Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

BU KEZ YEMEDİ

Karabükspor maçının zor geçeceği belliydi. Karadeniz takımının yabancıları herkesin dilinde. Mabiala, Akpala, Samba Sow ve Hamroun “yabancı transferi nasıl olmalı?” sorusunun cevabını veriyor. Öyle koşuyorlar, öyle güçlüler ki, maçın ilk yarısında Karabükspor sanki 13’e 10 gibi bir üstünlükle oynuyordu. Torku Konyaspor’un forması zemin rengiyle aynı olunca sahanın her yerinde “kırmızılı” oyuncular var gibiydi. Sadece görüntü değil ortaya koydukları oyun da göz dolduruyordu. Konyaspor’un orta sahasındaki Borek, ilk 15 dakika resmen uyuyunca zaten çok güçlü olan Karabük savunması hiç zorlanmadı. Unuttum sanmayın. 3. dakikada gelen golü futbolun bir cilvesi olarak görmek gerekiyor. “Soğuktan uyuşmuş adamlar”ın basit hatası deyip geçmek istiyorum.

Sinirlerimiz soğuğun da etkisiyle iyice gerilmişken önce bizi yukardan izleyen Zeki Çimen’in sahlep ikramı ardından Konyaspor’un golü içimizi ısıttı. Tıpkı Karabük’ün ilk golü atmak için bir şey yapmadığı gibi, Konyaspor da bir korner pozisyonundan 24. dakikada beraberlik golünü buldu. Takım tam rahatlamışken bu kez Selim Ay, hiç olmayacak bir yerde kaleci refleksi gösterip penaltı yaptırdı. Karabük yine öne geçti.

İkinci yarı Uğur Tütüneker’den beklenmeyen kritik bir hamle geldi. Karabük’ün oyun düzeninde verimli olmayacağı belli olan Borek’i çıkarıp Djalma’yı oyuna aldı. Ömer Ali’yi sola çekip oradaki Hasan Kabze’yi ikinci santrfor yaptı. Ve 58. dakikada meyveyi aldı. Kabze 2-2 yaptı. Ama kendisine doğru sevinerek koşan Tütüneker’in yanına gitmemek için elinden geleni yaptı.

Maç nasıl başladıysa öyle gidiyordu. Basit hatalar, top sektirmeler, elle almalar derken Torku Konyaspor’un gösterişli ancak korkak kalecisi Itandje, kornerden gelen topu rakibin önüne indirdi ve yine her şeyi berbat etti.

Sonrasındaki 10 dakika o katı savunmayı görünce “beraberlik iyi sonuç” demekten kendimi alamadım. Kanattan orta yapıyorsun uzun siyah adamlar hiç zorlanmıyor. Ortadan zorluyorsun iki pas yaptırmıyorlar.

Nitekim gol de attırmadılar.

85. dakikada Efsane Nalçacı Grubu “söylesene Uğur Hoca, takım niye oynamıyor” diye tezahürat yapmaya başladı. Cevabı ben veriyim: takım koşuyor, oynuyor ama yemiyor. Şans da bir yere kadar değil mi, canım?

NOT: Yazıyı Uğur Tütüneker’in basın toplantısından once bitirdim. Uğur Hoca’nın istifası son dece yerinde bir karar. Devre arası gelmeden takımın önünü açtığı için kendisini tebrik ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar