Maalesef bizim gerçeğimiz bu

Kabul edersiniz ya da etmezsiniz ama benim açımdan bizim Karapınar insanının bir gerçeği var ki; “Asla ve kat’a bir zamanlar aynı seviyede olduğu hemşerisinin kendinde öne geçmesini kabullenemez.” Bu yaşıma kadar ve aklım ereli büyüklerimin bana defalarca söylemesine rağmen hiç kabullenmek istemediğim ve kabullenmediğim gerçeği nihayet kabullenmek, bu yaşıma nasip imiş. Kim ne derse desin ben gene de insanımızın özünde, ortam bulamamış ve keşfedilmemiş bir güzellik bir asaletin olduğunu savunur ve hiçbir hemşerim hakkında kötü konuşulmasını hazmedemezdim. 

 

Ancak gelin görün ki, özellikle basın hayatına girdiğim şu son 2-3 yıldır birebir yaşadığım olaylar ve insanımızın bazı tavır ve davranışları bana gerçekleri görmem ve önyargımdan kurtulmam için yetti de artı bile. Daha düne kadar kendince makul ve mantıklı sebeplerce ak dediği bir şeye kısa bir süre içerisinde sırf kısa vadeli şahsi menfaatleri için bugün kara diyebilen sözde kelli felli koca koca adamlarımız yok mu? Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayan zevat, icraatta buharlaşıp yok olmalarının sebebini araştırmaktan artık bıktım desem yalan olmaz.

 

İşte bu gerçeğimizden yola çıktığımız zaman anlayabiliyoruz, ilçemizin neden 50 sene öncesine göre komşu ilçelerden geri kaldığını. Niye Konya’da ciddi bir sayıda olmamıza rağmen, küçücük bir belde örgütünün çıkardığı sesin yarısını bile çıkartamayıp asla yok sayıldığımızın araksında da hep bu gerçeğimiz yatmakta. Bize bizim gibi düşünen sözünü dudaktan, gözünü budaktan sakınmayacak genç ve idealist toplum liderleri gerekir diye her ortamda sakız eder söyleriz. Ancak bu konuda önümüze çıkan her fırsatı bir takım insanların koltuk ve siyaset sevdası uğruna bir kalemce gene kendimizce çamur atama kılıfları uydurarak ve iftiralarla alternatif ve umut olanı değil eleştirdiğimiz eskiye kul oluruz.

 

Haa neymiş? Demek ki biz bunlara layıkmışız ve bugüne kadar da onun için biz layığımızı yaşamışız. Ve yaşamaya da devam edeceğiz. Artık bana bu saten sonra ilçemiz ve ilçelimiz hakkında “Yahu bu gidişin sonu nereye varacak, bir çıkar yolu yok mu bize önder olup yol gösterecek…” türünden masumane serzenişlerde bulunmasın, çünkü ben ümidimi kaybetmek üzereyim. Tabii ki pes etmek yazmaz benim gibilerin kitabında ama şurası da bir gerçek ki, zorla güzellik olmaz ve bizler bu enerjimizi başka kanallara yönlendirebilirsek daha faydalı ve verimli işler ortaya çıkarabiliriz.

 

Arkasında bir kitlesel destek olamayan birinin mevcut sistemde yükselip ciddi bir yerlere gelmesi ancak mucizelere bağlı olduğu bir gerçek. Gelebilenleri de yerlerini koruyabilmeleri de epeyce emek ister, buda bir gerçek. Onun için tek dileğim o dur ki, bizler hiç değilse şuan çok güzel yerlere gelmiş arkadaşlarımızın bari kuyusunu kazmayı bırakalım da ilçemiz adına hayırlı bir iş yapmış olalım. Çünkü biliyorum ki mevcutları kıskanıp yanlarına çekmek isteyen şer odaklarımız hiç durmadan fitne üretiyor… Neyse mevzuyu fazla uzatmadan ve fincan yüklü kervanı ürkütmeden burada noktayı koyalım.

 

ADAM GİBİ*********************

Ölmemek için yaşamıyorum ki;

Ölümden korkum olsun.

***************HİKMETLİ SÖZLER

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.