile, her fert bir Gazzeli olmalı duygusu ve şuuruyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.