Göçmen kaçakçılığı nasıl yapılıyor

Göçmen kaçakçılığı nasıl yapılıyor

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporundan:- "Organizatörler göçmenleri adalara geçirmek için sofistike yöntemler kullanmaktadır. Suriye uyruklu şahıslar, İzmir Basmane bölgesinde Türkçe bilen Suriyeliler vasıtasıyla organizatörlerle irtibata geçm

TBMM (AA) - COŞKUN ERGÜL - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun, İzmi̇r ve Aydın'da bulunan Geri̇ Gönderme Merkezleri̇ndeki incelemesine ilişkin raporda, Ege kıyılarından Yunanistan adalarına göçmen kaçakçılığının nasıl yapıldığı anlatıldı.

Komisyon, İzmi̇r ve Aydın İlleri̇nde Bulunan Geri̇ Gönderme Merkezleri̇ İncelemesi̇ Raporu'nu tamamladı.

Raporda, Mülteci Hakları Alt Komisyonunun, Avrupa Konseyi bünyesinde bulunan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin (CPT) 16-23 Haziran 2015'te Türkiye’de bulunan Geri Gönderme Merkezlerinde yaptığı incelemeler sonucu 17 Ekim 2017'de yayımladığı raporun gerçeği yansıtıp yansıtmadığını görmek amacıyla, İzmir ve Aydın'daki Geri Gönderme Merkezlerinde incelemelerde bulunduğu belirtildi.

Türkiye'de 20 geri gönderme merkezinin hizmet verdiği, bu merkezlerin toplam kapasitesinin 8 bin 186 olduğu belirtildi.

Raporda, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile görüşüldüğü ve Ayyıldız'ın, "İzmir’de 175 bin kayıtlı düzensiz göçmen bulunduğunu", İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun ise "Suriyeli veya diğer milletlerden olan göçmenlerden 3 bin çocuğun evlerine her gün süt dağıtıldığını" söylediği ifade edildi.

İzmir İl Göç Müdürlüğü yetkililerinin, "Türkiye’de kısa dönem ikamet izni ile 244 bin 34 kişi, aile ikamet izni ile 63 bin 546 kişi, öğrenci ikamet izni ile 61 bin 116 kişi, çalışma ikamet izni ile 56 bin 591 kişi ve diğer ikamet izinleri ile 35 bin 930 kişinin bulunduğunu" söylediği belirtilen raporda, "Türkiye’ye düzensiz göçe en fazla kaynaklık eden ülkeler sırasıyla Suriye, Filistin, Myanmar (Burma), Afganistan, Somali, Pakistan, Bangladeş, Nijerya, Irak ve İran’dır. Ülkede bulunan düzensiz göçmen sayısı 1998 yılında 30 bin kişi civarındayken, Suriye iç savaşının patlak vermesi sonrasında 2016 yılında 180 bin kişiye ulaşmıştır." bilgisine yer verildi.

- "Organizatörlerin isimlerini vermiyorlar"

Rapora göre, İzmir İl Jandarma Komutanlığı yetkilileri, göçmen kaçakçılığının nasıl yapıldığını şöyle anlattı:

"Organizatörler göçmenleri Yunanistan'a bağlı adalara geçirmek için sofistike yöntemler kullanmaktadırlar. Öncelikle, doğu illerinden ve geçici barınma merkezlerinden gelen Suriye uyruklu şahıslar, Basmane bölgesinde Türkçe bilen Suriye uyruklu şahıslar vasıtasıyla organizatörlerle irtibata geçmektedir. Yunanistan adalarına geçmek maksadıyla organizatörlerin yönlendirdiği ve 'kasa' olarak tabir edilen şahıslara bin ile 2 bin dolar arasında değişen miktarda parayı teslim ederek karşılığında şifre alınmaktadırlar. Kamyon, minibüs, ticari taksi gibi araçlarla kıyılara taşınan göçmenler buradan organizatör veya aralarından seçilen birisinin kullandığı şişme bot veya teknelerle Yunanistan adalarına gönderilmektedir. Son olarak, Yunanistan adalarına ulaşan göçmen, organizatörü arayarak kendisinde bulunan şifreyi söylemekte, 'kasa' tarafından ise organizatörlere söylenen şifre karşılığında para ödenmektedir.

Göçmen kaçakçılarının yöntemleri arasında, yeterli para verildiği zaman, 7 defa Yunanistan adalarına geçme hakkının verilmesi de bulunmaktadır. Bundan dolayı, göçmenler birden fazla kez yakalanmış olsa bile haklarını kaybetmemek için kaçakçının ve/veya organizatörlerin isimlerini vermemektedirler. Ayrıca kaçakçının ismini söyleyen göçmenin başka bir kaçakçıyla anlaşması da mümkün olmamaktadır. Lüks yatlarla yüksek ücretler karşılığında İtalya’ya göçmen kaçıran kaçakçılar da bulunmaktadır."

İzmir İl Jandarma Komutanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre; İzmir'de 2016 yılında 390 göçmen kaçakcılığı olayı gerçekleşti, 15 bin 691 göçmen, 510 ise organizatör yakalandı, bunların 173'ü tutuklandı. 2017'de 244 göçmen kaçakcılığı olayı yaşandı, 9 bin 450 göçmen, 212 organizatör yakalandı, 112'si tutuklandı.

- "Göçmen kaçakçılığı azaldı"

Göçmen kaçakçılığında olay sayısı 2017 yılında 2016 yılına göre yüzde 37; yakalanan organizatör sayısı yüzde 58; yakalanan göçmen sayısı yüzde 40; tutuklanan organizatör sayısı ise yüzde 35 oranında azaldı.

Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre; Sahil Güvenlik Komutanlığınca İzmir'de 2015'te 91 bin 611 düzensiz göçmen yakalanırken bu sayı 2016'da yüzde 60 azaldı, 2017'de ise 17 bin 711 düzensiz göçmen yakalandı.

- "Ölümler fiber veya ahşap teknelerde yaşandı"

Sahil Güvenlik Komutanlığınca 2016 yılında hayatını kaybeden 192, 2017 yılında 51 düzensiz göçmen denizden alındı. Denizde gerçekleşen düzensiz göç olaylarında kullanılan vasıtalar incelendiğinde, lastik bot kullanımı fazla olmasına rağmen, ölümlerin yüzde 80’i devrilerek göçmenlerin içinde sıkışmalarına neden olan fiber veya ahşap teknelerde yaşandı.

Raporun sonuç bölümünde şu tespitlerde bulunuldu:

- İzmir Harmandalı ve Aydın Geri Gönderme Merkezlerinde yapılan incelemelerde; merkezlerin fiziksel durumlarının, sosyal donatılarının gayet iyi durumda olduğu müşahede edilmiş; merkezlerde çalışan personelin alanında profesyonelleştiği gözlemlenmiş, kalan göçmenlerle yapılan ikili görüşmelerde merkezlerin işletilmesine veya personelin kötü muamelesine dair hiçbir şikayet alınmamıştır.

- İdari gözetim, sınır dışı hususlarındaki kararlarla birlikte tebligatın ve kanuni süreç ve haklar hususunun 17 ayrı dilde yapıldığı, avukata ulaşımın kolay ve mümkün olduğu, kararlara karşı davaların açıldığı tespit edilmiştir.

- Kadınların, erkeklerin ve ailelerin ayrı bölümlerde kaldığı tespit edilmiştir. Çocukların yüksek yararı gözetilerek ayrı yerde barındırıldıkları, çocuklara ait eğitim, oyun alanları olduğu, bu bölümde öğretmenlerin, psikologların çalıştığı tespit edilmiştir. Merkezlerde refakatsiz çocuk bulunmamaktadır.

- Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin Geri Gönderme Merkezleri ile ilgili raporunun hem tespit açısından hem de zamanlama açısından yanıltıcı ve önyargılı olduğu yerinde yapılan incelemede görülmüştür. 2015 yılında yapılan incelemenin raporunun 2017 yılında yayınlanması olumsuz bir algı çalışması yapılmaya çalışıldığını ortaya koymaktadır.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :