M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

İrapta Mahalli Olmayan lider

Bugünkü yazımda 17 Aralık Operasyonu’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için “A Planı” başarıya ulaşmayan, ‘Cemaat’in “B Planını” yazacaktım.

 

Fakat CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, dün Konya’daydı bildiğiniz gibi.

Gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Onun gündeme dair açıklamalarındaki bir cümle benim de gündemimi değiştirdi.

Kılıçdaroğlu, Konya’nın manevi ikliminden olsa mı gerek, yoksa Mevlana’nın feyz veren ikliminden mi bilmem Konya’da, Ankara’dakinden farklı konuşuyor sanki…

 

Konya’da, Esed rejiminin katliamını kınaması, 17 Aralık Operasyonu ile ilgili hükümete eleştirilerinin yanı sıra, “Siyaset kurumuna birisinin vesayet kurmasını istemeyiz. O ayrı bir şey. Şantaj, hiçbir siyasal iktidar, hiçbir siyasal parti, hiçbir siyasal organ, hiçbir kurum şantaja boyun eğmemeli” şeklindeki sözleri, takdir edilesi sözlerdi doğrusu.

 

Ancak Sayın Kılıçdaroğlu, dış politika konusunda kalkıp yine, “Türkiye, Suriye’nin içişlerine karışmasın” deyivermez mi?

Anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun dış politika bilgisizliğini ve anlayışını değiştirmeye, ne Konya’nın manevi atmosferi, ne de Mevlana’nın feyz veren havası vız geliyordu.

Kılıçdaroğlu, bu konuda bir arpa boyu yol almamış ve hiç de alacak gibi durmuyor.

 

Önce çok üzüldüm ülkem adına.

Çünkü bu insan Ana Muhalefet lideriydi. Yani ülkeyi yönetmeye aday ikinci isim...

Duygulandım biran ülkemin geleceğini düşünerek.

Sonra baktım, “Bu olsa olsa komedi olabilir” dedim.

Epeyce güldüm.

Hakikaten trajıkomik…

Söyleyecek hiçbir söz bulamadım.

 

Birileri çıkıp Kemal Bey’e Suriye’ye müdahale eden devletleri, orada cirit atan istihbarat örgütlerini anlatmıyor mu?

Amerika’yı, Rusya’yı, İngiltere’yi, Çin’i, İran’ı, PKK’yı, PYD’yi, anlatmıyor mu?

Boş ver onları; onlarca devletin bakanları işini gücünü bırakıp Cenevre’ye piknik yapmaya ya da turistik bir geziye gitmediklerini anlatmıyor mu?

Yok mu dış politika danışmanları? Demiyorlar mı hiç Kemal Bey’e; “Aman efendim ne diyorsunuz. Devletler birbirlerinin içişlerine karışırlar, ama bunu asla sizin söylediğiniz gibi dile getirmezler. Bunun uluslararası literatürde, “Biz Suriye’nin içişlerine karışmıyoruz. Bu onların kendi sorunudur. Bizim tek dileğimiz demokrasinin hakim olması, halkın barış ve huzuru gibi’ gibi farklı söylem biçimleri vardır. Hükümetin dış politikasını sonuna kadar eleştirin ama böyle bir söz söylemeyin, sonra cümle elalem güler mazallah” diye…

 

 

“Velev ki tırdan silah çıksaydı…” başlıklı yazımda Sayın Kılıçdaroğlu’nun dış politika anlayışı ile ilgili düşüncelerimi yazmıştım. Amerika’da ya da Batılı ülkelerde böyle bir adamı değil siyasi parti lideri izci lideri bile yapmayacaklarını yazmıştım.

O zaman ne lideri yaparlar diye soracaksınız.

(Zaten Başbakan oluncaya kadar, Kemal Bey’in dış politika anlayışı ile ilgili bir daha yazmama kararı aldım)

Benim bu soruya cevabım şu;

Arapça gramerde bir kural ya da tabir vardır:

İrapta Mahalli Yok!

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum