Haddini bilmez insanların zaman zaman yaptıkları talihsiz açıklamalar hep bu kenti seven, bu kentte yaşayan, bu kentle özdeşleşmiş insanlarca lanetle ve de esefle kınandı.Bu ne bir ilk ne de bir son olacak…Konya ve Konyalı’ya karşı haksızca oluşturulan fikir, görüş ve düşünceler bizi dün olduğu gibi bugün de ve yarın da üzecek.Ben Konya ve Konyalı’ya karşı yapılan ve her şeyden önemlisi belki de hiçbir dönemde Konya’ya gelmediği, ekmeğini suyunu içmediği, havasını teneffüs etmediği, sokağında gezmediği halde yalan yanlış belli bir düşüncenin ürünü olan her türlü atıf ve söylemi sarf edenlerin genelini ve alayını şiddetle kı-nı-yo-rum.Konya yıllardır bu haksızlığa mahrum kalmış bir şehir.Ve Konya’da son dönemlerde konuşulan ve bu konuda da bir şeyler yapılmaya çalışılan şehrin imajı konusu var.Ve daha da önemlisi yapılan baskı ve yıldırmalardan dolayı Konyalılığı’ndan neredeyse utanan, en basitiyle araçlarının plakalarının 42 olmamasını isteyen, küçümsenmeyecek bir kitle var.Bu şehirde bu konu üzerine aslında geniş kapsamlı ve özellikle toplum bilimcilerin görüşlerinden istifade edilecek bir toplantı yapılması şart.Çünkü ortada bir arıza var.Yanlış kabullenilmekten sıkıntı duyanlar var.Konya’nın tanıtım ve imaj eksikliğini savunanlar var.Ve bir de kartvizitlerinden plakalarına Konyalılığı’nı saklayanlar var.Biz kendi içimizde bazı şeyleri halledip Türkiye’ye ve Dünya’ya öyle bir mesaj verebilmeliyiz ki insanlar bir daha bu şehre at gözlüğü ile bakamasınlar.Bu şehir her hangi bir şehir değil. On bin yıllık kültür mozaiğinden en güzel kesitleri hala geleceğe taşıyan bu şehir ülkenin toprak bütünlüğü açısından en büyük nüfus yoğunluğu açısından dördüncü şehri. Devletine vergi veren, dürüst, şahsiyetli, onurlu ve gururlu insanların yaşadığı bir şehir. Bu şehirden devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne kastedecek, devletin ve milletin kasasından kesesinden kişisel menfaatleri uğruna soyguncular, vurguncular çıkmamıştır. Bu şehir dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun insanlığın zarar gördüğü doğal afetler ve terör gibi olaylarda hep üzüntüsünü dile getirmiş, gereken maddi ve manevi yardımı yapmıştır.Yataklarında dünyadan bihaber, körkütük sabahlara kadar yatıp insanlık nereye gidiyor, ben bugün bu toplum için ne yaptım sorusunu kendisine sormaktan aciz bazı çehrelerin, kendi bakış açılarından yansıyan kendi çirkinliklerini bir şehre farklı zamanlarda yamamaya kalkmasına dur diyecek olan da bu kentin insanıdır. Bu insanın bu tiplere vereceği en iyi cevap, her türlü baskı ve anlamlı bakışa rağmen Konyalılık ruhunu azimle, gururla yaşatması olacaktır.Konya’ya değişik zamanlarda gelmiş gazeteci, yazar, sanatçı ve bilim adamlarından defalarca duyduk. “Konya mükemmel bir şehir”, “Konya’ya ilk kez geliyorum hayran kaldım”, “Konyalılar çok misafirperver insanlar”, “Otelde canım sıkıldı, 22’den sonra dışarıya çıktım, bana kimse asılmadı” ve daha nice hafızalarda kalan söylemler.Alkol almak isteyenin rahatlıkla alkol alabileceği ve kimsenin onu alkol aldı diye eleştirmeyeceği bir kentte yaşıyoruz.Konya’ya dil uzatanların önce gelip Konya’da bir 24 saat geçirmelerini tavsiye ediyorum. Sonra vicdanları ne söylüyorsa onu yazsınlar, söylesinler.