CHP ve MHP teşkilatları AK Parti’nin Meram belediye Başkan Adayı Serdar Kalaycı’nın üniversitedeki görevinden zamanında istifa etmediği iddiasıyla İlçe Seçim Kurulu’na başvurmuşlardı…

Önceki gün İlçe Seçim Kurulu, bu başvuruları değerlendirdi ve ilgili hâkim itirazları reddetti.

Takvim işliyor…

İlçe Seçim Kurulu’ndan sonra İl Seçim Kurulu’na bu itiraz yapılabiliyor…

Siyasilerin ya da vatandaşların böyle hakları var…

Usulsüz bir durum varsa, itiraz edersiniz.

Dün Saadet Partisi’nin başkan adaylarıyla bir araya geldiğimizde bu konu da açıldı…

Meram Adayı Lütfi Yalman, kendi partilerinin bir itirazın içinde olmadığını söyledi.

Hatta, bir önceki seçimde Adem Esen’i kesinlikle adaylıktan düşürebilecekken yine de bir itirazda bulunmamışlar…

Böyle söyledi.

Adem Esen, AK Parti’nin Selçuklu Adayı gösterildiğinde halen Saadet Partisi’ne üye imiş…

Saadetliler bunu bir çalım olarak atmayı düşünmemişler ve itiraz etmemişler.

Benim anlamaya çalıştığım şu:

Saadet Partililer böyle düşünürken CHP ve MHP’nin itirazlarının nedeni ne olabilir?

Yoksa kendilerine Serdar Kalaycı’yı çok güçlü bir rakip olarak mı görüyorlar?

***

Bol esprili bir toplantı oldu Saadet Partililerle…

Özellikle Büyükşehir Adayı Mustafa Özkafa ve MeramAdayı Lütfi Yalman buluşmayı siyasi sıkıcılıktan kurtarıp esprili bir hale de getirdiler.

Karatay Adayı Mehmet Şen ile Selçuklu Adayı Ahmet Selim Laleli ise yapılan esprilere bizler gibi gülümsemekle yetindiler.

Böyleyken ana yoldan çıkıp esprilere dalmayalım…

Mustafa Özkfa’ya kaybettiği seçimin kendisine bir ders olup olmadığını sordum…

Yani “işte seçimler bir manada halkın ders verme yeri değil mi? Konyalılar bir önceki seçimde size ne tür bir ders vermiş olabilirler, bunun değerlendirmesini yaptınız mı?” dedim…

Özkafa, genel seçimlerde alınan oy oranı ile yerel seçimlerde kendisinin aldığı oy oranlarını hatırlattı…

AK Parti’nin doğumunu hazırlayan süreci özetleyerek, Türkiye’nin bugüne nasıl geldiğini resmetti.

Tabi, kaybettiği seçimi aslında kaybetmediğini, yüzde 30’lara varan oranda destek görmesinin önemli olduğunu işaret etti.

1999’da yüzde 48 oy alarak Büyükşehir Belediye başkanı seçilmişti Özkafa…

2004’te ise yüzde 26 oy alarak veda etti başkanlığa…

Partisinin Konya’da yüzde 4’lerde olduğunu düşündüğümüzde gerçekten de Konya halkının Özkafa’dan ve onun yönetiminden çok da rahatsız olmadığını, fakat Özkafa’nın ifadesiyle, “Siz 15 yıldır yönetimdesiniz. Biraz istirahat edin” diyerek rüzgâra kapıldığını…

Evet, Özkafa aynen böyle cevapladı sorumu; Konyalı rüzgâra kapıldı…

***

Saadet Partililer, karşılarında aday olarak Tayyip Erdoğan’ın bulunmadığını anlatmaya çalışıyorlar vatandaşa…

“Genel seçim değil, yerel seçim” diyorlar…

“Ankara’ya vekil değil, Konya’ya başkan seçildiğinin anlaşılmasını” bekliyorlar.

Yerel yönetimlerin iktidar partisiyle ayrı olmasının hizmetler noktasında bir anlam ifade etmeyeceğini vurguluyorlar…

Hatta Lütfi Yalman, “İlçem için gereken neyse söküp alacağımı herkes bilir. Bunu Adalet Bakanı da bilir” diyerek, Konyalının reyini kendilerinden yana kullanması halinde bir hak kaybının olmayacağını söylüyor.

Bu seçim biraz da ‘rüzgâr’ denilen şeyin aslının olup olmadığını ortaya koyacak gibi…

Daha çok Mustafa Özkafa’dan gördükleriyle Tahir Akyürek’ten gördüklerini kıyaslayacak vatandaşlar…

Ve buna göre bir karar verecekler.

Konya için her eylemin hayırlı olmasını diliyorum ben de…