16. MÜSİAD EXPO kapanış yemeği

16. MÜSİAD EXPO kapanış yemeği

Başbakan Yıldırım: (4)- "Türkiye öyle gösterilmeye çalışıldığı gibi ne ekonomide ne yönetimde istikrarsızlığı olan bir ülke değil. İstikrar ve güven her yönüyle burada mevcut. Birkaç darbeyi bile savuşturacak kadar istikrarlıyız, güçlüyüz. Aklından zoru o

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye öyle gösterilmeye çalışıldığı gibi ne ekonomide ne yönetimde istikrarsızlığı olan bir ülke değil. İstikrar ve güven her yönüyle burada mevcut. Birkaç darbeyi bile savuşturacak kadar istikrarlıyız, güçlüyüz. Aklından zoru olan varsa tekrar gelsin." dedi.

Yıldırım, Anadolu Ajansı'nın (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu 16. MÜSİAD EXPO'nun kapanış oturumundaki konuşmasında, bazılarının kasıtlı olarak Türkiye'de ekonomiyle ilgili olumsuz bir algı yapmaya yönelik faaliyetleri olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Bu yeni değil, eskiden de vardı ama bugünlerde hız kazandı. Ama şunu herkes bilmelidir ki Çin ve Hindistan'ı çıktıktan sonra bugün bile bu haliyle bile Türkiye dünya büyüme ortalamasının üzerindedir. Bu büyüme bizi mutlu etmiyor. Bu bizim alışık olduğumuz bir büyüme değil, ama bu yıl çok özel bir yıl. 2017'den itibaren Türkiye tekrar büyümede anlı şanlı günlerine dönecek. Elinizi çabuk tutun. Türkiye en az yüzde 4,5 büyüyecek, fazlası var eksiği yok. Türkiye, 2017'de özellikle ihracat, üretim, istihdam, yani gerçek ekonomiye daha fazla kaynak ayıracak, daha fazla mesai ayıracak. Bunun için bütün hazırlıklarımızı yaptık."

Bankacılarla görüştüklerini, iş adamlarıyla sürekli görüştüklerini ifade eden Yıldırım, "Kendimiz kafamıza göre kararlar almıyoruz, paydaşlarımızı asla ihmal etmiyoruz. Çünkü sahada olan masa başındakine göre her zaman konulara daha fazla vakıftır, daha isabetli karar alır. Bankacılarımız da ülkemizin içinden geçtiği şartları dikkatli bir şekilde değerlendiriyor ve onlar da üzerlerine düşen sorumluluğu almaya başladılar. Yavaş yavaş kendi iradeleriyle, kendi hesap kitaplarıyla faiz indirimine gitmeye başladılar. Onlar da biliyor ki gerçek ekonomi ayakta durmazsa onların da geleceği yok. Sadece borç vermekle, sadece para piyasalarıyla hiçbir ülkenin ekonomisi büyümez, büyümede sürdürülebilirlik sağlanmaz." dedi.

Yıldırım, "Türkiye'ye yatırımcı gelmiyor" denildiğini aktararak, Türkiye'nin 2002'den bu yana 172 milyar dolar doğrudan yatırım aldığını kaydetti.

Geçen yıl 17 milyar dolar doğrudan yatırım geldiğine değinen Yıldırım, "15 yıl önce 1 milyon doların hesabını yapan bir ülkeydik. Allah'a şükür, şimdi özel sektörümüz kendisi milyarlarca dolar borçlanıyor, bize sormadan. Şu havaalancılar, adamların kullandığı kaynak 10 milyar avro. 10 milyar avro yıllık milli geliri olan kaç tane ülke var? Birçok ülkenin milli gelirinden fazla. Ben bir örnek vereyim. 1950'de Türkiye'nin milli gelirinden fazla üçüncü havalimanının yatırım tutarı. Türkiye nereden nereye geldi, bu bile tek başına bir örnek. Onun için Türkiye öyle gösterilmeye çalışıldığı gibi ne ekonomide ne yönetimde istikrarsızlığı olan bir ülke değil. İstikrar ve güven her yönüyle burada mevcut. Birkaç darbeyi bile savuşturacak kadar istikrarlıyız, güçlüyüz. Aklından zoru olan varsa tekrar gelsin." diye konuştu.

Yıldırım, kriz döneminde Türkiye'deki uluslararası yatırım oranının OECD ülkelerinin, Avrupa'nın bugün bile hala üzerinde bulunduğunu, küresel kriz sürecinde Türkiye'nin gösterdiği başarının sadece doğrudan yatırımların artmasından ibaret olmadığını belirterek, 2002'de Türkiye'de faaliyet gösteren 5 bin 600 küresel şirket varken, bugün 52 bin küresel şirket bulunduğunu kaydetti.

Bankacılık sektörünün 2016 itibarıyla aktif büyüklüğünün yüzde 9,8 artarak 2,5 trilyon liraya yükseldiğini dile getiren Yıldırım, bankacılık sermaye yeterlilik oranının yüzde 16 olduğunu, Avrupa ülkelerinde 8-9 seviyesinde bulunduğunu söyledi.

- "Ülkeleri de krizde kendileri de"

Başbakan Binali Yıldırım, bir yandan büyüme devam ederken bir yandan da dünya dereceleri alan büyük projelerin hayata geçirildiğine işaret ederek, 20 Aralık'ta dünyada 6 ödül almış Avrasya Tüneli'nin açılacağını hatırlattı.

Yıldırım, Avrasya Tüneli'nin dünyada denizin altından en derinden geçen tünel olacağını kaydederek, "En derini Amerika'da 44 metreydi, onun rekorunu 62 metreyle Marmaray kırdı, Marmaray'ın rekorunu da Avrasya aldı. İkisi de Türk. Bugün mega projeleri yapan dünyada ülke yok. Herkes krizde. Türkiye'de bu projeler yapılıyor diye de krize giriyorlar. Ülkeleri de krizde kendileri de krizde. Ne kıskanıyorsunuz kardeşim çalışın sizin de olsun. Daha bitmedi Çanakkale 1915... İmzaladım, ihale süreci başladı. İnşallah 2017, 18 Mart'ta kazmayı vuruyoruz. Açıklığı dünyada en büyük olan 2023 metre köprü yapıyoruz. Yapınca en büyüğünü, en yenisini, ilkini yapacaksın. Bizim projelerimiz böyle." diye konuştu.

Yıldırım, MÜSİAD'a önemli ve geniş katılımlı uluslararası bir organizasyonu gerçekleştirdiği için teşekkür etti.

Yabancı konuklara "Eminim ki bu toplantı sizin gelecekteki projeleriniz için, planlarınız için, yeni fikirler edinmenize vesile olmuştur" diye seslenen Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Hükümet olarak ekonomimizi büyütecek, ekmeğimizi büyütecek, iş, aş alanları oluşturacak her türlü faaliyeti yakından desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü bizim çalışma anlayışımız 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'... İnsanı esas almayan, insanı işin merkezine koymayan anlayışın 2009'da ne hale geldiğini gördük. Çöktü. Çünkü, insan ihmal edildi. İnsan, üretimin bir parçası gibi görüldü ama insan her şeydir. Üretim için de her şeydir, gelişim için de her şeydir, barış için, kardeşlik için de her şeydir. Bizim felsefemiz komşusu açken tok yatmayı ayıplar. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir'... Biz bu anlayıştan geliyoruz. Dünyanın bir köşesi yoksullukla açlıkla mücadele ederken diğer köşesinin sınırsız bir lüks içinde yaşaması elbette bu sonuçları doğuracaktır. Özellikle bölgesel sorunlar noktasında, bölgesel dayanışma ve işbirliğini çok ama çok daha fazla artırmamız gerekiyor."

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler