Mustafa Çalışkan

Mustafa Çalışkan

Konya Konyalılarındır!..

Büyük şair İsmet Özel, ‘Türk’ kelimesine büyük anlam yüklüyor!

Ben de Konya'ya derin bir anlam yüklüyorum... Konya Konyalılarındır... Ben gonyalıyım diyenlerindir...

Dini kim kullanırsa kullansın yanlış yapar... Yaptığı yanlış tüm Müslümanları, töhmet altında bırakır...

Eski Konya’yı anlatmaya devam edelim...

Eskiden hac veya umreye kara yolundan gidenler; mutlaka önce mübarek, muhayyere olan Konya'ya gelirdi. Gelen huccaca Konyalılar misafirperverlik gösterirlerdi...

Sanki Konya, Mevlana ziyaret edilmez ise, eksik olurdu... Eskiler hatırlar; türbe önü öbek öbek hac umre kafilesi ile dolardı... Bazı Konyalı zenginler huccacı evlerine götürür misafir ederdi...

Konya imajı bu idi... Eski hocalar da, heybetli, vakarlı bir o kadar da topluma yön verirlerdi..

Şerafettin Camiinde, Akşehirli Hakkı efendi, Bozkırlı Mustafa efendi, Batman zade, Hacı Veyis Zade, Abdurrahman Öksüz gibi hocalar toplumda çok etkili imiş... Yanlış yapana hemen engel olunurmuş....

Cümlesine rahmet diliyorum...

Konya halkında dini hassasiyet üst seviye de idi... Ulemaya, hocaya hep sahip çıkmış; hürmet etmiştir...

İsmail Karaçam hoca hatıralarında, Konya Yüksek İslam Enstitüsü’ne asistan olarak atandım... Konyalı bize çok ilgi alaka gösterirdi...

Birgün Koçkuzu hoca, ‘Üstad bu ilgi alaka nedir böyle?’ diye sordu; İsmail hoca da, ‘Hocam Kur'an okuyoruz... Teveccüh ediyorlar....” diye cevap verdi.

İsmail hoca da mübarek çok güzel Kur'an okurmuş. Bunun üzerine, Koçkuzu hoca da, “Abi biz Tevrat okumuyoruz; biz de Kur'an okuyoruz” der..

Bu hatırayı Koçkuzu hocama hatırat kitabından okumuştum... Hiç seslenmedi...

Konya’nın zenginleri eskiden İslam Enstitüsü’ne gelip kendi kerimeleri için, karşılaştığı gence teklif ederdi...

Bizzat bana da biri epey uğraşmıştı... Şimdi iş başa düştü; ama zor iş... Onlar doğrusunu yapmışlar...

Konyalı mütedeyyin, takva sahibi idi... Bankanın önünden bile geçmezdi...

Ben hatırlarım güneş enerjisi yeni uygulamaya geçtiğinde uzun uzun tartışmalar olmuştu... “Güneş enerjisi suyun özelliğini bozar… Gusül caiz mi değil mi?” diye...

Konya imajı böyle üst seviyede iken, bir anda neler oldu... Anlamadım...

Başımdan geçen bir hadise; Karadeniz'den bir genç geldi.. O zaman Büyük hoca ya her taraftan ilgi var... Ziyarete gelen gelene... Hocaefendi de herkesi tanıyamaz ki..

Bu Karadenizli uşağın kitapçı dükkanı varmış...

Hoca efendi ile görüşmüş, o da bana göndermiş... Epey bir kitap siparişi hazırlamış,

Hocanın selamı ile gelince...

Ben de bu genç ile ilgili İstanbul’da bir araştırma yaptım... Delikanlı jilet...

Hocayı aradım: Hocam siz kefilseniz, dükkânı vereceğim. Ama bu delikanlı dürüst düzgün değil; dedim...

Bu delikanlı bilahare Konyaya geldi. Rampalı'da bir büro açtı. 85 veya 86 yılı..

Bazı muhafazakâr gazetelere reklam verdi. Bir de resim koydu. İslam ansiklopedisi 3 cilt...

Posta çeki ile o zaman posta çeki vardı... Gelmesi bir ay sürerdi.

Konya imajının kamuoyundaki temiz ismi istismarıyla binlerce takım pazarladı... Paraları topladı sonra terk etti... Kimseye de kitap göndermedi. Orta da kitap yoktu zaten...

Sonra da holdingler; renkli renkli afişler, bol bol reklamlar, muhafazakar geçinen bazı sahtekar köşe yazıları ile holdingler Avrupayı boşalttı..

Holding reklamı, broşürde bir helikopter resmi altında helikopter fabrikası kuruyor… Öbür tarafta bir gemi resmi; adam gemi üretiyor.

Inşaat resmi ile bilumum inş taahhüt, bir market resmi yanında marketler zinciri...

Türk milleti her işten anlar hesabı... Halbuki ortada hiç bir şey yok...

Belediyenin arkasında kemerli çarşı binasının önündeki bütün tabelaları fotoshop veya başka bir teknikle silmiş, koca bina da sadece bir tabela var. Noy... Holding .. Avrupa’da böyle reklam yapmışlar...

Bizim uyanık Konya gazetecilerinden biri de bröşürü eline geçirmiş... Holding başkanına blöf ile reklam koparacak... Holding başkanı da beni buldu, ‘Beni bu cendereden bir kurtar’ diye..

Bu örnekleri çoğaltabiliriz...

Bu kötü örnekler koskoca asırlara dayanan Konya imajını bitirdi... Bugünkü büyük bir köy panoraması ile birlikte; insanların, tamahkârlığı, dini duyguların azalması, idarecilerin keyfi yönetimleri sıradan bir şehir konumuna düşürdü...

Allah c.c yine eski günlerimizdeki gibi; birbirini seven, selam veren, helal, harama dikkat eden insanların çoğaldığı bir hale dönüştürsün....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum