Osman Demirci
BİR ÇOCUĞUN GÜLÜŞÜ İÇİN YOLA ÇIKTIK
Kahire – Saha İzlenimi
Konya’dan yola çıkarken tek bir niyet taşıyorduk:
Gazze’deki mazlum kardeşlerimize ulaşmak.
Çantalarımıza planlar, kalplerimize dualar, omuzlarımıza ise büyük bir emanet yükledik.
Belki yol uzun, belki engel çoktu; ama biz biliyorduk ki iyilik yolda durmaz.
Konya’dan ayrıldığımız o günden bu yana tam bir hafta geçti.
Ve bu bir hafta, bize sadece coğrafyayı değil, insanlığı ve zulmün gerçek yüzünü de öğretti.
Kahire’de İlk Adımlar: Arayış ve Tespit
Kahire’ye vardığımızda ilk işimiz çocuklar için mont, bot ve oyuncak temini oldu.
Sıcakta dar sokakları, büyük çarşıları, üretim depolarını tek tek dolaştık.
Ucuz olana değil, hak edenin hakkına yakışana talip olduk.
Her ürün tek tek kontrol edildi:
Kumaşı sağlam mı,
Ayağı su alır mı,
Kalitelimi..
Çünkü biz, bize teslim edilen her kuruşun emanet olduğunu bilerek çalışıyoruz.
Bu yolculuğun en önemli duası buydu:
> “Rabbim bize bu emanete ihanet ettirmesin.”
Feyyum’da Kolileme Başladı
Kahire’den Feyyum’a geçtiğimizde nihayet tırın etrafında bir araya geldik.
Kolileme sessiz bir ibadet gibiydi.
Her koliye bir dua, her poşete bir umut kondu.
Bir koli; belki küçük görünür…
Ama içinde bir çocuğun mutluluğu bir annenin duası, bir evin nefesi saklıdır.
Ve O Acı Gerçekle Yüzleştik
Bu yolculuğun en ağır anı, başka bir derneğin hazırladığı yardım tırının yüklenmesine şahit olduğumuz gündü.
Her şey yolunda gidiyordu ki bir anda haber geldi:
> “Kolilerin içindeki çocuk bisküvisi ve çikolatalar çıkartılsın.
İsrail bunların Gazze’ye girişine izin vermiyor.”
Bir süre herkes sustu.
Sonra koliler tek tek indirildi.
Bisküviler… Çikolatalar…
Çocukların yüzünü bir an güldürecek ne varsa ayıklanıp çıkartıldı.
Bir devlet düşünün…
Bombalarla çocukları öldürüyor,
Sonra hayatta kalanlara bir parça bisküviyi bile çok görüyor.
Bu sahne, zulmün sadece fiziki değil ahlaki bir karanlık olduğunu bir kez daha gösterdi.
Gördüğümüz Çocuklar…
Bu yolculukta şunu öğrendik:
Gazze’de çocuk olmak, acının adını bilmeden acıyı tanımaktır.
Bir yavrunun bacağını kim geri verebilir?
Bir diğerinin elini kim yerine koyabilir?
Dünyanın sessizliğinde çocukların çığlığı yükseliyor.
Ve biz o çığlığı duydukça dönüp arkamıza bakamayız.
Ama Ümit Yeryüzünden Silinmez
Biz bugün buradayız.
Yarın yine burada olacağız.
Çünkü biz biliyoruz:
> Mazlumun duası göğü deler.
Zalim asla kazanan olmaz.
Konya’dan Kahire’ye, oradan Gazze kapısına kadar uzanan bu yolculuk bir tır değil,
bir vefa, bir kardeşlik, bir vicdan yolculuğudur.
Ve biz bu yoldan dönmeyeceğiz.
Rabbim destek veren, dua eden, emeği geçen herkesten razı olsun.
Rabbim Gazze’yi feraha kavuştursun...