Nur içinde yat sevgili İbrahim

Yıl 1968.

Bütün Konya gazeteleri tek çatı altında, Yeni Konya adıyla çıkıyor. Avukatlar sokağında yerimiz. Başımızda Veysel Serçe var. İbrahim ve ben çiçeği burnunda muhabirleriz. O, her konuda benden daha tecrübeli ve şanslı. Ailecek basın dünyasının içindeler. Babaları gazetede çalışıyor. Ağabey Faruk Sur iyi bir şair ve çevirmen. Abdullah Sur sıkı bir şair. Şiirleri Çağrı’da ve başka edebiyat dergilerinde yayınlanıyor. Aynı zamanda gazetenin sanat-edebiyat sayfasını düzenliyor.

Dile kolay, neredeyse kırk yıl olmuş.

Kırk yıl boyunca birikmiş anılar. Hiçbir anının içinde acı, burukluk yok. Farklı dünya görüşlerimize karşılık, hep saygı ve sevgi ile korunmuş bir arkadaşlık ve dostluk. Bunu Faruk Sur rahmetli sık sık dile getirirdi. Demek ki o da sevinç duyuyordu böyle olmasından.

O gençlik yıllarında Uluırmak’taki evlerine konuk olmuştum bir gün. Nereye adım atsam bir kitap yığını çıkıyordu karşıma. Ne çok imrenmiştim. Ailenin en özendiğim yanlarından biri, babaları vefat ettikten sonra en az haftada bir gün baba ocağında buluşmalarıydı.

28 Haziran 1969 tarihli tabloid bir edebiyat dergisi duruyor önümde. O zaman kimler var aramızda, tam hatırlamıyorum. Bir Konya Edebiyatçılar Derneği kurmuşuz. Sesimiz adlı dergiyi de bir sayı yayınlamışız. Sahibi Dernek Başkanı olarak İbrahim, genel yayın müdürü ben, yazı işleri müdürü o yıllarda Anneler Derneği Başkanı olan, sanata, sanatçıya büyük destek veren Şaziye Demirağ. Dernek çalışmaları ile ilgili destek bulamamışız ki Şaziye hanıma desteklerinden dolayı bir teşekkür yazısı yazmışız. Benim bir hikayem, İbrahim’in de bir şiiri var dergide.

“Bir kara sevdalıyım ben

Kırkikindi yağmurlarınca mutlu

Ağaçlarca çiçek çiçek

Gözlerim camlar gibi buğulu

Bir damla yaş süzülür yanaklarımdan”

diyor şiirinde.

19 Temmuz 1969 günlü Yeni Konya’nın San’at-Edebiyat sayfasında üç isim buluşmuşuz. Sayfayı düzenleyen Abdullah Sur. Rahmetli Faruk ağabeynin sanata ilgisizlik üzerine bir yazısı, rahmetli ibrahim’in bir şiiri ve benim bir öyküm.

Sevgili İbrahim şehrimizin yetiştirdiği iyi gazetecilerden biriydi ama ben şuna hep yanmış ve yeri geldikçe de söylemişimdir. Faruk abi, Abdullah ve İbrahim çok iyi birer şairdiler. Keşke bu yönlerini devam ettirebilselerdi, üçü de belli bir noktada olacaklardı edebiyat dünyamızda.

Nur içinde yat sevgili İbrahim.

Çocuklara ve annelerine sabır diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.