Baktım ki bizim gazetenin güzide yazarı Murat Güzel üniversitemiz ile ilgili yazı yazdıkça prim yapıyor, ben de “birazcık da ben prim yapayım” dedim.

Özellikle rektörlük seçimleri öncesinde alıp başını giden bu köşe yazıları furyasında hep ihmal edildiğini düşündüğüm bir konu vardı.

Elbette üniversite içi bilgi kaynaklarına dayanarak seçim çalışmalarını yönlendirmeyi veya üniversite hocalarının zaten kendi aralarında yaptığı dedikoduları gazetede de yazıyor olmayı eleştirmeyeceğim. Hatta bu konuda pek çok bilgiye ulaşmak da bence iyi bir gazetecilik örneğidir.

İşin şakası bir yana benim esas amacım, özellikle üniversite – sanayi işbirliği noktasında Konya’nın başarısızlığının sebeplerindeki esas sorumlunun kim olduğunu anlayabilmek.

Üniversiteyi ve dolayısıyla yönetimini acımasızca eleştiren üniversite dışı kurum ve kuruluşların temsilcilerine bir soru yöneltmek yerinde olacaktır sanırım?

Üniversite için ne yaptınız?

Üniversitelerin kalifiye eleman yetiştirmemesini eleştiren ve kolları sıvayıp kendi işini kendi yapmaya kalkanlar bu soru size.

Bilmem hangi televizyon dizisine bilmem kaç yüz bin dolar para verenler aynı zamanda size bu soru…

O kadar paraya üniversiteye bir laboratuar veya bir bilgisayar merkezi kurulmaz mıydı?

Ya da o kadar paraya bir bina yapmak mümkün olmaz mıydı?

Ya da bu şehrin 1. lig’deki tek basketbol takımı ligden düşme tehlikesi yaşar mıydı?

Bilmem hangi kanaldaki hava durumuna sponsor olmak yerine, neden üniversiteye yardım edilmiyor acaba?

Ya da bilmem ne kadar para harcayarak hiç yoktan bir üniversite kurmak yerine mevcut üniversite neden geliştirilmiyor?

Bu üniversitelerin hocaları eğitim için yurtdışına maddi imkansızlıklardan dolayı gönderilemiyorken, bizim şehrin zengin efradı, fuar, gezi vs. adı altında yurt dışındaki ülkelere sadece para harcayıp gezmek için gitmiyor mu?

Zaten siz değil misiniz bu üniversiteyi eleştiren?

Peki tüm bunları yaptıktan sonra bu üniversiteyi eleştirmeye hakkınız var mı sizce?

Peki üniversite ne yapıyor?

Sizin beğenmediğiniz Sabancı sayesinde belki de Avrupa’nın en güzel ve en modern Konservatuar binasını kazandırıyor.

Üniversitenin 1. ligdeki basketbol takımı için gidip Ankara’dan İstanbul’dan sponsor buluyor.

Yine Sabancı gelip bilgisayar merkezi kuruyor.

Üniversite 2. lige çıkardığı futbol takımını satıp kendi kütüphanesini yaptırıyor.

İkili ilişkileri geliştirip tramvayı üniversitenin içine sokmayı başarıyor.

Siz n’apıyorsunuz?

Sadece eleştiriyorsunuz.

Suçlu Selçuk Üniversitesi değil…