Son günlerin seçim sloganı bu. Yola devam. Ama hangi yola.

Anayasa yeniden yapılıyor. Birçok önemli değişiklikler gündemde.

Özellikle bu değişiklikler Türk milletine yönelik kelime oyunları altında saklanırken, israrla susanlara karşı yola devam.

Taşların bağlandığı ülkede yola devam edilmeyecek de ne yapılacak.

Kutup ayıları özel hayvanlar. Yakalaması güç kürkleri değerli.

Eğer kürklerine ateş edecek olursanız deliniyor ve değeri düşüyor.

Ya çok yakından ateş edilecek alınlarından vurulacak ya da balta kullanılacak.

Balta kullanacak kadar yakınlaşmak zor. Çünkü burunları çok iyi koku alıyor.

O zaman yeni bir metot bulmak lazım.

Ucu keskin bir balta alınıyor. Üzerine fok balığı kanı sürülüp zavallı hayvan kandırılıyor.

Kutup ayısı başlıyor yalamaya.

Yaladıkça keskin balta dilini kesiyor, bir müddet sonra da kendi kanını yalamaya başlıyor.

Ama kan öyle lezzetli ki farkında bile olmuyor.

Kanama bir müddet sonra hayvanı halsiz bırakıyor.

İşte o zaman avcılara gün doğuyor.

Halsizlikten kımıldayamayacak hale gelen hayvanı ister balta ile öldür, ister silahla.

Şimdi bize ne kutup ayılarından demeyin.

Ülkenin hali böyle.

Durmak yok, yola devam diye önümüze atılan baltaları yalamaktan ciddi iş yapmıyoruz.

Üstelik balta o kadar çok ki.

Şimdi de Sivil Anayasa.

Üstelik Halk oylamasına da sunulacak.

Bu ülkede yetmiş milyon Anayasa hukuku profesörü bulunduğundan hepsi okuyup anlayacak ve aman ne kadar doğru diyip onaylayacak.

Üstelik özğürlükçü de.

Hapiste yatarken PKK yatakçısı serbest kalkıp Milletvekili oluyor. Bu anayasa özğürlükçü değil.

Yeni gelecek olanının halini varın siz düşünün.

Özğürlükler öyle boyutlara ulaşacak ki, anlaşılan namuslu vatandaşlar sokağa çıkamayacak.

Kamuoyu araştırmaları yapılacak.

Sonuçlar malum.

Bu araştırmalarda söylenen laflar sizleri hayrete düşürecek.

Ekonomideki başarıları nedeniyle oy almıştır. İşsizlik, kalkınmanın halka yaygınlaştırılmadığı, çiftçinin periçan olduğu gibi şeyler şehir efsaneleridir. Gerçekle alakaları yoktur. Denecek.

Şimdi her şeyin yolunda gittigini sanıyoruz. Karnımızın doydugunu sanıyoruz. Peki kanımız tükendiginde ne olacak? Diye soranlara rağbet edilmeyecek.

Halkın bankalara olan borsu 82 milyar YTL olmuş. Borçlanmasalar dı denecek.

Çünkü artık Anayasa sivilleşti.

Turkiye  Cumhuriyeti kanı  tükenmis, güçsüz, mantıklı düşünemez hale getiriliyor diye
korkanlar, yani felaket tellalarına bu ülkede yer verilmeyecek.

Ülke çiçek bahçesi ya.

Pusudaki avcının öldürücü hamlesi ne zaman gelecek.

Bilinmez ki.