SÜLEYMANİYE (AA) - DLSHAD SAİFAALDDİN/İDRİS OKUDUCU - Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, Irak'taki demografik yapının Sünniler aleyhine değiştiğine dikkati çekerek, DAEŞ gibi çeşitli bahanelerle özellikle Sünnilerin göçe zorlandığını belirtti.

Karadaği, AA muhabirine, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yer alan Süleymaniye kentindeki ofisinde Irak'taki Sünnilerin genel durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

"Irak'taki demografik yapı Sünniler aleyhine değişiyor" diyen Karadaği, terör örgütü DAEŞ bahanesiyle son iki yıldır özellikle Sünnilerin çeşitli baskılara maruz kaldığını belirterek, ülkedeki Sünnilerin nüfusunun azaltılması ve bölgelerindeki demografik yapının değiştirilmesi için göçe zorlandıklarını ifade etti.

- "Evlerini terk edenler daha çok Sünnilerden oluşuyor"

DAEŞ'in saldırılarından sonra bölgeleri boşaltılan, evlerini terk etmek zorunda kalan sivillerin daha çok Sünnilerden meydana geldiğine dikkati çeken Karadaği, "Irak'taki iç göçmenlere bakıldığı zaman milyonlarca Sünni'nin yaşadıkları yerleri terk edip, Kürdistan bölgesi veya komşu ülkelere göç ettiklerini görüyoruz. Birleşmiş Milletler de son olarak Irak'taki Sünnilere karşı bir baskının olduğunu ve zorla göçe maruz bırakıldıklarını itiraf etti." dedi.

Sünni yerleşim bölgelerinde başlayan demografik değişimin en bariz örneğinin Bağdat'ta olduğunu dile getiren Karadaği, şunları kaydetti:

"Bağdat'a baktığınız zaman bunu daha iyi görüyorsunuz. Daha önce Sünnilerin ağırlıklı olarak yaşadığı kentte şimdi bir başka mezhep hakim. DAEŞ veya ondan önce El-Kaide'nin yaptıkları bahane edilerek bir mezhebin suçlanıp göçe zorlanması ve başkasının onun yerine yerleştirilmesi doğru değildir."

Terör örgütü DAEŞ'in elinde tuttuğu Salahaddin, Enbar ve Diyala ilinin geri alınması sırasında Sünnilerin çoğunlukta olduğu bölgelerin harabe haline getirildiğini hatırlatan Karadaği, aynı tehlikenin yine yoğun olarak Sünnilerin yaşadığı Musul kentinde de yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Karadaği, "Müslümanların gönlünde güzel bir yeri olan Musul'un, DAEŞ'in elinden geri alınan kentler gibi yıkılmaması için Irak merkezi hükümeti başta olmak üzere Peşmerge güçleri ve diğer ülkelerin askerlerinin çok dikkatli davranması gerekiyor." diye konuştu.

Musul sakinleri ve Irak hükümeti arasında güven duygusunun güçlendirilmesi amacıyla, kentin kurtarılması operasyonu başlamadan önce DAEŞ şüphelisi veya örgüte katıldığı iddia edilenler için genel af çıkarılması gerektiğini vurgulayan Karadaği, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Cumhurbaşkanı Fuad Masum ile yaptığım görüşmede, merkezi hükümetin, kurtarma operasyonu başlamadan önce Musul'da DAEŞ'e katıldıkları veya onlara yardım ettikleri iddia edilen kişiler hakkında genel bir af çıkarması önerisinde bulundum. Operasyon sırasında yakalanan kişilerin bu genel af çerçevesinde değerlendirilmesi lazım. Bu şekilde Musul halkına hükümet olarak bir güven verilmesinin önü açılır. Mezhep ayrımı yapmadan, Musul'daki tüm dinleri kapsayan ortak güvenlik komisyonu kurulmalı. Bu komisyon sayesinde tarafsız bir şekilde DAEŞ şüphelisi olduğu sanılan kişiler hakkında sağlıklı soruşturma yürütülebilir."

- "İnsani yardımda, Türkiye öncü ülke"

Karadaği, Musul kentinin milis örgütlerin eline düşmemesi ve bölgedeki barışın tesisi için Türkiye'ye de büyük sorumluluk düştüğüne vurgu yaparak, kente başka bir mezhebe ait unsurların girmemesi için Birleşmiş Milletler aracılığıyla yasal ve diğer tedbirlerin alınması gerektiğini dile getirdi.

Musul'u kurtarma operasyonunun başlaması halinde kentteki birçok sivilin güvenli bölgelere göç etmeye başlayacağını söyleyen Karadaği, Türkiye'nin bu iç göçmenlere yardım eli uzatması konusunda öncü ülke olacağını aktardı.

Karadaği, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Türkiye'deki insani yardım kuruluşları şu ana kadar bölgedeki birçok iç göçmene yardım eli uzattı. Bunların içerisinde önemli olanlardan bir tanesi de İHH'dır. İHH'nın, Musul'dan kaçacak olan iç göçmenlere iyi bir yardım sunabileceği kanaatindeyim. Bu hayır kurumu, Irak'taki diğer insani hayır kurumlarıyla ortak hareket edip güzel işler ortaya koyabilir. Ayrıca Irak merkezi hükümeti başta olmak üzere, Kürdistan hükümeti, komşu İran ile BM'nin Musul'dan gelecek olan iki milyon iç göçmenin karşılanması için dini ve insani bir görev olarak gerekli tüm hazırlıkları yerine getirmesi gerekiyor."

AA