Durali Göğüş

Durali Göğüş

OLUŞUMLARI (Teşkilat ) YÖNETEBİLMEK

İnsan beyni, zekâsı dahlinde merak ve hayal dünyası ile hedefe bir yolculuk sürecinde yaşam sürer. Hedef yolculuğunda kendisi, içindeki sosyal toplumsal yapı, ülkesi ve insanlık için rolünü icra eder. Bu yürüyüş lider olma, öncü olama şeklinde tezahür eder. Bazılarında ise toplumda tamamlayıcı üye ya da yardımcı rolünde bir durum pozisyonundadır insan.

Bütün ideolojiler, fikir akımları, siyasi, ekonomik ve toplumsal hareketler bir ya da birkaç aklın ürünü olarak bir oluşuma (teşkilat) dönüşmüştür. Oluşumların ilk tasarımı akıl sahiplerince;

Hayır, düşünenler için ‘hayırlı’ bir oluşum, şer ve zararlı oluşumcuların kurdukları ise ‘haince’ yaşam içerisin de faaliyettedir.

İsterseniz bir konut inşasının yapımını ele alalım şimdi. Bina için önce yer tespiti ve seçim yaparız. Sonra bu alana kaç kat kaç daire yerleştirebiliriz? Plan çizimi ve mimari maket ortaya çıkarılır. Sonrasında besmele çekilip binanın oturumu sert zemin etütü tespit edilir. Artık temel oluşumu aşamasına geçilir. Burası en dikkat edilmesi ve önemsenmesi gereken bölümdür inşaat için. Teknik hesaplamalara uygun kalitede ve sağlamlıkta temeli oluşturmalı. Binayı taşıyan ana kolon ve kirişlerle binanın karkas yapısı oluşturulmalı, Atılan demir çimento standartlara uygun belirtilen ölçüde konularak özenle inşa edilmeli. İçerisinde insanlar güvenle ve huzurla korkmadan yaşamını sürdürebilmeli.

Şimdi gelin bu örneği, bir güruhu, gurup hâline getiren; toplulukları, toplum yapan oluşum (teşkilat) nezdinde değerlendirelim. Umut bekleyen kitlelere umut olan liderler ve öncüler ortaya çıkar. Bir veya bir kaç iyi niyetli insan hayırlı teşkilatlar oluştururlar. Gayeleri milleti, ülkesi ve insanlığın hayrında koşmak. Toplumların içerisinde tam zıttı birkaç kötü niyetli insan da şer odaklı zararlı oluşumlar inşa ediyor maalesef. Bunlar her şeye isyan modunda milletine, ülkesine ve insanlığa huzursuzluk, kaos, kargaşa ,kan ve göz yaşı getirmektedir.

Oluşumların kuruluş felsefesinde, programında şunları görürüz çoğu kez. İlkeleri, dini, milli, mezhep, etnik köken, ekonomik, mesleki ve yardım kuruluş amaçlı vs. tekilat oluşumları. Siyasette, STK’ lardaki (vakıf, dernek, odalar, sendika, yardım sandıkları vs.) oluşumların kolonları ve kirişleri bu değerler üzerine inşa edilmiştir. İlk devresi bu inançla kurulmuş yüzlerce, binlerce teşekkül oluşturulmuştur. İlk çeyrek zamanda dava ve hayırda hizmet odaklı neferler yüklenir bu ağır yükü. Zamanla samimiyetle koşan gönüllülerle siyasette ve teşkilatlarda katılımcı sayısının zirve yaptığı görülür.

Amma velakin gel gör ki kuruluş felsefenin dışarıdan girişlerin çeşitliliği ile sınırları da kalkabiliyor. Çıkar, menfaat ve nüfuz elde etme, koltuk çatışmaları davanın ana ilkelerinin önüne geçmiştir artık. Sonrasında derme çatma, afaki bir araya gelenler oluşumların başında. Doğruluk, dürüstlük, ilke, dava yerine yalan, dolan katakulle adam harcama operasyonları devreye giriyor. Çağımızda bu virüsün tüm oluşumlara (teşkilat) bulaştığına şahit olunmaktadır.

Derhal bu bulaşa, kanayan yaraya tüm oluşumlar bir çözüm bulma yolunda, ortak neşter vurmalı. Yöneten, çevresini saran trollerle olmuş  ‘yönetilen’. Yönetim ilkesiz ellerde hızla yıpratılarak çöküntü akışını sıfırlama noktasına doğru geri sayımdalar.

Koltuk, konfor dışarıya vitrin görüntüsünü düzeltmekle meşguller. Bina demiştik yazımızın başında bu konforcu zihniyetler kolon keser kendilerinin çıkarları ve düzenleri için. Binanın statiğini, dinamiğini düşünmeden yıkılıp yıkılmayacağını hesaba katmazlar. Davasının değerlerini ve ilkelerini yok ederler. Hayırlı hizmetler, insanlığın saadet ve mutluluğu için oluşturulan teşekkülü yıkmada, hiç behis görmezler.

Çünkü;

Teşkilatın kuruluşunda emek harcayan, cefasını çekenlerin tek amaçları “Hayrun nas men yenfeun nas.” İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır, sevdalısı kahramanlardı. İnsanlık için toplum için, Müslüman toplum için zararlı olmayan kişidir diyor peygamber. Şimdilerde artık yönetimde çift kişilikli, çıkarcı çapsızlar güruhu devrededir.

Öneriler (reçete), tüm oluşumlarda;

İnsanlar teşkilatlardan doğruluk dürüsltük, samimiyet ve en önemlisi ‘VEFA’ bekliyor.

Şeffaf, hesap verebilir ve güçlü kurumsal yöneticiler bekliyor.

Elindeki emanet para gücünü kullanarak koltuğuna yapışıp kalan yönetimsel anlayış, yapının köklerine zarar veren bir anlayıştır.

Fani dünya uğruna, ahiretini kaybedenlerden olmayalım duası ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.