Son bir ay içerisinde ilçe adına, içinde bulunduğum konumu kullanarak iki adet etkinlik gerçekleştirdik. Bizim Karapınar Gazetesi adına organize ettiğimi “Konya Basınının Karapınar Turu”ndan sonra, hafta sonu gerçekleştirdiğimiz “Bahar Coşkusu Halk Konseri–1” sonrasında aldığımız tebriklerden anladığımız kadarıyla demek ki kendimize yakışanı yapıyoruz. Bence asıl bu güzellikler şahsımdan ziyade ilçem insanına yakışan güzellikler olarak yorumluyorum. Konserimizin gerçekleşmesinde emeği geçen başta Belediye Başkanımız olmak üzere, belediye görevlilerine, Kent Kız Öğrenci yurduna, Konya ve İlçe basınından meslektaşlarıma, ses düzenini sağlayan Beyza Müzik evine, gecede sahne alan sanatçılara ve en önemlisi teşrifleri ile onurlandıran İlçemiz Protokolüne ve halkımıza teşekkür ederim. İlçemiz insanıyla daha nice güzel ve kaliteli etkinlikleri paylaşacağımız umuduyla…

Konya’daki Karapınarlıların gövde gösterisi

 “Dilimizde tüy bitti…” sözü az kalır “Dilimiz fırça oldu” desek yeridir, ilçemiz insanının birlik olması konusundaki duyarsızlığımıza. Bugüne kadar bu konu ile ilgili olarak ne yazık ki gerçek manada yapılması gerekenlerin, yapması gerekenlerce yeterince yapılmadığı gerçeğiyle geldiğimiz nokta malum.  Kuruluş ve faaliyet amacının birinci maddesi bu sorunumuz olan Konya’daki Karapınarlılar Derneği Yönetiminin geçen hafta içerisinde daveti üzerine katıldığımız bir toplantıda 24 Mayıs 2008 Cumartesi günü Fuar Kültür Merkezinde gerçekleştirmeyi planladığı “Karapınarlılar Günü” nün bu amaca yönelik ciddi katkı sağlayacağa benzer. Tabiî ki kurulacak icra heyetinin organize planına ve uygulamasına paralel olarak bu katkı zirvede yapabilir, tabanda… Niyet hayır, amel hayır ve umarım sonuçta hayır olur.

“Rüşvetçi Müdür” yazım tavan yaptı

Memleketi haraca bağlayıp neredeyse ilçenin ‘Tapu’nu zimmetine geçirecek hale gelen rüşvetçi müdüre yazımın okunurluk oranı ve tepki mailleri beni ziyadesiyle mutlu etti. Fakat bu konuda şöyle bir sonuç çıkıyor ki; “İnsanımızın büyük çoğunluğunun çok iyi bildiği halde ‘Hiçbir şey yokmuş…’ gibi davrandığı bu ve bu tür olaylarda, olay dillendirilince ciddi anlamda yankı ve destek bulmasını ciddi anlamda düşündürücü.” Demek ki insanlarımız kanaat önerdi yada verilen lider ruhlu toplumun yani halkın çok bilip de bazı nedenlerden ötürü söylemediği bazı duyguları somut gerçekleri korkmadan ve çekinmeden yüksek sesle dile getirebilecek duruş sahibi insanlara ihtiyacı günbegün artmakta. Resmi makamlar tarafından hırpalanmak yerine, önümüz açılırsa basın olarak toplum adına bu görevimizi seve seve yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

ADAM GİBİ**********

Keser döner sap döner;

Gün gelir hesap döner.

*****HİKMETLİ SÖZLER

***Çarpık Çağ

Doğru mu yanlış mı karar sizlerin
Biz aklın durduğu çağda yaşadık
Ben dinsizim diyen beyinsizlerin
Din dersi verdiği çağda yaşadık.

Baylar çalım sattı, bayanlar etin;
Ar duvarı çürük, darbeler çetin.
Modern putçuluğun, şirkin, zilletin
Kemale erdiği çağda yaşadık.

Bazen kör kilitler vuruldu dile
Bazen armağanlar kazandı hile
Homo'nun, komo'nun, deyyusun bile
İtibar gördüğü çağda yaşadık.

Yabancısı olduk ilin obanın;
Müdür ekmeğini çaldı çobanın
Resmi dairede devlet babanın
İpe un serdiği çağda yaşadık.

Önümüz çileydi arkamız cefa
Bir gün semtimize basmadı sefa
Mürşidin müridin günde beş defa
Günaha girdiği çağda yaşadık.

Kimi hak adalet gördü düşünde
Kimi devlet kuşu buldu başında
Vatanseverin vatan dışında
Hasretlik sürdüğü çağda yaşadık.

Göz yumup izine düştük batının
Tuttuk kuyruğundan haçlı atının
Pamuk yumağının tüyün tütünün
Nice baş yardığı çağda yaşadık

Neler yıkmadık ki son olsun diye
Harcadık günleri gün olsun diye
Asker kaçağının şan olsun diye
Askeri vurduğu çağda yaşadık.

Dilendik savurduk doları markı
Döndükçe aşındı düzenin çarkı
Şalvarı, kasketi, gömleği, börkü;
İhtiras sardığı çağda yaşadık.

Başörtüsü yasak, Türk olmak günah;
Sabır ver sabır ver Ey Gadir Allah
Bulaşık basının her gün her sabah
İslamı yerdiği çağda yaşadık

Görün halimizi biz insanların
Tutsağı olmuşuz su-i-zanların
Her zaman her yerde Müslümanların
Müslüman kırdığı çağda yaşadık.

A.Karakoç