'Reis' Nereye Koşuyor?

Türkiye siyasetinde yıllardır kemikleşmiş tabuların kırılmasının ilk sinyali Refah Partisiyle verilmişti. 1994 yerel seçiminde büyük sıçrama sonrası Türk siyaseti Refah Partisiyle tanıştılar.

Bu gelişme sıradan bir gelişme değildi, bu başarı gerçekten çok büyüktü. Bu gelişmeden sonra yıllarca Cumhuriyetin sahibi olduğunu zannedenler, derin düşünceye dalmışlardı,

Çünkü irtica diye korkulan bir partiden bir yiğit çıkmış meydana, Türkiye'nin kalbi ve oy deposu mega kente başkan oluvermişti.

Bu kişi etkili konuşmaları, ciddi, kararlı duruşu ile, karizmatik Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildi.

Recep Tayip Erdoğan, bu zaferin ardından girdiği tüm seçimleri, hem de oy oranını artırarak kazandı.

Refah Partisi, ardından da Fazilet Partisinin kapatılması üzerine arkadaşlarıyla bir araya gelerek kurduğu AK Parti, ne yapacaktı?

Daha önceki dönemlerde görüldüğü gibi bölen olup yok olup gidecek miydi? Yoksa farklımı olacaktı? Belki de, ilk kez bölen biri başarıdan başarıya koşmaya başlayacaktı...

Bazılarına göre Recep Tayip Erdoğan”ın başarıya koşması çok zor görünüyordu, bazıları ise şartların hazır olduğunu dile getiriyor ve şimdi zamanı diyorlardı,

Bizzat parti kuran Demirel'in partileri (AP ve DYP) Ecevit'in 'DSP'si... Özal'ın 'ANAP'ı ilk zamanlarında başarılı olmuşlar ancak sonra tarih sahnesinden çekilip gitmişlerdi, Belki de yakında bu partilerin akıbeti baraj kenarında dolaşan Türkeş”in “MHP” si ile Yalpalayan “CHP” içinde olmaz.

Çünkü bugünlerde rağbet bunca girdiği tüm seçimlerde istikrarlı yükselişi devam eden Erdoğan’ın 'AK Parti'sidir!

Erdoğan iki kulvar dada istediği oyları alabilen tek lider olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda yüzde 52 oy alırken, Erdoğan'ın partisi 'AK Parti' de Ahmet Davutoğlu ile son genel seçimde yüzde 50 alarak iktidara dördüncü kez tekrar gelmiştir!

İster 'Süvari-Kaptan' diyelim isterseniz 'Reis' diyelim takımının başındadır ve başarılıdır. Bülent ağabey yanlışta yapsa, bazıları arkasından vursa da, dimdik ayakta hedefe kilitlenmiş doludizgin koşmaktadır.

Kısacası reis, uzun yolculukları nazik bünyesi kaldıramayanlara, tam sona yaklaşmışken disiplinsizlikler sergileyenlere, dümeni yanlış rotaya kırmaya çalışan şaşkınlara rağmen, rotasından sapmadan yoluna devam etmiş ve etmektedir!

Sadık dostları, Reis'in becerisini görmüşler bunun getirdiği duyguyu doyasıya tatmışlar, hayal dahi edemeyecekleri lezzetli sofralara konuk olmuşlar, hep sevgi-saygı görmüşlerdir, tabiî ki tek yaptıkları da Bu sürece şükretmeleridir. Şükürsüzler ya açıkta kalmış, ya da itibarsızlaşıp sahneden çekip gitmişlerdir.

O güzel günleri görenlerin, Reis'lerini yere-göğe sığdıramamalarının sebebi de yaşadıkları bu güzellikler gördükleri rağbettir.

Çarşambanın sözü; Mutluyken değil, en sıkıntılı olduğumuz zamanlarda genelde doğru kararlar veririz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum