Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması çerçevesinde 206'sı tutuklu 534 kişi hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen bin 206 sayfalık iddianamede, örgütün mahrem emniyet yapılanmasıyla ilgili detaylı bilgilere ve yapılanma şemasına yer verildi. İddianamede;  2013-2016 yılları arasında örgütün Konya ilindeki Emniyet Mahrem yapılanmasında “Konya Üniversite Müdürü”, “Konya Yüksek Okul Müdürü” ve “Konya Lise Müdürü” olmak üzere kendilerine “Müdür” denilen üç ayrı Emniyet Mahrem İmamının bulunduğu, bu üç Emniyet Mahrem İmamının ise Eskişehir, Kırıkkale, Niğde, Aksaray ve Karaman illeri Müdürleri ile birlikte kendisine “Genel Müdür” denilen Konya Bölge Emniyet İmamına bağlı oldukları, Konya Bölge Genel Müdürünün ise Ankara, Kayseri ve Samsun Bölge Müdürü ile birlikte örgütün İç Anadolu Emniyet Mahrem Bölge İmamına bağlı oldukları, FETÖ/PDY’nin Konya Emniyet Mahrem yapılanmasında 3 ayrı Müdür olduğu, bunların Lise Müdürü (Polis Memurlarından sorumlu Müdür), Üniversite Müdürü (Akademi Mezunu Amirlerden sorumlu müdür), Yüksel Okul Müdürü (Memurluktan geçen amirlerden sorumlu müdür), her müdüre bağlı olarak ise amir ve memurların sözde sohbet abiliğini yapan “Öğretmen” olarak adlandırılan kişilerin bulunduğu, Örgütün Emniyet Mahrem yapılanmasında amir ve memurların sohbet abiliğini yapan öğretmenlerin sorumlu oldukları grup sayılarının değişken olduğu, Öğretmenlerin altında ise kendilerine “Öğrenci” denilen memur ve amir emniyet personelinin bulunduğu, bir öğretmenin diğer öğretmenlerin gruplarında kimlerin olduğunu bilme şansının olmadığı bilgilerine yer verildi.

POLİS MEMURLARINA LİSE KOD ADI

Akademi Mezunu olanlara “Üniversite”, memurluktan amirliğe geçenlere “Yüksek Okul”, polis memurlarına da “Lise” denildiği belirtilen iddianamede yer alan her öğretmenin (polis abisi) sorumluluğunda bulunan memur ve amirlerden il dışına tayini gitmesi halinde ya örgütün gizli ve şifreli haberleşme ağı olan Bylock haberleşme sistemi üzerinden gittiği şehirde kendisine abilik yapacak olan öğretmene (polis abisine) bilgi vererek buluşmalarının sağlandığı ya da bizzat öğretmen tarafından emniyet personelinin tayin olduğu ile gidilerek burada yeni abisine sorumluluk devri yaptıkları, Emniyet amirlerinden oluşturulacak olan grupların, kendisine Müdür denilen mahrem imamı tarafından belirlendiği, Emniyet teşkilatı amirlerine polis abiliği yapan (Öğretmen) kişilerin sivil oldukları ve genelde öğretmen olarak görev yapan kişilerden oluştuğu ve toplantıların genelde polis amirlerinin evlerinde yapıldığı tespitine yer verildi.

POLİS MEMURLARINDAN HER AY HİMMET

Örgüte bağlı polislerden her ay himmet  toplanıldığı belirtilen iddianamede Polis amirlerinden her ay himmet adı altında para alındığı, Emniyet yapılanmasının Konya Bölgesinden sorumlu Genel Müdürünün kendisine bağlı illerdeki “Üniversite” ve “Yüksekokul” müdürleriyle Konya ilinde ayda bir toplantı yaptığı, Konya Emniyet Müdürlüğündeki amirlerden üniversite (akademi) mezunu olanların çocuklarını kendilerinden sorumlu Öğretmen’e getirerek ders çalıştırmalarını ve yapılacak olan sınavlara hazırlamaları istediği, Üniversite mezunu emirlerin sohbet abiliğini yapan öğretmenlerin de bu çocukları bölgelerindeki Bölge Talebe Mesullerine teslim ettiği ve çocuklara cemaat evlerinde ders çalıştırdıkları  bilgilerine yer verildi.

ŞUBELER DE KODLANMIŞ

İddianamede ayrıca; FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütünün Konya Emniyet Müdürlüğündeki yapılanmasında Şubeler için KOD isimler belirledikleri, KOM Şube Müdürlüğüne “Kimya Bölümü”, TEM Şube Müdürlüğüne “Tarih Bölümü”, İstihbarat Şube Müdürlüğüne de “İngilizce Bölümü” KOD isimleri verildiği, bunun yanında Emniyet Müdürlüğündeki diğer şubelerinde kod isimler verildiği, Emniyet personeli ile ilgilenecek olan örgüt üyesinin (Öğretmen) kendisinde bulunan özel tahsis edilmiş telefon ile kendi sorumluluğuna verilen gruplarla bulunan özel telefonla irtibatlaşarak haberleştikleri, örgütün tedbir kurallarına riayet ederek kesinlikle birbirlerini günlük iletişimde kullandıkları telefonlarından aramadıkları belirtildi.

TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ YURDU ÜS GİBİ KULLANILMIŞ

Tahir Büyükkörükçü Yurdu’nun  emniyete yerleştirmede üs gibi kullanıldığı belirtilen iddianamede; Örgütün emniyet mahrem yapılanması konusundaki faaliyetleri sırasında polislik sınavları dönemlerinde sınava girecekleri tahsillerine göre kodladıkları, bu kapsamda polislik sınavına gidecek olan üniversite mezunu POMEM’ciler için “PELİN”, lise mezunu olan öğrencilere (PMYO) ise “POLAT” kod isimlerini kullandıkları, Polislik sınavları açılacağı zaman eyalet imamlarının, sorumluluklarında bulunan Büyük Bölge İmamlarını toplayarak polislik için memur alınacağını, sınavlara girmek isteyen yapılanmaya mensup öğrenci veya cemaat olarak beyan edilen yapılanma mensuplarının yakınlarının isimlerinin tespit edilerek getirilmesinin istendiği, Büyük Bölge İmamlarının da bölgelerindeki Küçük Bölge İmamları aracılığı ile polislik sınavına girmek isteyenlerin isimleri ve TC. Kimlik numaralarını belirlediği, belirlenen isimleri ise Büyük Bölge İmamlarının olan Bölge Talebe Mesullerine verdiği, Bölge Telebe Mesullerinin de bu kişileri Konya ilinde bulunan Tahir Büyükkörükçü yurdunda toplayarak mülakat yaptığı, mülakatta genel olarak öğrencinin yapılanma içerisinde ne kadar süre kaldığı, cemaat evlerine gelip gitmediği, Fetullah Gülen’i kendisine hoca olarak kabul edip etmediği, Fetullah Gülen’e ait kitapları okuyup okumadığı, okumuş ise hangi kitapları okudukları konularında sorular sorarak öğrencileri 1’den 5’e derecelendirip Şakirt’liğini (cemaate bağlılık) değerlendikleri, bu derecelendirme sonuçlarına göre de dereceye girenlerin isim açık kimlik bilgilerinin flash bellekle dijital ortamda Bölge Lise Mesulleri (BLM) tarafından örgüt yapılanmasında Konya ilinin Ankara bölgeye gönderildiği tespitine yer verildi.

SORULAR ÇALINIP VERİLMİŞ

Polislik sınavına girecek olan öğrencilerin sınavdan önce yine Tahir Büyükkörükçü yurdunda kampa alınarak özel ders çalıştırıldıkları iddianamede; bu süre zarfında ise örgütün bir şekilde elde ettiği polislik sınavında sorulacak olan soruların ve cevapların öğrencilere ezberletildiği, bu şekilde örgütün mahrem yapılanması kapsamında kendi mensuplarını emniyet teşkilatı içerisine yerleştirdikleri tespitine de yer verildi

İddianamede; sınav sorularının nasıl verildiği ile ilgili tanık ve sanık ifadelerine de yer verildi. Emniyet Teşkilatı Mensubu İlk Derece Amirlik Sınavı ile meslekte yükselmeyle ilgili 2013 yılında açılan Komiserlik Yardımcılığı sınav sorularını Konya’da kendisine nasıl gösterildiğiyle ilgili İ. E’nin şu ifadesine de yer verildi.

KONYA’DA VERİLMİŞ

“Memuru olduktan sonra cemaat sohbetlerine katıldığım dönem içerisinde bir kez 2013 yılında Konya ilinde Komiser Yardımcılığı sınavına girdim. Komiser Yardımcılığı sınavı yapılacağı açıklandığı tarihlerde ben cemaat sohbetlerine katılıyordum, Sınavın yapılacağı tarihinden yaklaşık bir hafta kadar önce ders çalışmak için 5 gün doktor raporu aldım. Çocuklarımı ve eşimi rahat bir şekilde ders çalışmak için memlekete gönderdim. Sınavın yapılacağı günden 2 gün önce yani benim katıldığım sohbet etkinliğinde hocalık yapan ve üniversitede öğrenci olduğunu belirtine Ebubekir isimli şahıs beni yukarıda verdiğim kendi numaramdan aradı. Bana otogarın karşısına gel orda buluşalım dedi. Bana ders kitaplarını ve notlarını da getir birlikte ders çalışırız dedi. Daveti üzerine ben notlarım ve kitabım ile birlikte Konya Şehirlerarası otobüs terminalinin Batı cephesinde bulunan çorbacının oraya gittim. Buraya plakasını hatırlamadığım gri renkli araçla daha önce birkaç kez sohbet etkinliklerinde gördüğüm 35bir ilkokulda öğretmen olarak tanıtan ismini bilmediğim şahıs aracıyla yanıma geldi.  Şahıs beni aracına aldı ve birlikte bir eve gittik. Bu ev zannedersem bekar eviydi. Evde istihbarat ve TEM şubede görevli 2 emniyet mensubu da vardı. Bize hitaben “kamuda çalışan, üniversitede bulunan bir sürü kişi var bunların hiçbiri kendi haklarıyla buralara gelmedi, birilerinin yardımıyla buralara geldiler” dedi.

KURAN-IKERİM’E EL BASTIRDILAR

Sonrasında hepimizi ayrı ayrı evin başka bir odasına çağırarak Kuran-ı Kerim’e el bastırıp elinde bulunan bir metni okutarak yemin ettirdi. Yeminden önce ben bu şahsa “yapılanan kul hakkı olduğunu, bu işten hoca efendinin yani Fetullah Gülen’in haberinin, olurunun olup olmadığını” sordum, şahıs bana hoca efendi yoksa bir sürü mollalar var, onların bilgisi ve oluru dahilinde bu işler yapılıyor diyerek elinde bulunan sınav sorularının alındığının kimseye bahsedilmeyeceğini, ima dahi edilmeyeceğini, sınava hakkımız ile çalışıp kazandığımızı etraga söyleyeceğimiz şeklindeki uzunca bir metni okuttuktan sonra yemin ettim.  Sonrasında bu şahıs hepimizi bir salona topladı. Salonda yanında getirdiği bilgisayara ve sinevizyon aracılığıyla duvara yansı yaptırarak soruları bize teker teker okuyup ezberlememizi istedi. Okuttu soruların hemen hemen hepsinin çıkacağını söyledi. Hepimiz yansıdan soruları ezberledik. İsteyen not bile aldı. Soruları bize dijital olarak vermedi. Eve girdikten sonra bir daha sınav saatine kadar evden çıkmamıza izin vermedi. Telefonlarımızı bizden istedi. Ben sessize alarak telefonumu şahsa teslim ettim. İki gece yolunca sürekli bilgisayarda bulunan sorulara çalıştık. sınav günü hepimiz birlikte bınav yerine gittik ben sınav esnasında soru kitapçığını açtıktan sonra yansıda bize gösterilen soruların sınavda çıktığını gördüm. Eğer bu sınavı bu şekilde hile ile kazanırsam hak yemiş olacağımı düşünerek cevaplarını bildiğim halde bir çok soruya bilerek yanlış cevap verip düşük puan aldım.Evde bulunan diğer polşis memurlarının sınavı kazandığını duydum.”

M. Mustafa Özdemir-Memleket