Fetullah Gülen’in ve örgütünün iç yüzünü ihanetini görüp yollarını ayıranlar oldu.

17-25 Aralık sürecinden sonra anlayanlar olduğu gibi gerçeği 15 Temmuz darbe girişimi sonrası görenler de oldu.

Ancak hatırı sayılır ciddi bir kesim var ki hala Gülen’e inanıyor ve güveniyor.

Basına yansıyan ve takip ettiğimiz davalarda da görüyoruz.

FETÖ zanlıları mahkemelerde son derece pişkinler adeta alay ediyorlar…

15 Temmuz’u lanetliyorlar ama Gülen’e toz kondurmuyorlar…

“Gidin kim kurşun sıktıysa onların yargılayın, Gülen’i ve bizi rahat bırakın” demeye getiriyorlar…

“Bu şerefsiz, bu hain, bu hoca kılıklı soytarı, ülkeyi de mahvetti bizi de mahvetti” diyen  pek yok!

Hapis yatmaktan ceza almaktan korkmuyorlar!’

Bunda “idam” cezasının olmamasının Türk adalet sistemindeki cezaların ve hapishane şartlarının batılı ülkelerin aksine caydırıldıktan çok uzak olmasının etkisi var ama asıl etken  “sapıklık” boyutundaki güçlü “inanç.”

İç çamaşırlarını koklayacak kadar ileri gitmiş bu insanlar Fetullah’ın “Mehdi” olduğuna inanıyorlar.

Onun yaptığı her türlü sapıklığa onay veriyorlar.

Öyle ya Mehdi’nin iç çamaşırı da koklanır, dine, İslami, ahlaka, insanlığa aykırı gözükse de Mehdi yapıyorsa bir bildiği vardır!!

Recep Tayyip Erdoğan mı?, Türk Milleti mi Mehdi’yi engelleyecek?

Mehdi eninde sonunda gelip onları kurtaracak!

Tabi buradan çıkarılacak çok dersler var!

Bu insanlar bu noktalara gelirken, mesela Diyanet teşkilatı nerelerdeydi?

Mehmet Görmez Konya’da katıldığı bir programda bu noktada özeleştiri yapmıştı.

Peki bu derece sapıklık boyutunda inanca insanlar, Gülen’in gerçek yüzünü ne zaman anlayabilir?

Bence tek bir şartta: Mehdi ölünce…

Sapıklık boyutunun ölü adama da Mehdi diyecek boyutta olmadığını düşünerek bunu söylüyorum.

O yüzden Gülen bundan sonra daha da kapalı bir kutu daha da ulaşılmaz birisi haline gelebilir…

Onunla ilgili bilgilerin çok kısıtlı hale geldiği sadece CIA eliyle öğrenilen bir duruma geldiği günlere gelebiliriz.

Ölse bile bu bilgi yıllarca saklanabilir,  dünya bunu yıllar sonra öğrenebilir…

BESTAMİ İNAN GENEL MERKEZ TARAFINDAN ÇAĞRILMIŞ

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partinin başına geçmesiyle birlikte AK Parti teşkilatlarında önümüzdeki günlerde büyük değişiklikler olacak.

Yeniden yapılanma, revizyon temizlik hepsi bir arada gerçekleştirilecek…

Bu kapsamda genel merkezde hummalı bir çalışma sürdürülüyor…

Süre olarak Kasım ayı zikrediliyor.

Netice de en geç 2018’e yeni teşkilatlarla girilecek…

Konya da, değişmesine kesin gözüyle bakılan teşkilatlar arasında sayılıyor…

Basında ve sosyal medyada birçok isim yazılıp çiziliyor. 

Bu doğrultuda adı geçenlerden birisi de Bestami İnan.

Bestami İnan, geçtiğimiz günlerde Genel Merkeze çağrılmış ve kendisiyle bir görüşme gerçekleştirilmiş…

Bakalım Konya teşkilatı kime emanet edilecek hep birlikte bekleyip göreceğiz…

POSTACI KAPIYI İKİ KERE ÇALDI

Konya’da geçtiğimiz hafta gündeme “isimsiz” bir mektup oturdu.

Ankara’dan gelen, anladığım kadarıyla birçok yere gönderilen içerisine “il başkanı”yla ilgili bir takım iddiaların olduğu mektup, sosyal medyada konuşuldu.

Mektup bizim gazeteye de gönderilmiş, postacı mektubu bırakıp gitmiş.

Aradan kısa bir süre geçtikten sonra tekrar gazeteye gelmiş ve şöyle demiş: “Mektupları açmadıysanız geri alayım…”

‘Postacı kapıyı iki kere çalar’ dedikleri bu olsa gerek!