M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Leyla Zana ve Karatay Kitabı

Leyla Zana 4. açlık grevindeydi…

Şöyle diyor:

“88’in Şubat ayında başlamıştı ilk açlık grevi.

Kürtçe ve tek tip kıyafete karşı bir grevdi.

1990 yılında cezaevi koşullarına karşı.

2000 yılında en uzun açlık grevimi yapmıştım. O zaman 30 gün sürmüştü.

Hayata dönüş operasyonları ile herkesin hatırladığı bir dönem.

Arada sanıyorum, HEP döneminde de kısa süreli bir eylem olmuştu.

Ama net hatırladığım bu dördüncü açlık grevim.”

***

Basın mensuplarının Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeyi hatırlatmaları üzerine de “Malını yitirirsen bir şeyler kaybedersin. Onurunu yitirirsen çok şey kaybedersin. Ama umudunu yitirirsen her şeyini kaybedersin” diye cevap veriyor.

Leyla Zana, en çok yerini yadırgamış…

Küçük bir oda…

Bir koltuğun üzerinde oturup durmak hayli zor.

Fakat bizim için bu odada ilginç bir detay var.

Leyla Zana’nın hemen yanındaki raflarda iki ciltlik Karatay Kitabı çanta içinde duruyor…

mehmet-ali-koseoglu.jpg

***

Öyle zannediyorum ki, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli kitabı tüm milletvekillerine ulaştırmış.

AK Parti’li BDP’li ayırmamış…

Ne güzel…

***

Açlık grevi boyunca can sıkıntısından da olsa Karatay Kitabı’nı açıp okumuş mudur Zana bilemiyorum.

Ama orada ‘Cemal Güven’ tarafından hazırlanan ‘Milli Mücadele Döneminde Karatay’da Kadınlar Mitingi’ başlıklı bir madde var.

8 Ocak 1920…

Kadınlar Şerafeddin Camii’nde toplanıyorlar ve burada hazırlanan bir beyannameyi 12. Kolordu Kumandanı Fahrettin Altay Paşa’ya veriyorlar. Bu beyannamedeki bir satırı Zana dikkate almadı ise de ben işaret edeyim. Konyalı kadınların kuşatıcı bakışlarına onları da davet ediyoruz. Şöyle:

… Aramızdaki gayr-ı Müslimlerin hukukunu kendi hukukumuz kadar muhterem ve muteber addeylediğimizden ekalliyetlerin hukuku bahanesiyle hâkimiyet ve haysiyeti millîyetimizi ihlal edecek ahkâmı kabul etmeyeceğimizi ve Türk ve Müslüman’la meskûn harpten evvelki hudut dâhilinde, makarr-ı hilâfet ve payitaht İstanbul olmak üzere bir (müstakil ve hür bir Türkiye)’nin bekasını ve Wilson prensiplerinin harfiyen tatbikini temin etmeyen herhangi bir sulhun asırların kabul edemeyeceği bir millete kabul ettirilmesi imkânı olmadığına…

*** 

Milli Mücadele döneminde omuz omuza olduğumuzun vesikalarına ulaşmak zor değil.

Bugün de bu ülkeyi hepimiz için daha güzel bir noktaya getirmemiz mümkün.

Yeter ki, ‘parçalanmaya’ dönük talepler yapılmasın.

Yeter ki ‘birliğimizi’ parçalamaya dönük eylemlere tevessül edilmesin.

Konyalı kadınların beyanındaki gibi ‘hepimiz için özgürlüklere’ evet ama…

Asırların kabul edemeyeceği ‘bir şeyi’ bir millete kabul ettirmek ‘açlık greviyle de olsa’ mümkün değil.

Zana’nın umudu buysa, kaybedilmeye mahkûm.

TAZİYE NOTU: Değerli büyüğümüz Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Altınekinliler Dernek Başkanı Veli Tekelioğlu’nun annesi, AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu’nun eşi Bünyamin Türkmenoğlu’nun ablası Esmehan Tekelioğlu’nu Hakk’ın rahmetine uğurladık. Sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum