Yaz geldi mi kasaba belediyelerinde bir hareket, bir canlanma başlar. Tahmin ettiğiniz gibi festivallerden bahsedeceğim. Soğan, sarımsak, kavun, karpuz, ak kiraz, kırmızı kiraz, vişne ve bilumum meyve sebze ve zerzevatın festivali yapılıyor. Bu hafta bir festivalin programını Konyamızın bir yerel kanalından canlı canlı izledim. Niye derseniz, sizleri haberdar edebilmek adına katlandım bu eziyete. Hayretle, dikkatle, ibretle ve de acılı gülümsemeyle izlediğim program, “7. Dinek Karpuz ve Sünnet Şöleni” idi. Şaştım kaldım, karpuzla sünneti nasıl birleştirdiler diye. Köy meydanında yapılan programın başlangıcını havai fişek eşliğinde 10. Yıl Marşı’yla yapmaları da ayrıca garip ötesi bişey. Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasının Çumra kavun festivalinde oyun havası çalmasıyla aynı. Ya da kelebeğin atın kuyruğuna konması gibi. Ayrıca programın yayın kısmında ne bir karpuz, ne de sünnetle ilgili en ufak bir bölüm geçmiyor.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Ankaralı Yasemin diye fingirdek ve ağzı bozuk bir kızcağız elinde mikrofon, “Başkanım bastık gaza ama anca gelebildik, bizi affettin mi?” diye soruyor. Sanatçıya bak şimdi; kıçında bildiğimiz kot pantolon, üzerinde varlığıyla yokluğu belli değil bir bez parçası. Belediye başkanına güya rica ediyor. Başkan olduğunu sahnede görünce anladığımız kişi de biraz ürkek, biraz acemi ve şaşkın bir vaziyette elindeki plaketi şarkı söylemeye hazırlanan gazino sanatçısına uzatarak, “Plaketimizi kabul idin” diye bağırıyor. Başka bir cümle kuramıyor başkan. Biri beni affettin mi der diğeri plaketimizi kabul idin der. Tam bir komedi yani.

Bu köyden bozma belde belediyelerinin pek çoğu böyle. Konuşmasını bilmeyen adamları başkan diye seçiyorlar, onlar da dördüncü sınıf şarkıcılara köyün parasını harcayıp bir sene ağzını ayırıp oturuyorlar. Böylelerine ayranı yok içmeye, bilmem neyle gider ..çmaya derler ya neyse…

Haaa bu kasaba belediye başkanlarına fazla da kızamıyorum. Adam şehirde gördüğünün küçük ölçeklisini köyünde yapıyor. Gayet doğal. Esas bizim kocaman kocaman başkanlarımız sanatçı diye dayayollar kulağımızın dibine hanzoları, bilmem kaç milyar da para vererek. Belediye başkanlığı zor zenaat senin ağnayacağın. İster köyde olsun ister böyük şehirde. Bilmem anadabildim mi…