PEKİN/ANKARA (AA) - Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile Çin'in başkenti Pekin'de bir araya geldi.

Bakan Vang, Zarif ile görüşmesinin öncesinde yaptığı konuşmada, "tek taraflı ve zorbaca uygulamalara" karşı birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Vang, Çin ve İran'ın, çok taraflılığı ve uluslararası ilişkileri yöneten normları desteklemenin yanı sıra birbirlerinin ulusal çıkarlarını da gözeteceklerini belirtti.

- "İran, Çin ile ilişkilerine büyük önem veriyor"

İran medyasına göre, ülkesinin Çin ile yakın ilişkiler kurmak istediğine dikkati çeken İran Dışişleri Bakanı Zarif de "İran, Çin ile ilişkilerine büyük önem veriyor. Çin ile ilişkilerin artırılması ve kapsamlı stratejik ortaklığı yeni bir seviyeye taşıma konusunda kararlıdır. İran, çok taraflılığa bağlı ve tek taraflılığa karşıdır." ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma adımlarına değinen Zarif, "İran, nükleer anlaşmayı ciddiyetle korumakta ve kendi hak ve çıkarlarını savunmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Çin, İran ile varılan nükleer anlaşmanın sürdürülmesi için çalışacak"

Diğer yandan, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, Çin'in, 2015'te İran ile varılan nükleer anlaşmanın sürdürülmesi için çalışacağını belirtti.

ABD'yi "uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemek ve İran'a aşırı baskı uygulamakla" suçlayan Gıng, "Bu, İran'ın nükleer meselesindeki mevcut gerginliğin temel sebebidir." ifadesini kullandı.

Gıng, şunları kaydetti:

"Anlaşmaya imza atan tüm tarafların doğru yönde kalacağını, dış baskılara karşı koyacağını, diyalog ve müzakere yoluyla farklılıkları çözeceğini ve kapsamlı (nükleer) anlaşmayı sürdürmeye ve uygulamaya devam edeceğini umuyoruz."

İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma imzalanmış ancak ABD bu anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmişti.

Tahran yönetimi de taraf ülkelerin nükleer anlaşmada verdikleri sözleri yerine getirmedikleri gerekçesiyle zenginleştirilmiş uranyum seviyesi ve ağır su stokunu artırma gibi anlaşmadaki taahhütlerini azaltan adımlar atmıştı.