Özel Hava Alay Komutanlığı personeline ilişkin darbe girişimi davası

Özel Hava Alay Komutanlığı personeline ilişkin darbe girişimi davası

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davanın duruşmasına sanık ifadelerinin dinlenmesiyle devam ediliyor- Tutuklu sanıklardan eski astsubay Başçavuş Erhan: - "Belli bir senary

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davada savunma yapan tutuklu sanıklardan astsubay Başçavuş Burak Erhan, "Belli bir senaryo içinde hareket ettiklerini gördüm, darbenin bir hafta önceden planlandığını anlıyorum. Belki Halit Yarbayım da kandırıldı, oyuna getirildi. Ben de alaya darbe yapıldığı için değil vatan, millet için, acil görev bilinciyle gittim." dedi.

Darbe girişimi sırasında Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığında yaşanan olaylara ilişkin Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen 27 sanıklı davanın üçüncü duruşmasına Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yerleşkesinde devam ediliyor.

Duruşmaya verilen öğle arasının ardından, tutuklu sanıklardan eski Astsubay Başçavuş Murat Yeşilyurt savunma yaptı.

Yeşilyurt, alayın en eski personelinden biri olduğunu ve 12 yıldır helikopter teknisyeni olarak görev yaptığını belirterek, 15 Temmuz akşamı Tabur Komutanı Yarbay Halit Kabil'in telefonla acilen alaya gelmesini emrettiğini söyledi.

Bunun üzerine 23.00 sularında alaya girdiğini belirten Yeşilyurt, hangarların olduğu bölüme doğru geçerken Dursun Varlı, Halit Kabil ve birkaç komutanla karşılaştığını, ne olduğunu sorduğunu ancak komutanların kendisine bilgi vermediğini öne sürdü.

Yeşilyurt, hangarda nöbetçi astsubay Umut Taşçı'yı gördüğünü, helikopterlerin hangardan çıkarıldığını, Taşçı ile birlikte de 1053 kuyruk numaralı helikopteri hangardan çıkardıklarını anlattı.

Alay Komutanı Albay Ümit Tatan'ın helikopterle Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü anımsatan Yeşilyurt, şöyle devam etti:

"Helikopterleri uçuşa hazırladıktan yaklaşık 1-1,5 buçuk saat kadar sonra Diyarbakır'dan CASA uçağı geldi. 'CASA uçağından tim inecek.' dediler. Benim, kim nereye inecek, bilgim yoktu. Daha sonra helikoptere birinci pilot binbaşı Dursun Varlı geldi. Yanında ikinci pilot Yüzbaşı Özalp Yeşil vardı. Bana 12 kişilik bir tim alacaklarını söylediler. Helikopteri çalıştırdık. Ancak bizim helikoptere 12 kişi değil 6-7 kişi geldi. Darbeci olduğunu öğrendiğim Semih Terzi ve 12 kişi diğer helikoptere bindiler. Bize bu ekibi Oğulbey'de bulunan Özel Kuvvetler Karargahı'na götüreceğimiz söylendi. Pistten kalkış yaptık ve Özel Kuvvetler Karargahı önüne indik. Timi tahliye edip biz tekrar alaya döndük."

Alaya döndükleri sırada sıhhi tahliye emri aldıklarını ve yeniden Özel Kuvvetler Komutanlığına geçtiklerini belirten Yeşilyurt, yaralı halde helikoptere bindirilen Terzi'yi GATA'ya sevk ettiklerini, sağ göğüs altından yaralı olan Terzi'yi ambulansa teslim ettikten sonra alaya hareket ettiklerini, bu sırada helikoptere ateş edildiğini, alaya indikten sonra hangara çektikleri helikoptere altı mermi isabet ettiğini gördüklerini anlattı.

Yeşilyurt, Terzi ile Diyarbakır'dan gelen ekipte bulunan Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz'ın, komutanları Zekai Aksakallı ile temasa geçip emir komutanın kendisinde olduğunu söylemesinin ardından hiçbir faaliyete katılmadığını ileri sürdü.

Suçsuz olduğunu, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, darbeden haberinin olmadığını ve kimsenin kendisine darbeyle ilgili bir şey söylemediğini öne süren Yeşilyurt, "Bilgim olmadan bu menfur olaya dahil oldum." dedi.

FETÖ üyeliği suçlamasını kabul etmediğini dile getiren Yeşilyurt, "Köyde doğdum, ilkokulu köyde okudum. Maddi imkansızlıklar yüzünden ortaokulu amcamın yanında okudum. Mesleğimin zirvesindeyken 22 yıllık emeğim heba oldu. Vatan haini damgası yedim. İhraç edildim. 3 çocuk babasıyım, 7 aydır tutukluyum, ailem perişan. Beraatımı talep ediyorum." dedi. Murat Yeşilyurt, bunları anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

- "Tatan'ın cep telefonlarını aldım"

Savunma yapan tutuklu sanıklardan eski astsubay Başçavuş Burak Erhan da darbe girişimi gecesi 22.30 sıralarında eşiyle parkta çay içerken eski Tabur Komutanı Yarbay Halit Kabil'in kendisini arayarak, acil alaya çağırdığını ifade etti.

Alaya gelince acil uçuş olduğunu öğrendiğini, ancak uçuşun neyle ilgili olduğunu bilmediğini öne süren Erhan, Kabil'in kendisine, "Alarm durumu var, Alay Komutanı Ümit Tatan tutuklanacak." dediğini ve bu sözler üzerine şok yaşadığını söyledi.

Ters giden bir şeyler olduğunu düşündüğünü ancak üzerinde silahı olmadığı için herhangi bir girişimde bulunamadığını anlatan Erhan, Alay Komutanı Tatan'ın postacısından silahını istediğini ve aldığını belirtti.

Tatan'ın derdest edilişine tanık olduğunu, Tatan'ın direndiğini ve zorla helikoptere bildirildiğini dile getiren Erhan, helikoptere binerken Ümit Tatan'ın cep telefonunu alan Halit Kabil'in telefonu kendisine verdiğini kaydetti.

Ümit Tatan'ın ikinci telefonun da Kabil tarafından alınmaya çalışıldığını, bu sırada yere düşen telefonu kendisinin aldığını anlatan Erhan, Akıncı Üssü'ne gidince Tatan'ın minibüse bindirildiğini, Tatan'ın iki cep telefonunu minibüsteki askere verdiğini belirtti.

Erhan, Halit Kabil ve beraberindeki ekiple Tatan'ı bıraktıktan sonra helikopterle tekrar alaya döndüklerini, bu sırada gazinoya geçtiğinde televizyondan olanları gördüğünü savundu. O ana kadar darbe girişiminden haberdar olmadığını ileri süren Erhan, bunun üzerine Halit Kabil'in yanına gidip, "Bu emri kimden aldınız, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın bundan haberi var mı?" diye sorduğunu aktardı.

Kabil'in bu sırada, "Tatan da Aksakallı da hükümetin adamı" dediğini ileri süren Erhan, bu sözler üzerine Kabil'in darbecilerle hareket ettiğini anladığını söyledi.

Kabil'in Binbaşı Murat Güler'e, "Ben bir haftadır neler çekiyorum biliyor musun?" dediğini duyduğunu da söyleyen Erhan, "Belli bir senaryo içinde hareket ettiklerini gördüm, darbenin bir hafta önceden planlandığını anlıyorum. Belki Halit Yarbay'ım da kandırıldı, oyuna getirildi. Ben de alaya darbe yapıldığı için değil vatan, millet için, acil görev bilinciyle gittim. Hatta Halit Kabil bana, 'Vatan, millet için ölümü göze alacaksın. Çoluk çocuğunu bırak, onlara ben bakacağım' dedi." şeklinde konuştu.

- "Terör olayı zannettim"

Tutuksuz sanıklardan göreve halen devam eden Pilot Üsteğmen Eray Hazır da savunmasında, 18 Temmuz için otel rezervasyonu yaptırdığını, darbe gecesi mesai çıkışı eşi ve arkadaşlarıyla Kızılay'da bir kafede olduğunu söyledi.

Yemek yerken patlama sesi ve jet uçuşlarını duymaları üzerine eşiyle kalktıklarını, Eryaman metrosuna bindiklerini anlatan Hazır, metroda telefon çekmediği için Binbaşı Dursun Varlı'nın kendisini iki kez aradığı şeklinde mesaj geldiğini belirtti.

Hazır, patlama sesi duyması ve komutanının araması nedeniyle terör olayı olduğunu düşündüğünü, telefonla aradığı Dursun Varlı'nın derhal alaya gelmesini söylemesi üzerine alaya geçtiğini anlattı.

Diğer gelenlerle üstlerini değiştirip bir odada beklemeye başladıklarını, ne olduğu konusunda kimsenin bilgi vermediğini ifade eden Hazır, daha sonra Binbaşı Mehmet Sağlam ile Binbaşı Dursun Varlı'nın gelerek, acil uçuş yapılacağını söylediklerini aktardı.

Varlı ve Sağlam gittikten sonra odadaki televizyonu açtığını, gelişmeleri orada gördüklerini belirten Hazır, dışarıdan gelen bir kişinin de Alay Komutanı Tatan'ın tutuklandığını söylediğini, haberlerden etkilenerek, Tatan'ın darbeci olabileceğini düşündüklerini dile getirdi.

Eray Hazır, garnizonda ve odada kaldıklarını, olayları anlamaya çalıştıklarını ifade ederek, gece yarısı 01.30 civarı eski ikmal astsubayı Yücel Fındık'ın kendilerine, "Varlı ve Sağlam çok tehlikeliler, bunlar darbe yapıyorlar. Dediklerini yapmayacağız." şeklinde sözler söylediğini, bunun üzerine olayları anlamaya başladıklarını söyledi.

Alaydan çıkmak için plan yaptıklarını ancak nizamiyenin kamyonlarla kapalı olduğunu, elleri silahlı nöbetçilerin beklediğini gördüklerini dile getiren Hazır, "Herkes tepkiliydi. Televizyondan TBMM'nin bombalandığını da görmüştük. O saatlerden sonra çıkış şansımız da kalmamıştı." dedi.

Darbeci general Semih Terzi ile gelen ekipten olan ve Terzi ile Akıncı Üssü'ne gitmeyen 5-6 kişilik timin alayda kontrolü sağladığını ifade eden Hazır, Terzi ile geldiklerini bildikleri için bu ekipten de şüphelendiklerini anlattı.

Gazinoda beklerken Yücel Fındık'ın çabalarıyla Zekai Aksakallı'ya ulaşıldığını, Aksakallı'nın 5 kişilik timin emrine itaat etmelerini söylediğini aktaran Hazır, sabah sorguya alındıklarını, ertesi gün bırakıldıklarını anlattı.

Erhan Hazır, tutuksuz yargılandığını ve görevine devam ettiğini belirterek, "Hakkımdaki suçlamaları reddediyorum. Herhangi bir eylem içinde olmadım. Gece boyunca şüphelendiğim kişilerden hep uzak durdum. Türk adaletine güveniyorum. Suçlu ve suçsuzların ayırt edileceğine güveniyorum, beraatımı istiyorum." diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler