M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

İçimizin elektriği kesilmiş

Ankara’da… Elektriksiz yıllar…

1979, 1980…

Öğreniyoruz ki, Valimiz Aydın Nezih Doğan, ailesine ait tuhafiye dükkânında çalışıyor…

Elektriksiz yıllar dedim ya… Elektriğin gelip gitmesi saate bağlı…

Misal, 9’da gidip11’de geliyor…

İki katlı bir iş hanı… Alt katta kuyumcular çalışıyor…

Onlar için elektrik önemli…

Böyle olunca da sabah erkenden gelmek yerine saat 11’de gelip açıyorlar tezgâhlarını…

Sabah erkenden açsalar, 9’dan 11’e kadar elektrik gidecek…

Belki de sıkıntı olacak…

Fakat konfeksiyoncular ve tuhafiyeciler sabah 7’de başlıyorlar işe…

Elektrik varsa çalışıyorlar, yoksa bekliyorlar gelmesini…

Öyle ki, aslında 11’e kadar çok da müşteri geldiği vaki değil…

Bir ara toplantı yapıp sarraflar gibi saat 11’de işe başlamayı konuşuyorlar…

“Erkenden gelmeye ne gerek var” diyor gençlerden bazıları…

Yaşı hayli ilerlemiş, esnafın ileri gelenlerinden beybabanın sinir katsayıları ise hayli artıyor…

“Genç genç”, diyor…

“Sen tembel olabilirsin ama ben tembel değilim.”

Toplantı bitiyor…

***

Yıllar sonra memuriyete başladıktan sonra Aydın Bey, bu iş hanını ve arkadaşlarını merak ediyor…

“Bir ziyaret edeyim, hal hatır sorayım” deyip tutuyor yıllar önce alnını terlettiği bu yerin yolunu…

Saat 10’u geçmiş…

Üstelik elektriksiz yıllar geride kalmış…

Fakat o da ne…

İş hanının kepenkleri yarıya kadar açık…

Yani esnaf işinin başına gelmemiş…

Şaşırıyor…

Bekçiye şaşkınlığını belli ederek esnafın nerede olduğunu soruyor…

Aldığı cevap müthiş bir tespit:

“Bereketin kovalandığı yıllar sizin yıllarmış. Şimdi kimse bereketin farkında değil.”

***

Vali Bey dün ziyaretimize geldiğinde, Ramazan’ın da etkisiyle ‘bereketi’ konuştuk…

Günümüz insanının tembelliğinin ona ve topluma neler kaybettirdiğini…

Konya gibi bir şehirde, sabah 9’da henüz açılmamış yüzlerce esnaf dükkânı görürsünüz…

Oysa 9 çok geç…

Peygamber Efendimiz de Sabahın erken vakti, ümmetime bereketli kılındı” diyor…

Ne ki, bunu umursayan bir toplumda yaşamıyoruz artık…

Bizim içimizin elektriği kesilmiş.

Bereketli saatleri uykuyla geçirip uyandığımızda da feryat ediyoruz…

Keşke “Ben tembel değilim” diyen bir beybaba dikilse karşımıza da bize haddimizi bildirse…

Keşke…

REFİK TUZCUOĞLU’NDAN İYİ HABERLER

Meram’a 5 yıl boyunca çivi çakma gayretinde olan önceki başkan Refik Tuzcuoğlu’nun, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ile geçmişten gelen muhabbeti vardı…

Öğrendiğime göre bu muhabbet birlikte çalışmaya dönüşüyor…

Bayramdan sonra ‘müdürlük’ ya da ‘genel müdürlük’ düzeyinde görev alarak Kayseri’ye hizmet üretmeye başlayacak Refik Bey…

Tabi ben bundan sonra da onun yolunun açık olacağına inanıyorum…

Cumhurbaşkanlığı’nda onun tecrübelerinin bir yerinin olduğunu görürseniz şaşırmayın…

Konya’dan Kayseri’ye, Kayseri’den bakalım nereye…

Refik Bey’e yeni vazifelerinin hayır getirmesini temenni ediyorum.

BAYRAMIMIZ BAYRAM OLSUN

Aslında bir dipnottan çok daha mühimdir bayram…

Yazının sonunda böyle bir temenniyle geçiştirilmekten çok daha önemlidir…

Bu mahcubiyetle Ramazan Bayramı’nın zihinlerimizin uyanışına vesile olmasını diliyorum…

Bir de, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum.

İyi bayramlar. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum