Zaman zaman yazıyorum, Konya çok değil 40 yıldır; Türkiye’de en fazla istismara, dejenerasyona uğramış bir şehir...

40 yıl önceki Konya’ya hiç benzer yönü kalmadı. Konyalı bankanın önünden geçmezdi; şimdi içinden çıkmıyoruz!

Konyalı esnaf ahlaklı ve dürüst idi. Ben Yozgat’ta 80- 85 yılları arası bulundum. Konyalılar Market diye bir de yer açtım. Konyalı esnaf en basit; lokumu net 5 kg sandıklardı. O zaman Kayserili bazı uyanıklar alır brüt yapar, sahtekarlık yapardı...

Hatırlarsanız Kayserili esnaflar fıkra ve hikayelere malzeme idi...

Tebrik ediyorum, Kayseri esnafı sonradan dürüst esnaf oldu... Mizaha düşmekten kurtuldu…

Eskiden Konyalı birbirine selam verirdi. Ecdadın, Hacıveyiszade’nin ektiği tohumlar; güzellikler yaşıyorduk..

Tahir hoca, Büyük hoca kapu camiinde pazar gün vaaz ederdi; cemaat ise sabahleyin camiyi tıklım tıklım doldururdu... Büyük hocamız men rabbüke, vema diynüke, vema kitabükeyi sık sık hatırlatırdı... Gerçekten hizmetleri büyüktü...

Konya'nın nüfusu 300 bin kadardı o zamanlar. Büyük hocaya, “İki hocadan da ahirette davacı olacağım” demiştim. Bu Konya’da bir ahlaksızlık, bir aç insan varsa, birisi tacize uğrarsa sorumlususunuz yani…

Büyük hoca bir hafta sonra benim sözümden dolayı uyuyamadığını söylemişti...

Cemaatin önüne geçmek; imam olmanın vebali de büyük...

Hatta iki hocamızın da bolca talebe yetiştirmesi gerektiğini de vurgulamıştım...

Hocamın biri biraz oğlunu yetiştirdi...

Biz Akıncılar olarak sürekli mücadele ediyoruz. Birileri de suya sabuna karışmıyor. El bebek gül bebek... Kusura kalmayın... Ben kimsenin kötü olmasını istemem... Çürümenin sebeplerini irdeliyorum…

Hizmeti geçen herkesi Cenabı Hak cenneti ve cemaliyle nimetlendirsin. Hacıveyiszade r.a yüzlerce talebe yetiştirmiş. Emek vermiş, talebeleri ise neler yapmış biliyoruz…

Ben Yozgat’ta iken imam hatip lisesi öğrenci sayısını artırmak ve vaaz irşad için köylere giderdik. Adanalı bir arkadaş, Kayserili bir arkadaş bir kaç öğrenci ile... Köylüler benim Konyalı olmamdan dolayı elimi öperlerdi. Dedem yaşındaki adamlar, Konya mübarek yer derlerdi. Bunun sorumluluğunu hep taşımaya çalıştım. Saf ve temiz Konyalı bu hale nasıl dönüştü!..

İbni Arabi’de geçen kaynağı belli değil, Resüle üç yer hicrette teklif edilmiş biri de Konya...

Haydi iyisiniz Konyalılar…

Yine bir hocanın sık sık söylediği kalbur deliği kadar da olsa Konya’dan....

Tam hatırlayamadım, sonra politikacılar ne yaptılar... Erbakan hocam, Tahir hoca, Büyük hocaya komşu olmak istemez misiniz kampanyaları ile... Mübarek beldeyi tayyip olarak nitelendirilip, memleketin her tarafından özellikle gurbetçilere arsa kooperatif evleri pazarlandı. Kaç yıl vaat edildi kaç yılda teslim edildi...

Emir Zülfikar kardeş öncülüğünde bin konut, iki bin konut… 70’li yıllarda Çayırbağı’ndaki arsalar selamet köy projesi ve çok akamete uğrayan işler…

Seferberlik ilan edildi… Konya’nın ismine leke getiren ilk çıkışlar...

Üstün körü geçiyorum. Eleştireceklere gözdağı kabilinden!..

Ondan sonra Konya’da ilk holdingi kuran Varol hocam; kendisinin ifadesi... Emanet sandığı; ticarethaneler ve akamete uğramaları...

Asıl beni yıkan vicdanen rahatsız eden konu holdingler. 1982 yılında Yimpaş’ı 40 öğretmen kurmuş idik. Arkadaşların ticari tecrübeleri yok idi... Çok güzel bir ekip idik; öğrenci yetiştiriyorduk, iyi de mücadele ediyorduk...

Benden başka herkes öğretmenliği bırakıp; market müdürü oldular... Eğitim ciddi yara aldı. Ben yanlış gördüğüm uygulamaları dile getirip, eleştirirdim. Eleştirmek pek hoş olmuyor...

Bugün de eleştirenleri pek sevmezler. Aslansın, kartalsın, herşeyin iyisini siz bilirsiniz efendim demeyi de beceremedik. 1989 mu ne hatırlamıyorum İsmail Kaya, Allah rahmet etsin, bir takım arkadaşları Yozgat’a götürüp Yimpaş örneğini Konya’da uygulamaya karar verdik...

Ben ittifak diye haftalık bir gazete çıkarıyordum. Baş yazarım müşarun ileyh, sultanül muharririn Dilipak idi...

Şer'i şerife uygun olsun, islami hassasiyetimiz bozulmasın diye bir de İslam hukuku profesörünü de istihdam ettik. Herşey şer'i şerife uygun olacak...

Ben daha seneyi devriyesi dolmadan gördüğüm lüzum üzere holdingi bıraktım...

O da ayrı bir konu...

Sonra Kombassan... Haşim hocam felaket enerjik bir adam, kontrolü zor, kimseyi dinlemez. O hususta bir ara yazarım. Hoca en yakınları ve arkadaşlarından yedi kazığı...

Haşim hoca ağzı laf yapan hocaları; yurt dışına para toplamaya gönderiyordu...

Nasılsa islami düzen geliyordu. Yazık Avrupalı işçilere ne numaralar çekip paralar çuvallarla memlekete gelince; Tosbağa yavrusu gibi bazı hocalar hemen uyandılar. Para ganiy...

Ayrılıp kendi adlarına holding kurdular. Kısa sürede holding sayısı yüze yaklaştı...

Bu holdinglerinin hiç birinin ticari tecrübesi büyük çapta yoktu... Önlerinde örnek de yoktu. Biri petrol istasyonu açsa; diğerleri de…

Yimpaş ve İttifak’ta hep şunu teklif ettim. Koç ve Sabancı ne üretiyor. Yağ mı, beyaz eşya mı, onu üretin. Toplanan paralarla çoook rahat yapılırdı...

Patronlara hep şunu da söyledim...

ZULMEDEREK; İSLAMA HİZMET OLMAZ!

Mahalleye, kasabaya ve ilçelere market açmak küçük esnafı bitirmektir...

Bugün Konya esnafına en büyük darbeyi holdingler vurmuştur... Küçük esnaf hayatta kalmak için bazıları hile ve sahtekar olmak zorunda kaldılar...

Özellikle Mevlana’ya dışarıdan ziyarete gelenlere; o civardaki özellikle aç gözlü bazı lokantaların kazıklarını Türkiye’nin pek çok yerinde duyduk. Şimdilik burada keseyim bir başka zaman devam ederiz...

SAHİPSİZ BİR VATANIN; BATMASI HAKTIR...

SEN SAHİP OLURSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR...

Ey Konyalılar! Gerçekten cömertsiniz, asilsiniz, bu şehre sahip çıkın!

Bu Konya’nın derin güçleri var, derin politikacıları, derin sanayicileri, bunları iyi tanıyın... Konya düşmanı bunlar. Özellikle bazı un sanayi ve fabrikaları, en kötü ekmeği Konyalılar’a yediriliyor. Buğday anbarı Konya’nın geleceği ile oynuyorlar...