AK Parti’nin yeni ‘vitrin’inde yer alan isimlere bakan arkadaşlarımdan kimi dudak büktü, kimi de geçmişe göre ‘büyük açılım’ olarak değerlendirdi. Ben de “AK Parti keşke bu vitrinle girseydi 3 Kasım seçimlerine” diyenlerdenim. “Merkeze yerleşmek” iddiasıyla ortaya çıkan AK Parti, 3 Kasım’daki vitrininin “Milli Görüş” kökenlilerden oluştuğu eleştirilerini getirenlere herhalde bu vitrinle cevap vermek istedi “Alın size, soldan, sağdan ama oturduğu koltuğun hakkını verecek  isimler” dedi. 

27 Nisan cephesine karşı Genel Başkan R. Tayyip Erdoğan merkezden aldığı gücü, “vitrin”deki isimlerle destekleyecek. Erdoğan’ın bu “vizyon” arayışındaki en büyük hedefi, hem AK Parti’ye yönelen ve son dönemde sistematikleşen meşruiyet saldırısına cevap vermek hem de AK Parti içindeki değişim ihtiyacına yön verme isteğidir.

Medya nedense vitrin olarak öne çıkardığı isimler arasında sol kökenli olanlara dikkat çekiyor. Değişim ve dönüşüm analizlerini buna göre yapıyor. AK Parti’nin muhafazakar kimliğine rağmen partiye gönül kapılarını açmış, vitrindeki bu şaibesiz isimlerin yanında ezilenlerin sesi soluğu olacak, hak ve özgürlük mücadelesini Meclis çatısı altında sürdürecek bir isimle tanışıyor Konya… Avukat Hüsnü Tuna… Tuna, Hukukçular Derneği Başkanı ve İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin de kurucu üyeleri arasında yer alıyor.

AK Parti Konya milletvekili adayı Tuna, mesleğinin ötesinde hayatını verdiği onurlu ve sabırlı mücadelesinde, temsil kabiliyeti yüksek bir isim olarak şehrimizi temsil edecek.

Malum medya onu, hak etmediği bir şekilde ansa da,karalama kampanyalarında ismini kirletmeye kalkışsa da Konya’nın desteği onun yanında olacak. Ona desteğimiz partisinden dolayı değil, hak ve özgürlük mücadelesi adına dünden bu yana ortaya koyduğu çalışmalardan dolayıdır. 5 yıldır normalleşme süreci yaşayan Türkiye’de görünen o ki, 28 Şubat etkileri bir süre daha devam edecek. Biz istemesek de siyasi iktidar istemese de… Önümüzdeki dönemde insan hak ve özgürlüğü alanında yapılacak düzenlemeler ve demokratik açılımlar, normalleşme sürecini hızlandıracağı gibi, zamanlı zamansız açıklamalarıyla siyasi ve ekonomik olduğu kadar insani dengeleri de alt üst eden bürokratik iktidarın yetkilerini daraltacak. O ve onun gibi yürekli hukuk adamlarının bu dönemde önemli katkıları olacağına inanıyoruz. Yine şimdiye kadar olduğu gibi, bir parti çatısı altında yapacağı çalışmalarda da sivil toplumun desteği yanında olacak.

Erdoğan'ın onu seçilebilecek sıradan aday yapmasını bu açıdan önemsiyoruz. Genelkurmay ve jandarma fişlemelerine itiraz ederken de, Terörle Mücadele Yasası ve polis yasasındaki değişikliklere karşı çıkarken de o vardı, yasaklara karşı verilen haklı mücadelenin ön saflarında yer alırken de… Yolun açık olsun Hüsnü Tuna…