Ligin son beş haftasında içerde Manisa ile berabere kalıp Erciyesi yenip son 3 maçını kaybeden Konyaspor sonu belirsiz bir yola girdi. Allahtan olayları ile üzücü de olsa Diyarbakır deplasmanında ki skor güzelliği sıkıntıları şimdilik askıya aldı.

Bu işin böyle olacağı sinyalleri devre arası alınan ve gönderilen transferlerle belli olmuştu. Sen takıma tam uyum sağlamışken Ahmet Belal'ı, Levent'i ve Ceyhun gibi bir komutanı gönderiyorsun; Venezuella’dan ve Samsunspor'dan iki yabancı oyuncu alıyorsun. Takımına yabancı oyuncu alacaksan bu devre arası olmamalı. Neden? Çünkü takıma uyum sağlaması en az 6-8 hafta alır. Konyaspor’un da böyle bir bekleme lüksü yok. Haydi bakalım çık bakalım çıkabilirsen bu işin içinden. Sayın Aykut Kocaman'da son dönemlerde takım kadrosu ile çok oynamaya başladı. Yerinde oynarken milli takıma kadar yükselmiş Yasin’i kenarda bekletmeye onun yerine o mevkide oynamaya pek müsait olmayan El Saka’yı monte etmeye çalışılıyor. Pas yüzdesi yüksek takımlardan biri olan Konyaspor bu anlayışı terk ederek uzun ve yüksek toplarla neticeye gitmeye başladı. O çok top yaparak rakibi yıldıran Konyaspor gitti yerine rakibe mahkum olan bir takım geldi. Bütün bu ani değişiklikler tabiri caizse Konyaspor’un akordunu bozdu.

            İşin kötü tarafıda yöneticilerin bu işler olurken olayı seyretmeleri ve bu işlere yabancı kalmaları. Hep söylenir işi ehline verin diye. Bir kere yöneticilerimiz içinde Aykut Kocaman’la futbolun incelik ve tekniklerini tartışacak kapasitede idareci yok. Haa olmayabilir,bu seçimler yapılırken bu hata yapılmış olabilir,kabul.Ama kabul olmayan bu işi bilmediklerini kabul etmemeleri.Basın ve medyamızda bir çok arkadaşımız Konyaspor’la ilgili yorumlar yapıyor. Bu yorumları yapan arkadaşlarımızın Konyaspor’luluğundan kim şüphe edebilir.Kimse edemez.Kimin kimden daha çok Konyaspor’lu olduğunu da ölçen bir alet veya kurum yok. İşte bu eleştirileri yapan yorumcu arkadaşlarımız bir anda Konyaspor’lu Yöneticiler tarafından duygusallığa kapılarak istenmeyen adam ilan ediliveriyor. Kendileri yönünde yorum yapan TV ve basın  öncelik almış oluyor ve tercihler onlardan yana kullanılıyor.

            Bütün bunlardan sonra ortada inkar edilemeyecek bir gerçek var. Konyaspor zor durumda, hem de çok zor durumda. Şimdi kalkıp Aykut Hocaya ve futbolculara methiyelermi düzmek lazım. Bu kötü sonuçlara aldırmayalım nasıl olsa düzlüğe çıkarız kimse endişe etmesin mi dememiz lazım. Bence bu kötü gidişlerde sorumlularla derhal acil çareler aranmalı.Bu işin sorumlusu kim olabilir diye araştırılmalı.Futbol Şube Sorumlusunun ne kadar etkili ve faydalı olduğunu iyi teşhis etmek lazım. Teknik Direktörle bu işi birebir tartışacak kapasitede bir görevli derhal bulunmalı.

            Bir işi çok iyi bilmek lazım. Çok paralı olmak demek her şeyi bilmek manasını taşımaz. İşte bazen Beşiktaş örneğinde olduğu gibi çok para harcarsın ama hiç bir şey yapamazsın. Ahbap çavuş ilişkileri ile bu işi götürmek mümkün değil.

            Bana göre Konyasporun sorunu profesyonel manada bir Genel Kaptanının olmaması. Lütfen benim bu sözlerimden kimse alınmasın. Aksini iddia eden biri varsa gelsin beni ikna etsin.Ama beni ikna edecek kişide bu işin içinden gelmiş olmalı, dışarıdan biri değil. Konyaspor’luluğun koyuluğu veya açıklılığı olmaz. Bu memlekette yaşayan herkes Konyaspor’ludur ve Konyaspor’lu olmak zorundadır. Kimse kimseye caka satmasın. Tek isteğimiz insanların bilgi birikimlerine saygı göstermeleri ve birikimleri olmayanlara da hakkettikleri gibi davranmaları. Bunlar bizim acizane düşüncelerimiz. Nisan ayındaki Genel Kurul’da bu işin sahibi durumundaki Büyükşehir Belediye Başkanı herhalde daha sağlıklı

düşünecek ve tercihlerini ona göre yapacaktır. Biz her maçımıza kafası

yukarıda gelecek, Başkanını sıkıntıya düşürmeyecek bir yönetimin olmasını

istiyoruz.