Esenliğe Yelken Açalım

Şu futbola verdiğimiz ilginin yüzde 5’ini ülke sorunlarına göstersek, inanın bu ülke şahlanacaktır. Futbol artık günümüzde bir endüstri haline gelmiş de haberimiz yokmuş meğer. Özellikle son bir yıl içerisinde futbola ilişkin kamuoyunun gündemine gelen konular, futbolun ciddi şekilde incelenmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Bir ülke, okuyan ve tartışan toplumu ile gelişir ve kalkınır. Acaba bu durum Türkiyemiz’de nasıl? Bu konuda pek de iç açıcı bir konumda olmadığımızı söylemeliyim. Hemen hemen her gün en az bir televizyon kanalında, muhakkak futbola ilişkin programlar, tartışmalar saatlerce yapılıyor. Yapılıyor da memlekete zerre kadar faydası olmayan tartışmalar, acaba kime faydalı oluyor?Avrupa Birliği’ne girebilmek için büyük atılımlar, reformlar yapan bir Türkiye’nin kişi başına düşen milli geliri geçenlerde açıklandı; 4172 dolar. Son on yılın en iyi performansı, ama yeterli mi? Tabii ki yeterli değil. Kişi başına milli gelirimizin en az 15.000 dolar olması gerekli. Ancak bunu sağlamak için kalkınmış bir ülke olmak lazımdır. Kalkınmanın temelinde insan yatar. Yetişmiş bir insan, ekonominin, sosyal barışın, kalkınmanın, sağlıklı bir toplum olmanın, refahın, huzurun velhasıl topluma yönelik bütün artıların temel kaynağını oluşturur. Eğer insan bu kadar önemli ise, insana yatırım yapmak yukarıda saydığımız mefhumlara yatırım yapmak demektir. Futbol, insanların hoş vakit geçirmelerini sağlayan, toplumda birlik duygusunu oluşturmaya yönelik, uluslararası karşılaşmalarda ait olduğu ülkenin tanıtımına büyük katkı sağlayan bir spordur. Ancak son yıllarda, çok büyük şaibelerin döndüğü bir sektör haline getirilmiştir. Konu Meclis’in gündemine bile girmiş, hatta bu konuda şikeyi araştırma komisyonu kurulmuştur. Meclis komisyon kurmuş ve çalışma yaparken, geçtiğimiz haftalarda 1. lig maçlarından birinde, gizli kamera ile para alışverişi bile tespit edilmiştir. Sadece bu olay bile futbolun ne kadar farklı amaçlara yöneltildiği, ne kadar pervasızca hareket edildiği konusunda bir fikir verebilir bizlere. Artık insanlar maçlara her türlü kesici aletlerle gitmekte, adeta meydan muharebesine hazırlanır gibi bilenmektedirler. İşte önceki gün meydana gelen hadiseler de futbolun, psikolojisi bozuk insanlar tarafından nasıl provoke edildiğini, kamunun mallarının gözü dönmüş birkaç kendini bilmez tarafından nasıl yağmalandığını apaçık gözler önüne sermiştir.Öyleyse bu konunun ivedilikle ele alınması gereklidir. Futbol asıl hüviyetine tekrar sokulmalıdır. Tatlı bir rekabetin olduğu, insanların hoşça vakit geçirebildiği, dostluğa ve kaynaşmaya vesile olabilecek, hoşgörü ortamına kavuşturulmalıdır. Burada RTÜK’e büyük görevler düşmektedir. Hemen her gün herkesin ekran başına geçtiği vakitte, saatlerce futbol muhabbeti yayınlayan kanallara, biraz da memleketin ilerlemesine katkıda bulunacak programların yapılmasını teşvik etmelidir. Toplumun ahlak kuralları ile yakından uzaktan alakası olmayan, değer yargılarını hiçe sayarak aile yapısını bozan, kime ne katkı sağladığını bilmediğimiz ucube programları kontrol etmelidir. Hükümete de bu konuda büyük görevler düşüyor. Her şeyden önce, futbol üzerindeki şaibelerin ortadan kaldırılması için gerekli birimleri harekete geçirmelidir. Baskı ve korku altında, bir önceki gün dediğini bir sonraki gün inkar eden insanlar varsa ve kamuoyuna bu yansıyorsa, güvenlik birimlerini harekete geçirmeli, suç işleyene yaptığını yanına bırakmamalı, adaletin karşısına dikmeli, böylece kamu vicdanını rahatlatmalıdır. Elbette en büyük görev ailelere düşmektedir. Memleketine milletine faydalı, geniş ve sağlam kültürlü, çok okuyan, çalışkan, dürüst ve saygılı insanların yetiştirilmesi, ailelerin en öncelikli görevidir. Yaşanan bütün toplumsal olaylar, netice olarak insanların yetişme tarzlarını, sosyoekonomik ve kültürel düzeylerini yansıtır. Sonuç olarak, her konuya ancak gerektiği kadar ilgi ve önem verilmelidir. Eğer sadece bir konu insanların yaşam amacını oluşturur ise dengesizlikler olur. Dengesizlik istikrarsızlığı, istikrarsızlık da kaosu meydana getirir. Türk milleti olarak, çevremizde bu kadar kaos varken, ülkemizi esenliklere götürecek çalışmalara yelken açalım. En önemli önceliğimiz bu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.