"Gelecek yıllarda daha fazla huzurevlerine ihtiyaç olacak"

"Gelecek yıllarda daha fazla huzurevlerine ihtiyaç olacak"

Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Naharcı:- "Gelecek yıllar düşünüldüğünde, bu yüzyılın sonlarına kadar ülkemizdeki yaşlı nüfusun 2-3 katına kadar artacağı tahmin edilmektedir. Bu artışla beraber, yaşlı hastalara hastane, huzur ve bakımevleriyle evlerde gerçekleşt

İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Geriatri Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlkin Naharcı, gelecek yıllar düşünüldüğünde, bu yüzyılın sonlarına kadar Türkiye'deki yaşlı nüfusun 2-3 katına kadar artacağının tahmin edildiğini belirterek, "Bu artışla beraber, yaşlı hastalara hastane, huzur ve bakımevleriyle, evlerde gerçekleştirilen bakım uygulamalarında yeni ihtiyaçların doğmasına ve iyileştirmelerin yapılmasına gerek duyulmaya başlamıştır." dedi.

Naharcı, Yaşlılar Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşlılığın, kişinin doğal olarak fiziksel ve psikolojik yönlerden gerilediği, çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azaldığı ve çok sayıda sağlık probleminin eşlik ettiği bir süreç olarak tarif edildiğini belirtti.

Yaşlı birey nüfusunun dünyada her geçen gün hızlı bir şekilde arttığına işaret eden Naharcı, Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2018'de açıkladığı oranlara göre, Türkiye nüfusunun yüzde 8,7'sini yaşlı bireylerin oluşturduğunu söyledi.

Doç. Dr. Mehmet İlkin Naharcı, "Gelecek yıllar düşünüldüğünde, bu yüzyılın sonlarına kadar ülkemizdeki yaşlı nüfusun 2-3 kat kadar artacağı tahmin edilmektedir. Bu artışla beraber, yaşlı hastalara hastane, huzur ve bakımevleriyle evlerde gerçekleştirilen bakım uygulamalarında yeni ihtiyaçların doğmasına ve iyileştirmelerin yapılmasına gerek duyulmaya başlamıştır." diye konuştu.

Bu bireylerde bakım sürecinin daha zor ve karmaşık sorunlarla uğraşılan bir dönem olduğunu dile getiren Naharcı, şöyle devam etti:

"Ülkemizde yaşlılarımıza verilen bakım hizmetleri ayaktan poliklinikler, akut hastane bakımı, rehabilitasyon, uzun dönem, evde ve palyatif bakım başlıkları altında toplanmaktadır. Yaşlı bireylerimiz poliklinik hizmetlerini daha çok Aile Sağlığı Merkezlerinden almaktadır. Bunun dışında, hastane ve sınırlı sayıda geriatri polikliniklerinden de yararlanılmaktadır. Beslenme bozuklukları, kalp yetmezliği, zatürre ve inme bildirilen önde gelen yatış nedenleridir. Ancak ilaç yan etkileri, şuur değişiklikleri, düşme ve işlevselliğin bozulması da bu nedenler arasında bulunmaktadır. Genel olarak dikkati çeken sorun, yaşlı bireyin değerlendirilebilmesine özgün uygulamaların yalnız geriatri hekimlerinin çalıştığı poliklinik ve hastanelerde verilmesinin verimliliği düşürmesidir. Bunun yanında, hastanelerimizde yaşlı bireye özel hazırlanmış hasta odalarının tasarlanmasına, yaşlı ile ilgilenen birden fazla branşın oluşturduğu ekiple hastanın takip ve tedavisinin yapılmasına ve hastanede gelişebilecek komplikasyonlarının önlenmesine yönelik uygulamaların geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır."

- "30 binin üzerinde yatak kapasiteli 400 bakım merkezi var"

Doç. Dr. Mehmet İlkin Naharcı, geriatrik rehabilitasyonun Türkiye'de fizik tedavi, onkoloji, göğüs hastalıkları gibi bazı branş, devlet, üniversite hastaneleriyle özel polikliniklerde yatarak veya ayaktan uygulandığını aktararak, "Kişi kendi imkanlarıyla da evde veya bazı huzurevlerinde özel olarak bu hizmeti alabilmektedir. Fizik tedavi uzmanı, fizyoterapist, iş ve uğraşı, konuşma ve yutma terapisti bu rehabilitasyonda görev almaktadır. Ancak şu an için sayı itibarıyla mevcut yerler hasta taleplerini karşılamakta güçlük çekmektedir." diye konuştu.

Türkiye'de, daha çok huzurevi olarak bilinen, uzun dönem bakım merkezleri sayısının 400 civarında olduğunu belirten Naharcı, 30 binin üzerinde de yatak kapasitesi bulunduğunu ifade etti.

Naharcı, bu merkezlerin kendi içlerinde, sağlıklı bireyler için normal bakım ve bilişsel veya fiziksel yetersizlikleri olanlara verilen özel bakım olarak sınıflandırıldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelecek yıllarda daha fazla huzurevleri ihtiyacımız olduğu aşikardır. Bunun yanında gelişmiş ülkelerde gördüğümüz, hastane taburculuğu sonrası tıbbi tedavi ihtiyacı olanlar veya kısa süreli rehabilitasyon sağlanacak hastaların yatırılabileceği nitelikli huzurevlerine ihtiyacımız bulunmaktadır. Toplumumuzda yaşlıya evde bakım daha çok aileler ve profesyonel bakıcılar vasıtasıyla verilmektedir. 2010'dan itibaren ise sağlık sistemimiz vasıtasıyla tıbbi bakım da verilmeye başlanmıştır. Şu an hastane ve Aile Sağlığı Merkezlerine bağlı olan bin civarında birim ile 400 bine yakın kayıtlı hastanın evde tıbbi bakımları yapılmaktadır. Tıbbi ve hemşirelik bakımı, ilaç ve destekleyici ekipman sağlanması, ev ortamını sağlıklı hale getirmek için düzenlemeler ve gerektiğinde hastanın sevki bu bakımda yapılan uygulamalardır."

Doç. Dr. Naharcı, Türkiye'de ilerleyici ve tedavisi mümkün olmayan ölümcül hastalıklarda verilen fiziksel, psikolojik ve manevi semptomların giderilmesini, ailenin, arkadaşların, bakım verenlerin desteklenmesini ve acılarının hafifletilmesini sağlamak amacıyla palyatif bakım verildiğini dile getirerek, bunun 68 ilde 150'yi aşkın tesiste gerçekleştirildiğini kaydetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :