Akdeniz Üniversitesi Morfoloji Binası önünde toplanan grup adına açıklama yapan Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Belek, Morfoloji Binası'nda mescit açılacağına ilişkin bilgi aldıklarını, bu bilginin yöneticileri tarafından da doğrulandığını söyledi. Mescit yapımının inanç özgürlüğüyle açıklanamayacağını savunan Belek, üniversitelerin aydınlanma yeri olduğunu ve dini yönetime karşı verilen mücadelenin sembolü olduğunu ifade etti… Morfoloji binasına mescit açılmasının, üniversitenin bilimle herhangi bir bağlantısının kalmadığının göstergesi olduğunu iddia eden Belek, yakında tüm bölümlerin içine birer mescit yapılabileceğini kaydetti. Fakültede öğrenim gören öğrencilerin farklı eksiklikleri bulunduğunu, binadaki derslik ve laboratuarlar kapasitelerinin yetersiz olduğuna öne süren Belek, ''Kütüphane çok yetersiz. Öğrencilerin ders saatleri dışında çalışabileceği mekanlar sınırlı. Öğretim üyelerinin kullanacakları deney ve laboratuar yok. Mescit yapılması planlanan odayı laboratuar yapmak için başvurduk, ancak cevap alamadık'' dedi.

Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati Dedeoğlu da kendisinin Hıristiyan olduğunu belirterek okula kilise yapılmasını istedi. Açıklamaya katılanlar, 'Mescit yerine laboratuar', 'Gerici kuşatma öğrencilerden elini çek', 'Mescide ne hacet' dövizleri taşıdı ve 'Mescit değil daha fazla derslik' sloganı attıktan sonra dağıldı. (27 Aralık 2012 Gazeteler)

Bilgi yarışmasında sabah namazı kaç rekat sorusuna cevap veremedi yarışmacılar. Sonunda cevap açıklandığında gülüştüler sadece. Yüzleri bile kızarmadı. Müslüman bir ülkede, Müslüman bir toplum içerisinde yaşamanın bir bedeli olmalı. İnanmasanız yahut inandığınız gibi yaşamasanız bile, toplumun temel dini değerlerini bilmelisiniz. Bu yaşadığı ülkeye ve topluma yabancılaşmamanın bir gereği olmalı.

Bir tarihte yine bir bilgi yarışmasında İstanbul’da yaşayan bir gencimiz, hayatında hiç Sultanahmet Camiine gitmediğini söylemiş ve yarışma yönetmeninden iyi bir fırça yemişti.

Mescit üniversiteye niye açılır? Derslere mani olsun, derslikler kapatılsın, laboratuar çalışmalarını ve bilimsel gelişmeleri engellesin diye değil elbet. Çünkü bir büyük binanın, belki de atıl kullanılmaz durumda olan küçücük bir köşesine açılacak bir mescit odası, bunların hiç birine engel değil. Aksine mescit, talebe göre, namaz kılmak isteyen, inancının gereği olarak o namazı bir yerde mutlaka kılacak olan öğrencilerin, fazla vakit kaybetmeden, rasgele yerlerde namaz kılma zorunda kalmadan, namazımı vaktinde kılamayacağım, uzak yere gidersem dersime vaktinde yetişemeyebilirim endişeleri yaşamaması için, dersliklerinin en yakın ve en uygun yerine açılır. İddia edildiği gibi mescit, asla çalışmaya engel olmaz.

Sormak lazım, şimdiye kadar bu üniversitede mescit yoktu da eylem yapan bu hoca ve talebeler, hangi dünya çapındaki bilimsel gelişmeye imza attılar? Yahut ülkemizin başka bir yerinde kampusunda mescit olan üniversitede, bilimsel çalışmalara mescit yahut namaz kılanlar ne kadar engel oldular? Demek ki maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek! Asıl maksat bu vesileyle beğenmedikleri yönetime/hükümete yüklenmek, ama daha önemlisi din düşmanlıklarını ortaya koymak.

Beyler unutmayın, namaz dinin direğidir, peygamberin gözünün nurudur. Ve namaz, vakitleri dinin sahibi tarafından belirlenmiş bir ibadettir. Müslümanlar yeryüzünün temiz olan her yerinde namazlarını kılabilirler, ama namazlarını vaktinde kılmak zorundadırlar. Dolayısıyla bir mümin için namaz saati, bir yemek saatinden, yahut bir eğlence saatinden; namaz kılma yeri olan mescit de bir yemek salonu yahut eğlence salonundan daha elzemdir.

Özlemini duyduğunuz Batıda ve Amerikalarda büyük üniversitelerde, her din salikinin ibadetini rahatlıkla yapabilecekleri çok özel ve güzel salonlar var. Farklı dinler için ayrılmış bu yerler, asla merdiven altlarında, zemin katlardaki karanlık odalarda değil; son derece hijyenik ve uygun yerlerde bulunmaktadır.

Bir öğretim üyesi de, madem mescit açılacak, ben de Hıristiyan’ım kilise de açılsın, buyurmuş. Ona sormak lazım, şimdi mi aklın başına geldi, yahut şimdi mi hatırladın Hıristiyan olduğunu. Bir grup Müslüman mescit talebinde bulununca mı kilisede ibadet edesin geldi? Bu zamansız çıkışa, şecaat arz edeyim derken merd-i Kıptî sirkatin izhar eyledi, denir. Elbette ihtiyaç varsa kilise de açılabilir. Ama ne kilise mescide engeldir, ne mescit laboratuara. Bu böyle biline, vesselam.