Settar'ın Çorabı, Erbakan'ın kravatı

Bilirsinizdir, rakamla 54. Hükümetin, yazıyla Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı Necmettin Erbakan giyimine büyük önem verirdi. İtalyan Versace marka kravatlarını bilmeyen yoktur her halde. Renkli renkli kravatlar, bembeyaz takım elbisesinin içinde, boylu poslu sarışın beyaz tenli Erbakan’a fena yakışırdı. Ağır ceza reisi bir babanın oğlu olan, su gibi Almanca bilen, motor profesörü Erbakan, bu ülke için saçını ağarttı. Ömrünü tüketti de kıymetini kimse bilemedi. Şimdilerde askerlerin çıkıp keşke Erbakan’ı destekleseydik demelerinin pek bi kıymeti harbiyesi yok. Adam ne kadar yakışıklı da olsa, ne kadar işinin ehli de olsa, ne kadar şık da giyinse zihniyetinden dolayı hep eleştirildi. Düşüncelerinden dolayı yerden yere vuruldu.

 ***

Konya Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar’ı bilir misiniz, bilmem. Ben biraz evvel andığım göreve geldiğinden beri yerinde duramayan, bu saçlarını değirmende ağarttığını zannetmediğim hiper aktif adamın Hürriyet’e kurban olarak verilmesine isyan ediyorum. Bazen herkes ayakkabısından ayağını çıkartıp şöyle bi dinlendirir. Bazen insan yorgunluktan oturuşunu değiştirebilir. Bunların hepsi insanlık hali. Bunları her birimiz hayatımızın bir döneminde yapmışızdır. Yani o kadar osuruktan bir mevzu ki ciddiye bile almayı düşünmezdim, ama iş ciddiye bindi. Ankara dedikleri çatık kaşlı devreye girdi.

Bakanlık müfettişleri soruşturma için taaa Ankara’dan gelmişler. Veeee müdürü soruşturmanın selameti için açığa almışlar. Ohaaaaaaaaa…

Ayakkabı çıkarmanın, ayak dinlendirmenin veya açık renk çorap giymenin nesini soruşturacaksınız ülen. Hangi soruşturmanın, neyi soruşturacaksınız. Sizin bu yaptığınıza ne denir. Şimdiye kadar hükümetin hiçbir yaptığını beğenmeyen Doğan grubunun basit bir fotoğraf haberine bu yapılırsa, gerisini siz düşünün. Sizi şamaroğlanına çevirirler valla bundan sonra. Şu müdür burnunu karıştırdı, haydi görevden al. Bu müdür gaz çıkardı at aşağı. Öteki müdür iyi tıraş olmamış sürgüne yolla… Bu isteklerin sonu gelmez ve sizi ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelene kadar bezdirirler ve sonunda, söversiniz.

Rivayete göre bizzat başbakan açığa alın diyesiymiş. Ben de buradan Tayyip ağaya iki çift laf edeceğim. Birincisi şu: bir hükümetin imajı kendi tabanı ile farklılaşa farklılaşa yıpranır. Yoksa bir müdürün çorabıyla falan değil. Bunu unutursan sonun yakındır. İkincisi: Konya’yı ihmal etmeyi adet haline getirdin. Konyalılar da seni bu sefer ihmal edebilirler, haberin olsun. Çünkü Konya gibi büyük bir şehir bu kadar itilip kakılmaya daha fazla tahammül edemez. Bu kadar da koyun yerine konulmak olmaz. Kimse demeyi beceremiyorsa ilk ‘dur’u ben diyorum sana. Konya’nın sana yaptığına yakışır davran o kadar.

Son sözüm de Konyalı vekillere: Settar beyi çara çakala yedirmeyin. Sahip çıkın. Eğer bugün bunu yapmaz iseniz, bundan sonra her şeye müstehak olursunuz. 13 vekil bir araya gelerek Kültür bakanına varsalar mesele çözülür. Kötü gün dostları aranıyor…