24-Kasım günü, Suriye-Türkiye sınırında Türk F-16’ları 5 dakika boyunca iki dilde 10 kez  uyarılmasına rağmen sınır ihlalini sürdüren Rus  SU-24 tipi savaş  uçağını angajman kuralı gereği  düşürmüştü. İhlal olmasaydı bunlar yaşanmayacaktı.

   Sınır ihlali kesin olmasına rağmen Rus yetkililer aksini iddia ederek kendilerini haklı göstermeye çalıştılar. Bu durum Türkiye Rusya arasında gerginliğin başlamasına neden oldu. Türkiye haklı olduğu iddiasını sürdürmekte haklıdır.

   Sayın Cumhurbaşkanımız,  Başbakanımız, Bakanlarımız gerekli açıklamaları yapmıştır. Keşke sınır ihlali olmasaydı da Rus uçağı da düşürülmeseydi denildi. Türkiye olaydan sonra iyi niyetini muhafaza etmektedir. Görüşmelere açık olduğumuzu teyit ettik. Hiç kimse görevini yerine getirdiği için özür dilemez.

   Olayın yaşandığı günden sonra Türkiye haklı olduğu  iddiasını sürdürürken, Rusya bir paranoyak psikolojisi içerisinde kararsız açıklamalarına devam ediyor. Her yetkili ayrı açıklamalarla farklı istek ve önerilerde bulunuyor.

   Benim bu gelinen  aşamada ciddi endişe ve kuşkularım var. Bölgede 1980 yılından beri büyük bir oyun oynanıyor. O tarihten bugüne kadar yaşanılanların her biri büyük resmin küçük  parçalarını oluşturmaktadır.

   Yaşanılanların hiç biri tesadüfi değildir. Oyun içinde oyun var. Tüm bunlar Avrupa’da karanlık gizli-mahvel (secret) lerde egemen küresel güç odağını  oluşturanların birlikte yaptıkları planın, birlikte yazdıkları senaryonun film setindeki sahne çekimleridir. Üst akıl Rusları dolduruşa getirmeye, oyuna devam edecek.

   Bu gizli karanlık kozmik odanın 100 yıldır müdavimleri İngiltere başta olmak üzere aynı çevrelerdir. İNGİLTERE  Yüz yıl önce bu karanlık odakların, üst akılın başkanlığını öncülüğünü tek başına yapıyordu.

   Osmanlı en büyük savaşlarını Rusya ile yapmıştır. Bu savaşların hepsinin  arkasında İngiltere vardı. O tarihlerde, dünya devletler liginde Osmanlı birinci, Rusya ikinci, İngiltere üçüncü sıradaydı. İngiltere ulaşabildiği coğrafyaları sömürmenin zorlukları karşısında üçüncülüğe ve  hakkına  razı olmuyordu.

   Osmanlı’nın Balkanlar’da dahil Avrupa kıtasında fethettiği toprakların genişlemesinden en fazla rahatsızlık duyan ülke İngiltere ve Rusya olmuştur. İngiltere ve Rusya  Osmanlı’nın tüm Avrupa’yı fethetmesi sonucu  Hiristiyan gücünü kaybetmekten ve Osmanlı ile komşu olmaktan korkuyorlardı

Osmanlı-Rus Savaşları, 16. yüzyıl - 20. yüzyıl arasında Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı ve daha sonra bu devletin devamı olan Rus İmparatorluğu arasında yaşanan savaşlar.

- 1568-1570 Osmanlı-Rus Savaşı (Astrahan Seferi) (Rus Zaferi)

- Moskova Yangını (1571) (Kırım Hanlığı Zaferi)

- Molmodi Savaşı (1572) (Rus Zaferi)

- 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı (Osmanlı Zaferi)

- 1686-1700 Osmanlı-Rus Savaşı (Rus Zaferi)

- 1710-1711 Osmanlı-Rus Savaşı (Prut Savaşı) (Osmanlı Zaferi)

- 1735-1739 Osmanlı-Rus-Avusturya Savaşı (Osmanlı Zaferi)

- 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı (Rus Zaferi)

- 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı (Rus Zaferi)

- 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı (Ruslar Eflak ve Boğdan'dan çekildi.)

- 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı (Rus Zaferi)

- 1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı (Kırım Savaşı) (Osmanlı ve Müttefikler Zaferi)

- 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) (Rus Zaferi)

- 1914-1917 Osmanlı-Rus Savaşı (Kafkasya Cephesi)

    İngiltere o tarihlerde Osmanlı ile hiç karşı karşıya gelmedi ve savaşmadı. İslam’ın ilerleyişini durdurmak için Haçlılara öncülük yaptı. Osmanlı’yı durdurmak için Rusya ile işbirliği yaptı. Osmanlı’nın duraklamasında Osmanlı- Rus savaşlarının büyük etkisi oldu. Bunda da büyük pay, o yıllarda Rusya’nın gizli müttefiki İngiltere’nindir.

   Son 14 yıl içerisinde Türkiye ile Rusya bölgenin ekonomi, enerji,  siyaset ve askeri alanda önemli gücü olmuştur. Son 4 yıldır Rusya ile batı arasında yaşananları biliyoruz. Rusya Türkiye üzerinden ambargoyu aşıyordu.

   Türkiye ile Rusya arasında enerji, ticaret, turizm, inşaat alanında büyük işbirliği yaşanmaktadır. Oluşan bu sinerji egemen küresel güçleri çok rahatsız etmektedir. Amaçları,  Türkiye ve Rusya’nın gelişmesini durdurmak, Türkiye- Rusya ilişkilerini bozmaktır. Böylece bir taşla beş kuş vurabilirler.

   Türkiye’nin 2019, 2023 hedefleri ve büyük hayalleri var. Dışarıdakiler bunların içeriğini bizim içimizden bazı bilemeyenlerden daha iyi biliyorlar.