FETÖ'nün "himmet" davası

FETÖ'nün "himmet" davası

"Himmet" adı altında FETÖ için para topladıkları öne sürülen 6'sı tutuklu 12 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "zimmet" ve "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanmasına devam edildi

"Himmet" adı altında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) için para topladıkları iddiasıyla 6'sı tutuklu 16 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Asım Selçuk, Fevzi Umucu, Mikail Kılınç, Hasan Hüseyin Zedef, Fatih Kaya ve Emin Aytaş ile tutuksuz yargılanan sanıklardan Rüstem Kahraman, Ekrem Bulut ve avukatları katıldı.

Sanık Fatih Kaya söz alarak, FETÖ'nün kriptolu yazışma programı ByLock'u kullanması nedeniyle tutuklandığını söyledi ancak programı kullanmadığını öne sürdü.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, ByLock kullanıcılarının bulunduğu listede Kaya'nın isminin yer aldığını, programı 15 Ağustos 2014'te kullanmaya başladığını aktardı. Kaya'nın ByLock'u kullanmadığını tekrarlaması üzerine Mahkeme Başkanı, önündeki evraka göre sanığın programı üç ayrı cihazda kullandığını belirtti.

Sanık Emin Aytaç da önceki duruşmaya kadar tutuksuz yargılandığını, ByLock kullandığı iddiasıyla hakkında tutuklama kararı verildiğini kaydederek, "Siber Suçlarla Mücadele Şubesince telefonum incelediği takdirde ByLock kullanmadığım anlaşılacaktır. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.

Mahkeme Başkanı, Aytaç'ın 13 Ağustos 2014'ten itibaren ByLock kullandığının belirlendiğini ifade etti.

Sanıklardan Hasan Hüseyin Zedef ise adına kayıtlı telefon numarasında ByLock olduğunun tespit edildiğini ancak söz konusu hattı kullanmadığını öne sürdü.

Zedef, "Hat bana ait ama bu hattı kullanmıyorum. Hattı, çalışmış olduğum Başkent Eğitim ve Yayın Ticaret AŞ'de mali müşavir olan S.A. kullanmaktadır. Benden bir hat istemişti, ben de adıma açılan hattı ona verdim. O da fatura bedellerini bana elden verdi. Kendisinin bu programı kullanıp kullanmadığını bilmiyorum." savunmasını yaptı.

Tutuklu sanık Fevzi Umucu da davanın firari sanıklarından Oğuz Umucu'nun kardeşi olduğunu, bu yüzden yargılandığını iddia ederek, diğer sanıklardan kimseyi tanımadığını söyledi.

Kırşehir'de ticaretle uğraştığını, ByLock kullanmadığını, bunun da resmi evraklara yansıdığını belirten Umucu, tahliye talebinde bulundu.

Sanıklardan Mikail Kılınç, isim benzerliği nedeniyle yargılandığını, dinlenen tanıkların kendisini teşhis edemediğini anlattı ve ByLock kullanmadığını iddia etti. Kılınç'ın 25 Ağustos 2014'ten beri ByLock kullandığı Mahkeme Başkanı tarafından bildirildi.

Mahkeme heyeti, avukatlarının beyanlarını da aldıktan sonra sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ertelendi.

- İddianame

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir'in yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, sanıkların topladığı paraları Bank Asya üzerinden yurt dışındaki "Gülenist" kuruluşlara transfer ettiklerine yer verilmişti.

MASAK raporuna göre sanıkların topladıkları paraları ABD merkezli Texas Gulf Foundation, Brooklyn Amity School, Pinnacle Education Services Inc, Metropolitan Education-Consulting Inc. ve The Respect Institute Inc. isimli kuruluşlara aktardıkları kaydedilen iddianamede, sanıkların "sağlanan maddi kaynaklar ile Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirerek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini iş yapamaz hale getirmek, hükümeti düşürmek, meşru hükümete paralel bir devlet yapılanması oluşturmak amacında olan FETÖ/PDY örgütüne maddi kaynak sağlayarak, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet" ettikleri belirtilmişti.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :