Afrikalılar sağlıklı yardımlarının "TADD"ını çıkarıyor

Afrikalılar sağlıklı yardımlarının "TADD"ını çıkarıyor

Tüm Afrika'nın Dostları Derneği, 3 yılda Afrika'nın çeşitli ülkelerindeki 15 binin üzerinde ihtiyaç sahibine çeşitli yardımların yanı sıra sağlık hizmeti ulaştırdı - TADD Başkanı Dr. Güntekin:- "Bizim sömürgecilikle ilgili en ufak bir bağlantımız yok. Öyl

İSTANBUL (AA) - KAAN BOZDOĞAN - Tüm Afrika'nın Dostları Derneği (TADD), Afrika'nın dört bir yanına insani yardımlarla birlikte gönüllü doktorlarıyla sağlık hizmeti götürüyor.

Afrika ülkeleri ile Türkiye arasında eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarında iş birliğini artırmak, yardımlarda bulunmak, bölgenin gelişmesine ve kalkınmasına destek olmak, Türkiye'de Afrika farkındalığı oluşturmak amacıyla 3 yıl önce kurulan TADD, yoklukla mücadele edilen topraklara içilebilir su ve gıda desteğinin yanı sıra sağlık hizmeti de ulaştırıyor.

TADD, Uganda, Etiyopya, Sudan, Tanzanya ve Nijer'de çalışmalarını yoğunlaştırırken, geçen ay Etiyopya'da gönüllü Türk doktorları yanlarında götürdükleri tıbbi malzeme ve ilaçlarla 5 bin 348 kişiyi (aile hekimliği, genel cerrahi, kadın doğum, kulak burun boğaz, üroloji, diş) muayene, 143 kişiyi de ameliyat etti. Bazı riskli ameliyatlar 12-13 saat sürerken, yerel personel de Türk doktorlara yardım etti.

Muhtaç insanlara yardım eli uzatan TADD ekibi, Etiyopya'da sağlık hizmetleri ve temel gıda malzemesi dağıtımının yanı sıra su kuyuları açtı, süt keçileri dağıttı ve yetim evlerine ziyaretlerde bulundu.

TADD Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yılda Afrika'da 15 binin üzerinde insana hizmet götürdüklerini; TİKA, Sağlık Bakanlığı, THY ve duruma göre çeşitli bakanlık veya kurumların da kendilerine destek sağladığını söyledi.

İlk olarak 2014'te gönüllü doktorlardan oluşan bir ekiple Çad'a gittiğini, oradaki yaşam koşulları ve insan manzaralarından etkilendiğini belirten Güntekin, derneğin kuruluş hikayesini şöyle anlattı:

"İnsanların bu kadar muhtaç, fakir, sağlık hizmetlerinden uzak olabileceklerine görmesem inanmazdım. Çad'ın sahibi, devlet başkanı olsanız ve kulak probleminiz olsa çözemezsiniz. Çünkü mikroskop yoktu, endoskopi cihazı yoktu ve bu ameliyatlar hiç yapılmıyordu. Halkın fakirliği, günlük bir dolar ya da altında gelirle yaşamanın zorluğu ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki güçlükleri beni çok etkiledi. Yokluğa rağmen insanları çok sıcaktı, inançlıydı. Hallerinden memnun gibiydiler, ellerindekini paylaşan, verirlerse teşekkür eden ama inançlarından ve imanlarından hiç taviz vermeyen bir topluluk gördüm. O seyahatimde bine yakın çocuğu muayene ettim. Çad'da 10 gün kaldım. Memleketi özlediğim için arkadaşlarıma 'Uçağa bindiğim zaman THY'nin kapısını öpeceğim.' dedim. Fakat öyle olmadı. Uçağa bindikten sonra sanki yaşadığım tüm kareler, detaylar, o hastaların garipliği ve yalnızlığı, onları geride bırakmamız, tam olarak onların işlerini bitiremememiz içime ok gibi saplandı. Gözlerimden yaşlar aklamaya başladı, kendimi tutamıyordum. Sevdiklerimi geride çaresizce bırakmış gibi hissettim. Bu çok acı bir şey. Uçaktayken 'Ben bir dernek kuracağım, bu işle ben de mücadele edeceğim' dedim."

Güntekin, TADD'ın Afrika'ya odaklı bir dernek olduğunu, özellikle yoksulluğun fazla olduğu Sahraaltı Afrika'ya yönelik çalıştıklarını vurguladı.

THY'nin 50'den fazla Afrika ülkesine doğrudan uçuş yaptığına değinen ve Afrika'nın Türkiye'ye uzak bir bölge olmadığına işaret eden Güntekin, THY'nin varlığının kendileri için avantaj olduğunu iletti.

- "İnsanlar 3-5 dolarlık ilaçları alamadığı için hayatını kaybedebiliyor"

Bilgehan Güntekin, Afrika ülkelerinde enfeksiyon ve sıtma hastalıklarının yaygın görüldüğüne dikkati çekerken, şunları anlattı:

"İnsanlar 3-5 dolarlık ilaçları alamadığı için sıtmadan hayatını kaybedebiliyor ya da sıtmaya bağlı karaciğer yetmezliği gibi çok ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalabiliyor. AIDS, katarakt, cilt, ortopedik, kulak ve fıtık hastalıklarına çok rastlıyoruz. Afrika'da birçok ülkede çok yetersiz sayıda sağlık personeli var. Uzman doktor yok denecek kadar az, birçok ülkede tıp eğitimi yok. Tıp eğitimi olan birçok ülkede de uzmanlık eğitimi yok. Uzmanlık eğitimi alanların da ülkelerine dönmeleri için özendirici bir tedbir yok. Çok düşük maaşlarla doktorlar istihdam edilmeye çalışılıyor. Böyle olunca da batıda eğitim almış doktorların birçoğu ülkelerine gelip çalışmak istemiyorlar."

Afrika insanının yaşam standartlarını yükseltene kadar çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Güntekin, "Biz bu yola çıkarken kendimize büyük bir hedef koyduk. Afrika insanının yaşam standartları bizimle eşitlenene kadar çalışmaya devam edeceğiz. Bu büyük bir hedef, uzun bir yol. Esas amacımız Afrika insanının kendi kendine yeter haline gelmesini sağlamak. Özellikle sağlıktaki amacımız Afrika'daki kardeşlerimizi eğiterek kendilerine yeterli şekilde sağlık personeli, doktor, yönetici bulmalarını sağlamak. Bunun için çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Güntekin, Türkiye'de eğitim gören 12'si kadın, 50 Afrikalı öğrenciye dernek olarak burs verdiklerini, staj görmek isteyenlere de imkan sağladıklarını, ilerleyen zamanlarda da Afrika'dan sağlık eğitimi görmek isteyenlere Türkiye'de eğitim verileceğini kaydetti.

TADD Başkanı Güntekin, "Afrika'ya tüm dünyanın borcu var, bizim de borcumuz var. Afrika aslında gözüktüğü gibi uzak değil, aslında çok yakın. Afrika'nın kaynakları değil kendine tüm dünyaya yeter. Yeter ki Afrika insanına fırsat verilsin, eşitlik verilsin, eşit fırsatlarda eğitim imkanı verilsin. Bu imkanlar verilirse Afrika insanı bu sorunların hepsinin üstesinden gelir." ifadesini kullandı.

- Nijer'de duygulandıran diyalog

Afrika'da TADD üyeleri ve gönüllülerinin yaşadığı bazı ilginç ve duygusal anları da paylaşan Güntekin, "Mesela; bizim diş hekimi ablamız var, Şule abla. Nijer'e gitmişti, bir kadın geliyor karşısına. Kadının dişlerine bakıyor ki sapasağlam. Kadın, 'Dişlerimi çeker misin?' diye soruyor, o da şaşırıyor ve 'Dişlerin sağlam neden çekeyim?' diye soruyor. Kadın da diyor ki, 'Ben sizin bir daha ne zaman geleceğinizi bilmiyorum ki, bekleyemem sizi.' Bu çok feci bir manzara. Ağzında var olan sağlam dişleri çektirmek istiyor kadın. Onlarla sorun yaşarsa ne yapacağını bilemiyor çünkü. Nereden diş hekimine ulaşacak?" diye konuştu.

Güntekin, gittikleri ülkelerde din ayrımı yapmadan çalıştıklarını, hatta Hristiyanların daha fazla olduğu bölgelere bile yardım götürdüklerini belirtirken, "Ama maalesef Hristiyan hastane ve yönetimlerin bu ayrımı yaptığını, Müslümanların Hristiyan kökenli hastanelere ulaşamadığını ve Müslümanlara bu konuda zorluk çıkarıldığını da biliyoruz Afrika'da." dedi.

- "Afrika'da 3 yılda 54 kuyu açtık"

Afrika'da su projelerine de önem verdiklerini söyleyen Güntekin, "Afrika'da su hayat demek. Su olmayınca ne sağlık ne tarım oluyor. Afrika derneği olarak ister istemez suyla ilgilenmek durumundasınız." yorumunda bulundu.

Güntekin, "Sudan'da özellikle büyük bir su kuyusu açılmıştı, su geldiğinde insanların dans ettiğini görüyorsunuz. Yaşlı başlı, 60-70 yaşındaki adamlar-kadınlar mahallelerine suyun gelişini dans ederek kutluyorlar. Bu bence birçok şeyi anlatmaya yeterli. Şu ana kadar 3 yılda 54 kuyu açtık. Bu anlamda çok farklı projeler yürütüyoruz. Suya kavuşan topraklarda tarım işiyle uğraşanlara da eğitim ve tohum veriyoruz. Böyle olunca orada hayat değişmiş oluyor. İnsanların hem suya hem yiyeceğe hem de ekonomilerine katkıda bulunmuş oluyoruz." şeklinde konuştu.

- "Afrika'ya beklentisiz olarak giden sadece Türkler"

Türkiye dışında Afrika ülkelerine beklentisiz yardım götüren ülke olmadığını aktaran Güntekin, şunları kaydetti:

"Çok şükür ecdadımız, dedelerimiz bize şerefli bir mazi bırakmışlar. Bizim sömürgecilikle ilgili en ufak bir bağlantımız yok. Öyle olunca diğer Avrupa ülkelerinin ve 'beyaz adam'ın aksine biz temiz bir sayfayla başlıyoruz Afrika'da. Bazı yerlerde 'nerede kaldınız, neden bu kadar geç kaldınız?' diyenlerle karşılaşıyoruz maalesef. Afrika'da bizi çok iyi karşılıyorlar. Gerçekten Afrika'ya beklentisiz olarak giden sadece Türkler bence. Biz dernek olarak Afrika'daki fırsatların ve imkanların çok farkındayız. Bunu iş alemi ve dostlarımızla paylaşıyoruz. 'Afrika'ya gidin yatırım yapın.' diyoruz çevremize, ama bunu öncelikle Afrikalılar için istiyoruz ve 'Kazan kazan, felsefesine göre hem bilgi birikiminizi paylaşın hem kazanın ama oradaki kardeşlerimize de iş yapma modellerini öğreterek kazandırın.' diyoruz. Bizde bilgi birikimi ve iş tecrübesi var, onlarda insan altyapısı ve kaynaklar var. Bunlar ikisi birleştiği zaman çok güzel neticeler alınabilir. Bu konuda bizim sicilimiz çok temiz ve biz çok iyi karşılanıyoruz."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler