M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Nasreddin Hoca Şenlikleri fıkra gibi!

Nasreddin Hoca Şenlikleri fıkra gibi

 

Akşehir Belediyesi’nden Serpil Hanım aradı…

Nasreddin Hoca Şenlikleri kapsamında şiir akşamı düzenleyeceklerini belirtip beni de davet etti.

Ahmet Efe, Mustafa Özçelik, Vural Kaya, Akif Kuruçay, Atilla Yaramış, Seyhan Kurt, Tayyip Sağ da davetliler arasındaydı…

Konya’dan Akşehir’e gideceklerle ilgili Serpil Hanım’a yardımcı olmak istedim…

Topluca bir arabayla geldiğimizde hepimiz için ayrı ayrı yol masrafı etmemiş olacaktı belediye…

Serpil Hanım bu teklifime sevindi…

Ahmet Efe, Vural Kaya, Atilla Yaramış ve ben Konya’dan birlikte hareket ettik.

Yol arkadaşlığımız oldu…

Sanırım ‘şiir akşamı’yla ilgili aklımızda kalmasını isteyeceğimiz bir sahne bu.

İşi gücü bırakıp Nasreddin Hoca şenliği kapsamında organize edilen işin yerine gelmesi için Akşehir’e ulaştığımızda Serpil Hanım’ı aradım.

Akşehir’de olduğumuzu söyledim. Nasreddin Hoca Türbesi’ni ziyaret ettikten sonra Serpil Hanım, Kültür Merkezi’nin önünden bir arkadaşın bizi alacağını söyledi…

Allah’tan altımızda araba varmış.

Gönüllü Gençler’den olan mihmandarımızı ve Mustafa Özçelik ağabeyi de yanımıza alarak hareket ettik.

Hıdırlık, Akşehir’e nefes veren bir tepe…

Şiir Akşamı da bu tepede yapılacak…

Şiir şöleni başlamadan az evvel belediye başkan yardımcısı olarak bize tanıştırılan bir bey ellerimizi sıktı… Sunucuya ‘yapacağım bir şey var mı’ diyerek mekândan ayrıldı…

Şehir merkezine hoparlörlerden adımızın okunduğunu duyduk…

Ne bir afiş ne de bir kürsü…

Oldukça başarılı bir sunucumuz vardı Allah’tan…

İsimlerimizi tek tek okudu, mikrofonu elimize alıp biz de şiirlerimizi seslendirdik…

Mustafa Özçelik abinin fotoğraf makinesi yanındaymış…

Birbirimizin fotoğraflarını çektik…

Şiirler okunduktan sonra bize yol göründü…

Serpil Hanım’la sık sık gönüllü genç, telefon marifetiyle görüşüyor, bilgi soruyordu.

Bu arada Gönüllü Genç biten kontörlerine yanıyordu…

Bizi Konya’dan ısrarla davet eden Serpil Hanım’la tanışma fırsatı bile bulamadan Akşehir’e gittiğimiz gibi geri döndük…

Yaşadıklarımızı da Nasreddin Hoca’ya verdik…

Hoca’nın memleketinde insanın bu kadar komik şeyler yaşaması herhalde normal…

Ve fakat şenlikte görev alanların bile ilgi göstermediği insanları, Akşehir’e geldiklerinde ‘hoşgeldiniz’, Akşehir’den giderken de ‘güle güle’ diye uğurlamadıktan sonra bunca uğraşın ne önemi var!

Bu arada Akşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü de Şiir Akşamını haberleştirmedi…

Şenliklerden gün içinde 4-5 haber gönderen belediyeye şiir şöleni ile ilgili haberi niye servis etmediklerine dair bir mesaj attım ama onun da bir karşılığı çıkmadı…

Şiir şöleni ile ilgili yaşadığımız bu hadiseyi sizlerle paylaşmama neden,  Akşehirlilerin Nasreddin Hoca Şenlikleri’nin bu sene oldukça sönük geçtiğini söylemelerinden kaynaklanıyor.

Indiana Üniversitesi’nden çağrılan profesörün programına dinleyici çıkmayınca sunucu dışarıdan 4-5 kişi toplayarak durumu kurtarmaya çalışmış mesela…

Allah’tan biz bu duruma düşmedik…

Tepede hazır Akşehirliler şiirlere alkış tuttular da noksanlıklar örtüldü.

Demem o ki; Nasreddin Hoca’nın memleketinden bir davet alırsanız sakın ha yapmanız istenen şeyden geri durmayın…

Fakat Akşehir’de bir fıkra kahramanı olmaktan kendinizi alamayacağınızı da bilin…

Fıkra gibi bi şenlik; daha ne olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum